CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in üretim reformu yapmak yerine günü kurtarmak istediğini belirtti. Karabat, Şimşek'in 2026 yılında enflasyonun tek haneye ineceği vaadini sorgulayarak, "Mehmet Şimşek'in burada tek güvencesi dış kaynak girişi, yani sıcak para" dedi.
"Sıcak Para Hikayesi Yeniden Gündemde"
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Karabat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Enflasyonda yine sıcak para hikayesi devreye alınıyor" ifadelerine yer verdi.
Karabat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 2026 yılında enflasyonun tek haneye ineceği söylemlerinin tek güvencesinin dış kaynak girişi olduğunu belirterek, "AKP elde kalan son enerji santrallerini satmak dahil özelleştirme programını devreye almak istiyor. İşçi ve emeklilerin maaşlarının tırpanlanması ile zaten gayrı resmi IMF programını da uyguluyor" şeklinde konuştu.
"İhracat ve Büyüme Hikayesi Gerçekçi mi?"
Özgür Karabat, açıklamasında şunları kaydetti:
"Mehmet Şimşek, 2026 yılında enflasyonun tek haneye ineceğini söylüyor. Şimşek’in burada tek güvencesi ise dış kaynak girişi, yani sıcak para. Veriler üzerinden anlatalım. Yıllar itibarıyla enflasyon tablosuna baktığımızda, tek haneli enflasyon yaşanan dönemlerin Türkiye’ye yoğun sıcak para girişi olduğu dönemler olduğunu görebilirsiniz. AKP, 2002 yılından bu yana küresel finans sistemine hizmet eden, dış girdiye ve sıcak paraya bağımlı ekonomi modeli inşa etmiştir. Türkiye’nin rekor kıran ihracatı, aynı şekilde rekor kıran ithalata bağımlıdır. Ara malı ve ham madde üretimi konusunda gereken adımlar atılmamıştır. Bu, bilinçli bir tercihtir. Bazı ülkelere diplomatik taviz olarak 'Sizden ithalat yapacağız' denilmiştir. AKP’nin ve Mehmet Şimşek’in sürekli dile getirdiği ihracat ve büyüme hikayesinin dünya ölçeğinde bir karşılığı yoktur. Türkiye en büyük 20 ekonomisi sıralamasından düşmüş, gelir adaletsizliği derinleşmiş ve yoksulluk artmıştır. Mehmet Şimşek günü kurtarmak istiyor ve üretim reformu yapmak yerine yine sıcak para peşindedir. Bu paralar doğrudan yatırım yerine borsaya ve faize akacak, Türkiye’nin yapısal sorunlarına çare olmayacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, AKP elde kalan son enerji santrallerini satmak dahil özelleştirme programını devreye almak istiyor. İşçi ve emeklilerin maaşlarının tırpanlanması ile zaten gayrıresmi IMF programını da uyguluyor. Verilen diplomatik tavizler ve mevcut ekonomi politikaları ile küresel fonların Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Tabii bu süreçte ABD ve AB’nin faiz indirimine gitmesi gerekiyor. Küresel enflasyon ve faiz hedeflerinin belirsiz olması nedeniyle AKP’nin planları da aksıyor. Bu nedenle tek haneli enflasyon için önce 2025 dediler, baktılar ki dünyada işler istenildiği gibi gitmiyor, şimdi 2026 dediler. Görüyorsunuz AKP yine aynı hikaye ile sahnede. Buna geçit vermememiz gerekiyor. Bugün sıcak para diye kaynak alanlar, yarın aynı yerlerden emir alıyorlar."