Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesiyle ilgili, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması öncesinde, “Aslında yüksek enflasyon koşullarında işçi sınıfının büyük bir geçim mücadelesi verdiği, gelir adaletsizliğinin tarihte görülmemiş ölçüde arttığı bir süreçte siyasi iktidarın ve işverenlerin el birliği içinde asgari ücret belirlemesinin ağır sonuçlarını yaşıyoruz hep beraber. Öncelikli meselemiz Türkiye'nin bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılmasıdır” dedi.
“İKTİDARIN VE İŞVERENLERİN AL BİRLİĞİ İLE ASGARİ ÜCRETİ BELİRLEMESİNİN AĞIR SONUÇLARINI YAŞIYORUZ: Hepinizin bildiği gibi Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olacak, asgari ücreti belirlemek üzere bugün yeniden toplanıyor. Sanıyorum sabah saatlerinde bir toplantı yapılmış. Öğleden sonra da yeniden bir görüşme yapılacağı bilgisi var. Geçtiğimiz yıldan itibaren yaşadığımız yüksek enflasyon karşısında belirlenen asgari ücretin çok hızla değer kaybetmesi, alım gücünün belirlenememesi nedeniyle yeniden yıl ortasında güncellenmek durumunda kaldı. Aslında yüksek enflasyon koşullarında işçi sınıfının büyük bir geçim mücadelesi verdiği, gelir adaletsizliğinin tarihte görülmemiş ölçüde arttığı bir süreçte, siyasi iktidarın ve işverenlerin el birliği içinde asgari ücret belirlemesinin ağır sonuçlarını yaşıyoruz hep beraber.
ASGARİ ÜCRET SOMUT OLARAK TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDE: DİSK olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda değiliz biliyorsunuz. Masada olmamamıza rağmen iş yerlerinden, meydanlara taşıdığımız mücadelemizle, hazırladığımız bilimsel raporlarda ve işçi sınıfında da karşılık bulan taleplerimizde asgari ücret mücadelesini sürdürüyoruz. Bu nedenle komisyonun bugün ikinci toplantısını yaptığı bir süreçte biz de DİSK olarak önerilerimizi kamuoyuyla Türkiye işçi sınıfıyla ve ülkeyi yöneten siyasi iktidarla paylaşmak istiyoruz. Gerçekten asgari ücret çok somut, gerçek bir gündem Türkiye'de. Dolayısıyla artık asgari ücretle ilgili çok uzun sözler söylemeye, çok uzun değerlendirmeler yapmaya değil, çok somut, bugün yaşadığımız bu tabloyu tespit etmeye yani somut tespitlerimize ve bu tespitlerin, bu sorunu yaratan somut durumun çözümüne dair de somut önerilerimizi paylaşmak istiyoruz.
ASGARİ ÜCRET TÜRKİYE’DE ORTALAMA ÜCRET HALİNE GELDİ: İlk olarak; DİSK'in bu konudaki verileriyle birlikte kamuoyuyla paylaştığı ve bugün artık tüm kamuoyunun öğrendiği ve dillendirdiği gibi asgari ücret Türkiye'de artık bir ortalama ücret haline geldi. Asgari ücret belirlenirken ülkemizde en düşük ücreti değil, ortalama ücreti belirliyoruz. Ülkemizde milyonlar, asgari ücret civarında ve daha asgari ücrete bile ulaşamayan milyonlar var. Avrupa Birliği ülkelerinde asgari ücretle çalışanların oranı yüzde dörtler civarındayken Türkiye'de asgari ücret ve civarında ücretlerle çalışanların oranı yüzde 50’yi geçti. Yani Türkiye işçi sınıfı asgari ücret ve civarındaki ücretlere mahkum edilmiştir.
ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİ SÜRECİ ANTİ DEMOKRATİKTİR: İkincisi; asgari ücretin belirlenmesi süreci ve asgari ücretin belirlenmesinde tek yetkili olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı ve işleyişi demokratik değildir. İşverenlerin ve hükümetin tek taraflı olarak asgari ücret belirleyebildiği bir tespit süreci baştan anti demokratiktir. Bir ortalama ücret haline gelmiş olan asgari ücretin belirlenmesi süreci bu ülkede devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşmedir. Ve asgari ücret sembolik bir ücret olmadığı için ortalama ücret haline geldiği için işverenler ve hükümetin tek taraflı olarak ücret belirleyebildiği bir düzen haktan, hukuktan ve adaletten uzaktır.
ASGARİ ÜCRETİN BİR GEÇİM ÜCRETİ OLMASI GEREKİYOR: Üçüncüsü; bugün Türkiye'de milyonlar, yoksul milyonların harcamaları, beslenme, barınma ve ulaştırmaya sıkışmış durumdadır ve alım gücü giderek daha fazla düşmektedir. Dolayısıyla en yoksulların ücretini konuştuğumuz asgari ücret o nedenle önemli. Ve asgari ücretin bir geçim ücreti olabilmesi ve açlık sınırı yoksulluk sınırı rakamlarını dikkate alınması bu sebeple son derece önemli. DİSK'e bağlı Birleşik Metal İş Sendikamızın araştırma merkezinin açıkladığı rakamlara baktığımızda. Bu ülkede dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırı 10 bin 72 lira yoksulluk sınırı ise dört kişilik bir aile için 34 bin 834 liradır.
TÜİK EMEK GELİRLERİNİN BELİRLENMESİNDE SON DERECE ÖNEMLİ: ‘Asgari ücreti enflasyona ezdirmeyeceğiz’ söyleminin gerçeklikle bir alakası yoktur. Biliyorsunuz bütün ücretler Türkiye'de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), belirlediği resmi enflasyon üzerinden şekilleniyor. Kamu çalışanlarının ücretleri, emeklilerin ücretleri, işçi ücretleri, toplu iş sözleşmeleri. Bunların hepsi TÜİK'in resmi enflasyon rakamı üzerinden verilir. TÜİK aslında tüm emek gelirlerinin belirlenmesinde son derece önemli bir işlev görüyor. Ama Türkiye İstatistik Kurumu hepimizin bildiği gibi enflasyonu doğru ölçmeyerek ve enflasyonu belirlerken dayandığı madde sepetini son bir yıldır paylaşmayarak ve en son seçim öncesindeki örneğin doğalgaz desteğini bile mayıs ayı enflasyonunun hesaplamasına katarak enflasyonu düşük belirleyerek ücretlerin baskılanmasına sebep oluyor.
KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDAKİ ÜCRET UÇURUMU GİDEREK ARTIYOR: Diğer önemli bir nokta da ücretlerin baskılanmasını tercih eden, emeği ucuzlatmak üzerine dayalı ekonomik politikaların sonucunda da bugün Türkiye'de kamu ve özel sektör arasındaki ücret uçurumu giderek daha fazla artmaktadır. Kamu işçilerinin brüt ücreti en son seçim öncesinde imzalanan kamu çerçeve protokolüyle brüt 21 bin 750 lirayken bugün özel sektörde ücretin brütü yani asgari ücretin brütü 10 bin 8 liradır. Devlette ve özel sektörde farklı asgari ücret eşitlik ilkesine aykırıdır.
ÖNCELİKLİ MESELEMİZ TÜRKİYE’NİN ASGARİ ÜCRETLİLİER TOPLUMU OLMAKTAN KURTARILMASIDIR: Bu tespitlerden hareketle asgari ücrete dair atılması gereken adımları ve alınması gereken acil önlemleri madde madde sizlerle paylaşmak istiyoruz. Öncelikli meselemiz Türkiye'nin bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılmasıdır. Türkiye'yi asgari ücretliler ülkesi haline getirenler derhal bu politikalardan vazgeçmelidir.
İŞÇİ SINIFININ SENDİKAL HAKLARINI KULLANMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALIDIR: İşçi sınıfının asgari ücret cenderesinden kurtulması için sendikalaşmanın ve grev ve toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere sendikal hakların kullanımının önündeki engellerin kaldırılması lazımdır. Acilen atılması gereken adım ise teşmil yoluyla toplu iş sözleşmelerinin kapsamının genişletilmesidir. Yürürlüğe girmesiyle beraber Türkiye'de hızla toplu sözleşme kapsamı genişleyecektir. Ve işçilerin asgari ücrete mahkumiyeti son bulmuş olacaktır. Bir diğer önerimiz asgari ücret tespit süreci de asgari ücret, Türkiye'de devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme sürecidir. O zaman asgari ücret tespit komisyonunun yapısı demokratikleştirilmelidir. Bütün konfederasyonların işçinin temsil edildiği ve uyuşmazlık durumunda grev hakkımızın olduğu gerçek bir toplu pazarlıkta belirlenmelidir. Asgari ücret hesaplanırken milyonlarca işçinin, emekçinin alın teriyle ortaya çıkan ekonomik büyümeden, asgari ücret mutlaka payını almalıdır.
ASGARİ ÜCRET BİR İŞÇİNİN AİLESİYLE GEÇİNEBİLECEĞİ BİR ÜCRET OLMALI: Asgari ücret bir geçim ücreti olarak işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir ücret olarak hesaplanmalıdır. Dördüncüsü de hep söylediğimiz gibi asgari ücret belirlenirken açlık, yoksulluk sınırı rakamları dikkate alınmalı ve bir evde en azından iki kişi çalıştığı zaman orada bir yoksulluk sınırı kadar bir gelir girebilmesi sağlanmalıdır. Ve tabii kamu işçileriyle özel işçileri arasındaki ücret farkları da bu biçimde ortadan kaldırılmalı.
EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRETE YÜKSELTİLMELİDİR: Bir cümle de emekliler için söyleyelim. Biliyorsunuz emekli aylıkları çok daha düşük. Asgari ücretin bile altında emekli aylığı alan milyonlar var Türkiye'de. Bu kabul edilemez. En düşük emekli aylığı da asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Biz DİSK olarak Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak asgari ücret tespit komisyonunda olmamamıza rağmen insanca yaşayacak bir asgari ücret için işçi sınıfının, Türkiye işçi sınıfının asgari ücrete mahkumiyetine son vermek için hep birlikte yan yana, omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha burada ifade etmek isteriz.”
GAZETECİYLE SENDİKA BAŞKALARINDAN BİRİ ARASINDA TARTIŞMA YAŞANDI
Öte yandan, açıklama sırasında fotoğraf çeken bir gazeteciyle sendika başkanlarından biri arasında tartışma yaşandı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun açıklama yaptığı sırada, bir yönetim kurulu üyesi, kesintisiz denklanşöre basan gazeteciye tepki gösterdi. Toplantı sonunda gazeteci, işini yaptığını belirterek yönetim kurulu üyesine tepki gösterdi. İkili arasında sözlü tartışma yaşandı.
ANKA