Her hafta düzenli olarak bölgenin doğal güzelliklerini tanıtmak amacıyla etkinlikler düzenleyen Yekdasder Spor Kulübü ve Stigia Turizm, bu hafta da hedeflerinden sapmayarak doğaseverleri bir araya getirdi. Sabah saatlerinde Yüksekova ilçesinin Cengiz Topel Caddesi’nde buluşan 10 kişilik grup, dolu ve tipiye rağmen Cilo Dağı’nın zirvesine ulaşmayı başardı.

Zorlu hava koşullarına aldırış etmeyen doğa tutkunları, bölge rehberi Beşir Tertemiz öncülüğünde tırmanışa geçerek zirveye ulaştı. Yağmur, dolu ve tipinin etkili olduğu tırmanış sırasında doğaseverler, doğanın zorlu koşullarıyla mücadele ederek unutulmaz bir deneyim yaşadı.

başarılı bir tırmanış oldu

Yekdasder Spor Kulübü Başkanı Suat Öztekin, yaptığı açıklamada, bu tür etkinliklerle Hakkari'nin dağ turizmini geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek şunları söyledi: “Bu hafta gerçekleştirdiğimiz Reşko Cilo Zirve faaliyeti, Ermenistan’dan Ağrı Dağı turlarıyla gelen misafir grupların katılımıyla daha da anlamlı hale geldi. Rehberimiz Beşir Tertemiz’in liderliğinde, yağmur, dolu ve tipiye rağmen zirve yapmayı başardık. Ekibimiz, doğanın tüm zorluklarına karşı azimle mücadele etti ve başarılı bir tırmanış gerçekleştirdi. Hakkari'de dağ turizmini geliştirme konusundaki çabalarımıza devam ediyoruz.”

Cilo Dağı: Türkiye’nin Gizemli Zirvesi

Cilo Dağı ya da diğer adıyla Buzul Dağı, Türkiye'nin güneydoğusunda, Hakkâri ilinin sınırları içerisinde yer alır ve 4.135 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek ikinci dağı olma özelliğini taşır. Güneydoğu Toroslar'ın en doğu uzantısını oluşturan bu tektonik dağ, yıl boyunca erimeyen kar ve buz örtüsüyle kaplı zirvesiyle doğa severler ve dağcılar için büyük bir çekim merkezi olmaya devam ediyor.

Türkiye’de Yağışlarda Rekor Düşüş! Türkiye’de Kuraklık mı Başlıyor? Türkiye’de Yağışlarda Rekor Düşüş! Türkiye’de Kuraklık mı Başlıyor?

Coğrafi Özellikler ve Zirveler

Cilo Dağı, etkileyici yüksekliği ve sahip olduğu zirveleriyle dikkat çeker. Başlıca zirveleri arasında yer alan Uludoruk (Reşko) 4.135 metre ile dağın en yüksek noktasıdır. Bunun yanı sıra Suppa Durek (Erinç) 4.060 metre, Maunseli Sivrisi 3.850 metre, Köşedireği Dağı 3.700 metre, Kisara Dağı 3.500 metre ve Gelyona Tepesi 3.650 metre yükseklikleriyle önemli zirveler arasında yer alır. Dağın bu yapısı, onu yalnızca Türkiye’nin değil, aynı zamanda bölgenin de önemli dağcılık ve doğa turizmi merkezlerinden biri haline getiriyor.

Buzullar ve Buzul Alanları

Cilo Dağı ve çevresi, Güneydoğu Toroslar üzerindeki buzulları ile ünlüdür. Buzul bölgeleri üç ana bölümde toplanır: Cilo (Buzul) Dağları, Sat (İkikaya) Dağları ve Kavuşşahap Dağları. Cilo Dağları üzerindeki buzullar, beş ana buzuldan oluşur: Erinç (Suppa Durek) Buzulu, Mia Hvara Buzulları (Batı, Orta, Doğu Buzulları) ve İzbırak (Uludoruk-Gelyaşın) Buzulları.

Erinç Buzulu’nun 1930’lu yılların sonlarında 2.600 metreye kadar indiği belirtilse de, geçen yıllar içerisinde küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkisiyle buzulun alt sınırı 3.400 metreye kadar çekilmiştir. Benzer şekilde, Mia Hvara Vadisi buzulları da 1930'larda 2.550 metrelere kadar uzanırken, bugün daha yükseklerde konumlanmıştır.

Jeomorfolojik Özellikler

Cilo Dağı, 3.500 metrenin üzerindeki daimi kar sınırının üstünde yer alan alanlarıyla geniş bir buzullaşmaya sahne olmuştur. Bu buzullaşmanın etkisiyle, 10 kilometre uzunluğunda tekne vadiler ve moren setleri oluşmuştur. Vadilerin tabanlarında çizik hörgüç kayalar ve sirk tabanlarında bulunan göller, dağın buzullaşma tarihinin izlerini taşıyor.

Dağcılık Tarihi

Cilo Dağı'nın zirvesine yapılan ilk tırmanış, 1931 yılında Avusturyalı dağcılar Ludwig Sperlich ve Ludwig Krenek tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tarihi tırmanışın ardından, 1937 yılında Berlin Üniversitesi'nden Hans Bobek başkanlığındaki 5 kişilik Alman dağcı ekibi, 8 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında kapsamlı bir tırmanış ve araştırma gezisi düzenlemiştir. Bu tırmanışlar, Cilo Dağı'nın uluslararası dağcılık camiasında tanınmasına ve keşfedilmesine büyük katkı sağlamıştır.

Doğal Güzellikler ve Turizm Potansiyeli

Cilo Dağı, sadece zirvesiyle değil, aynı zamanda buzul gölleri, zengin bitki örtüsü ve endemik türleriyle de doğaseverler ve fotoğrafçılar için cazip bir destinasyondur. Her mevsim farklı güzellikler sunan Cilo Dağı ve çevresi, keşfedilmeyi bekleyen birçok saklı cenneti barındırır.

Türkiye’nin ikinci yüksek zirvesi olan Cilo Dağı, dağcılık ve doğa yürüyüşü tutkunları için zorlu parkurları ve eşsiz manzaraları ile unutulmaz bir deneyim sunuyor. Yüzyıllardır koruduğu bu doğal güzellikleri ve zorlu koşulları ile Cilo Dağı, maceraperestleri ve doğaseverleri kendine çekmeye devam ediyor.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)