Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, açıklanan çiğ süt alım ve gübre fiyatları, sahte gübre ve pestisit ile oluşan yurt dışı gönderilen ürün iadelerini değerlendirdi.

"Çig Sütte Taban Fiyatı Uygulanmıyor"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiğ süt fiyatlarıyla ilgili şunları söyledi:

"Ulusal Süt Konseyi dün 17,15 TL’ye çiğ süt fiyatını tavsiye fiyatı olarak duyurdu. Ancak taban fiyatı uygulanmadığı için bu, üreticiden alınan fiyat değil. Daha önce 14,65 TL olarak açıklanan fiyat, küçük üreticilere ulaşmadı. Aracılar sütü 11-12 TL bandında topladı. Yine benzer bir durum yaşanacak."

Küçük aile tipi işletmelerin ürünlerini hızlıca satmak zorunda olduklarını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, "Bir ve 20 hayvanı olanlar, sütü sağdıktan hemen sonra satmak zorunda kalıyor. Kendilerine dayatılan fiyattan ürünlerini vermek durumunda kalıyorlar." diye konuştu.

CHP'den Şok İstifalar: 12 İsim AKP'ye Katıldı! CHP'den Şok İstifalar: 12 İsim AKP'ye Katıldı!

"Sanayici ve Marketler Kazanıyor, Küçük üretici Kaybediyor"

Milletvekili Gürer ayrıca, "Bu fiyat artışı sanayiciye yarayacak, çünkü ürettiği ürünlerin fiyatında hemen artış yapacak. Marketlere yarayacak, çünkü market fiyatları hemen yükselecek. Yem fiyatları zamlanacak, bu da yemcilere yarayacak. Ayrıca, 100 hayvanın üzerinde varlığı olan büyük işletmelere fayda sağlayacak. Ancak küçük aile tipi işletmeler bu artıştan kısa sürede  fayda sağlayamayacak." ifadelerini kullandı.

Fiyatların küçük işletmelere yansımasının en az 2-3 ay süreceğini kaydeden Ömer Fethi Gürer, "Vatandaş rafa gittiğinde çiğ süt fiyatındaki artışı hemen hissedecek. Peynir, tereyağı gibi ürünlerin fiyatı hızla yükselecek, ancak küçük üretici bu süreçten yararlanamayacak. Başta yem olmak üzere artacak girdi maliyeti ile tavsiye fiyatına ürün verdiği günde oluşan giderlerle yine kazanamayacak." şeklinde konuştu.

"Küçük Üreticiler Desteklenmeli"

Vekil Gürer, tarımda taban fiyat uygulamasının kalkmasının büyük sorunlara yol açtığına değinerek, "Serbest piyasa ekonomisinde fiyatı bölgedeki sanayici belirliyor. Küçük işletmeler yem fiyatların yapılan zamlar  altında süt satmak zorunda kalıyor. Bu durum, süt ineklerinin kesime gitmesine neden oluyor ve işletmelerin kapanmasına yol açıyor. Küçük aile tipi işletmeler, bu tavsiye fiyatının altında ürün satmamalı. Ahır giderleri, yem fiyatları artıyor. İthal yem fiyatlarındaki yükseliş, bu işletmelerin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Acilen bu işletmelere yönelik düzenlemeler yapılmalı." dedi.

"Tarımsal Geleceğimiz Tehdit Altında"

Tarım alanlarının daralması ve tarımsal üretimde yaşanan sorunlara vurgu yapan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "2002 yılında 26.579.000 hektar olan tarım alanlarımız, 2023 yılında 23.842.000 hektara geriledi. Bu sadece bir istatistik değil; tarımsal geleceğimizin tehdit altında olduğunun göstergesidir." dedi.

CHP'li Vekil Gürer, 21 yıl aradan sonra yapılan tarım sayımının sonuçlarının bu gerilemeyi daha net bir şekilde ortaya koyacağını söyleyerek şu bilgileri paylaştı:

  • Türkiye’de ekilen arazi: 16.700.000 hektar.
  • Nadasa bırakılan arazi: 2.800.000 hektar.
  • Sebze yetiştirilen alan: 712.000 hektar.
  • Bağ, bahçe ve zeytinlik alanları: 3.500.000 hektar.

Tarım alanlarındaki daralmanın üretime olumsuz yansımalarına dikkat çeken Gürer, özellikle tahıl üretimindeki azalmayı örnek gösterdi: 

"2024 yılında tahıl üretiminde yüzde 7 oranında bir düşüş yaşanacağı TÜİK öngörüyor. Bunun başlıca nedeni, üreticiye yeterli desteğin sağlanmaması ve alım fiyatlarının düşük tutulmasıdır."

"1 Kilogram Buğday 8 TL, Simit 25 TL"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üretim zor bir iş. Çiftçi, bu işten para kazanamazsa bu işi sürdüremez. Yıl boyunca yaptığı masraf, çaba ve çalışmaya rağmen emeğinin karşılığını alamıyor. 1 kilogram buğdaydan 800 gram un elde ediliyor. Bu undan 8 adet simit üretiliyor. Bugün bir simit 25 TL’ye kadar satılıyor. Çiftçi ise buğdayını 8-9 TL’ye satmak zorunda kalıyor. Bu durum, üreticinin ne kadar sahipsiz bırakıldığının bir göstergesi. Herkes yaptığı gideri fiyatına eklerken, çiftçi bunu yapamıyor. Bu da çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor."

"784 Milyar TL Borç Yükü Çiftçiyi Boğuyor"

Tarım sektöründeki borçlanmanın giderek arttığını sözlerine ekleyen Ömer Fethi Gürer, "Tarım sektörünün bankalara ve finans kuruluşlarına  toplam kredi borcu 784 milyar TL’yi aştı. Bunun 3,4 milyar TL’si takibe düşmüş durumda. Çiftçiler, ekim yapabilmek için gübreyi, ilacı ve tohumu borçlanarak alıyor. Hasat döneminde ödemelerini yapmak istediklerinde, yüksek fiyatlar nedeniyle gelir-gider dengesi bozuluyor ve elde avuçta bir şey kalmıyor. Bu durum, çiftçiyi finansal çıkmaza sürüklüyor." açıklama yattı.

"İhraç Ürünlerimiz Geri Dönüyor"

Gürer ihraç edilen tarım ürünlerinin alıcı ülkelerin sağlık kriterlerini karşılayamadığı için geri döndüğünü belirterek bu durumun Türkiye’nin imajını zedelediğini ifade edildi: 

"Son aylarda ihracat ürünlerimizin geri dönmesi sık sık gündeme geliyor. İhraç edilen domates, kavun ve fasulye gibi ürünler, alıcı ülkelerin bitki sağlığı kriterlerine uygun olmadığı için iade ediliyor. Türkiye’de dekara ortalama 27 kilogram tarım ilacı kullanılıyor. Bu miktar dünya ortalaması olan 18 kilogramın oldukça üzerinde. Fazla ilaç kullanımı hem ürün kalitesini düşürüyor hem de ihracatta sorunlara yol açıyor. Denetimlerin artırılması ve çiftçilerin bilinçlendirilmesi şart.

Akdeniz sineği, 45 ilde büyük zarar veriyor. Narenciye ve şeftali gibi ürünler, dışı sağlam görünse de içten çürüyor. Niğde de bu zararlıdan etkilenen illerden biri. Ancak alınan önlemler yetersiz kalıyor. Zararlılarla mücadele için daha etkili yöntemlere ve biyolojik çözümlere ihtiyaç var."

"Gübredeki Artış Çiftçinin Belini Büküyor"

Gübrenin tarımsal üretimde vazgeçilmez olduğunu belirten ve Türkiye topraklarının azot bakımından fakir olması nedeniyle gübresiz üretimin mümkün olmadığını ifade eden Gürer şunları söyledi:

"2020 yılında amonyum sülfat gübresinin ton fiyatı 1.100 TL’ydi, şimdi 8.850 TL’ye çıktı. Can gübresi 1.160 TL’den 9.100 TL’ye, DAP gübresi 2.140 TL’den 24.000 TL’ye, üre gübresi ise 1.860 TL’den 16.500 TL’ye yükseldi. Bu fiyatlar çiftçinin gübre almasını imkânsız hale getiriyor. Fiyat artışı sahte gübre sorununu da beraberinde getiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde 234 uygunsuz ürün tespit edildi. Bu durum hem çiftçiyi hem de tüketiciyi mağdur ediyor."

"Gübrede Dışa Bağımlılık Büyük Sorun"

Gübrede dışa bağımlılığın üretim maliyetlerini artırdığına değinen Gürer, 2023 yılında ithal edilen gübre için 323 milyon dolar ödendiğini hatırlattı: 

"Gübrenin büyük kısmı ithal ve bu durum, fiyatların kontrol edilememesinin temel nedenlerinden biri. Bu konuda yerli üretim teşvik edilmeli, dışa bağımlılığı azaltacak politikalar geliştirilmelidir."

"Çiftçiye Yönelik Destekler Artırılmalı"

CHP Niğde Milletvekili Gürer, gübre ve yem fiyatlarının çiftçilere en az yüzde 50 oranında sübvanse edilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: "Üreticinin yükünü hafifletmek için alım garantili üretim modeli devreye alınmalı. Taban fiyat uygulamasına yeniden geçilmeli ve çiftçilere yönelik destekler artırılmalı. Aksi halde üretici üretimden çekilir, bu da gıda güvenliğimizi tehlikeye atar."

"Yurtdışı İade Ürünler Tehlike Oluşturuyor"

Yurtdışına ihraç edilen bazı ürünlerin iade edildiğini ve kalite kontrol süreçlerinde ciddi eksiklikler olduğunu belirten Gürer, "İhraç edilen ürünlerin bir kısmı yurtdışından geri gönderiliyor. Aynı seride üretilen ürünler ise iç piyasada satışa sunuluyor. Bakanlıkların denetimlerini artırması ve bu sorunları çözmesi gerekiyor." dedi. Tüketicilere uyarılarda da bulunan Vekil Gürer, kabuğu olan tüm ürünlerin soyulmadan tüketilmemesini istedi.

Süte Zam Geldi! 1 Ocak itibariyle uygulanacak Süte Zam Geldi! 1 Ocak itibariyle uygulanacak

Kaynak: Haber Merkezi