Balıkesir’in merkez Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında meydana gelen ve 12 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yazılı bir açıklama yaptı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaşanan facianın işyerlerindeki denetimsizlik, güvensiz çalışma koşulları ve siyasi tercihlerden kaynaklandığını belirtti.
TMMOB, "Güne yine işçi ölümleri ile uyandık. Balıkesir’de bulunan, mühimmat, sivil patlayıcı, av ve spor fişeği, ses fişeği gibi patlayıcılar üretilen bir fabrikada bu sabah meydana gelen patlamada ilk açıklamalara göre 13 işçi can verdi. Yaşamını kaybeden emekçilerin yakınlarına baş sağlığı diliyor, yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını umuyoruz.
Her iş kazası ve her iş cinayeti mutlaka alınmayan önlemler nedeniyle gerçekleşir. Balıkesir’de yaşanan patlamanın sebebi de çalışma ortamında olması gerekenden fazla miktarda patlayıcı bulunması, artan müşteri taleplerini yetiştirmek için üretim hızının artması, düzensiz ve emniyetsiz çalışma ortamı, soğuk hava koşulları nedeniyle olası ısıtıcı kullanımı gibi durumlar olabilir. Bütün bu olumsuz durumlar işçi sağlığı ve güvenliğine, işçi canına önem verilmesi, iş yerlerinin denetlenmesi, işverenlere gerekli ceza ve yaptırımların uygulanması ile önlenebilir. Dolayısıyla ülkemizde iş kazaları ve işçi cinayetlerinin her yıl giderek artmasının ana nedeni politiktir. İlgili bakanlıkların görevlerini hakkıyla yerine getirmemesinin bir sonucudur" denildi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda İhmaller
TMMOB ve diğer meslek örgütleri, yasanın işçi sağlığı ve güvenliğini piyasa koşullarına bırakarak işveren yükümlülüklerini görmezden geldiğini savunuyor. TMMOB, yasanın kabulünden bu yana 19 bin işçinin hayatını kaybettiğini belirterek, iş kazalarının önlenememesini siyasi tercihlere bağlıyor. İlgili kurumların, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle iş kazalarının önlenemediği ifade ediliyor.
Yasa, işçi sağlığı ve güvenliğini ticari kuruluşlar olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri’ne (OSGB) devretti. OSGB’ler, en düşük maliyetli tekliflerle iş alıyor ve bu durum iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimlerinin görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırıyor. İşyerleri yeterince denetlenmezken, seçim dönemlerinde denetimlerin neredeyse tamamen durduğu belirtiliyor.
TMMOB, iş sağlığı ve güvenliğinin bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirtiyor. Öneriler arasında: Sermaye ve siyasi iktidardan bağımsız bir kurum oluşturulması, meslek örgütleri ve sendikaların yönetimde yer alması. İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin meslek örgütleri tarafından denetlenmesi. İş kazalarına neden olan işverenlere ağır yaptırımlar uygulanması. İşyerlerinde sürekli denetim ve işçi sağlığı konusunda eğitimlerin artırılması.
TMMOB, 6331 sayılı yasanın işçi sağlığı ve güvenliğini ticari bir alan haline getirdiğini ve bu durumun ölümleri artırdığını savunuyor. Yetersiz denetim ve caydırıcı olmayan cezalar nedeniyle işyerlerinde ölümlü kazaların önüne geçilemiyor.
"Günün ihtiyacı; binlerce emekçi ölümünün yaşandığı bu dönemin tüm sorumlularının istifa etmesidir" vurgusu yapılan açıklamada, alınması gereken tedbirler sıralandı.
2024 Mart Ayına Kadar Bir Tek İşyeri Bile Denetlenmedi
İşyerleri denetlenmedi, özellikle seçim dönemlerinde hiç denetleme yapılmadı. 2023 yılında mayıs ayı, 2024 yılında mart ayı sonuna kadar tek bir işyeri denetlenmedi. İşyerlerinin denetlendiği zaman ise idari ceza uygulanmadı. İş kazası meydana geldiğinde, yaralanma, ölüm olduğunda işverenler değil iş güvenliği uzmanları “olağan şüpheli” olarak gözaltına alındı, tutuklandı, ceza aldı.
Bu zamana kadar sermaye kârına kâr katarken emekçilerin ücretleri, Gayri Safi Yurt İçi Hasıladan aldıkları pay düştü. Asgari ücret ortalama ücret oldu, 2023 yılında iş kazalarında 1.966 emekçi can verdi. İLO normlarına göre meslek hastalığı sonucu meydana geldiği kabul edilen binlerce ölüm kamuoyundan saklandı.
Bakanlık Sınavsız İş Güvenliği Sertifikası Dağıtma Hazırlığında
6331 Sayılı Yasa’nın halâ yürürlüğe konulmayan maddeleri var. Örneğin 50’den az çalışanı olan az tehlikeli ve kamu işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırma zorunluluğu 12 yıldır geçici maddelerle hep ötelendi. Geçici maddenin süresi 31 Aralık 2024 tarihinde bitiyor, ancak siyasi iktidar yeniden öteleme yapmaya cesaret edemiyor. TOBB ve OSGB’lerle işbirliği içinde, düşük ücretlerle uzman çalıştırabilmek için iş güvenliği uzmanı sertifikası alabilmenin koşulları olan eğitim ve sınavı kaldırarak, yalnızca başvuruyla sertifika verilmesine yönelik yönetmelik değişikliği yapma hazırlığında…
Günün ihtiyacı, uzmanlık sertifika sahibi olmanın sınavsız hale getirilmesi değildir. İş Kazaları ve ölümlerin, her gün işyerlerinde kaybedilen 6 canın, Soma, Amasra, Ermenek, Hendek ve Balıkesir katliamlarının nedeni uzman sayısının yetersizliği ya da uzmanlar değildir. İşyerlerine yetecek sayıda sertifikalı uzman bulunmaktadır.
Günün ihtiyacı; binlerce emekçi ölümünün yaşandığı bu dönemin tüm sorumlularının istifa etmesidir.
Günün ihtiyacı; İşyerlerinde etkin bir denetim sisteminin geliştirilmesi, işverene caydırıcı cezalar uygulanmasıdır.
Günün ihtiyacı; İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanın yeniden düzenlenmesi için idari ve mali yönden, sermayeden, siyasi iktidardan bağımsız, bileşiminde meslek örgütleri, sendikaların da bulunduğu, Ulusal İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurumu’nun oluşturulmasıdır.
Günün ihtiyacı; Kurum oluşturuluncaya kadar Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile varlığına fiilen son verilen “Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi”nin acilen toplanmasıdır.
Günün ihtiyacı iş yasasının, işçi sağlığı güvenliği yasasının, sosyal güvenlik yasasının, sendika ve toplu sözleşme yasasının yeniden düzenlenmesidir.
- Yapılacak düzenlemeler aşağıda belirtilen hususları da kapsamalıdır. İş yasasında iş güvencesi kati kurallara bağlanmalıdır. Yasada hiçbir şekilde esneklik olmamalıdır. İşçi alacaklarına güvence getirilmelidir. Yasada yer alan cezalar artırılmalıdır.
- OSGB sistemi ortadan kaldırılmalıdır.
- Uzman ve hekimlerin eğitimleri meslek örgütlerince yapılmalı. Yenileme eğitimleri getirilmelidir. Uzman ve hekimlerin çalışmaları meslek örgütlerince denetlenmelidir.
- İşyerleri denetlenmeli, eksiklikler için para cezası, işyeri kapatma cezası uygulanmalı, para cezaları artırılmalıdır.
- Sendikalar iş kolundaki işyerlerini istedikleri an, işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden gerek duyarlarsa meslek örgütlerinden de uzman desteği sağlayarak denetleyebilmelidir.
- Çalışan temsilcileri/sendika temsilcileri çalışan sayısına göre belirlenecek süre kadar her gün işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği kapsamında inceleme yapma, raporlama yetkisinde olmalıdır.
- Ölümlü iş kazası, işyerinde iş durdurma nedeni olmalı, meslek odaları, sendikaların yapacağı inceleme, düzenleyeceği rapordaki gereklilikler yerine getirildikten sonra açılmasına izin verilmelidir.
- İş kazaları sonrası yapılacak soruşturmalarda ana kriter işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasının işveren yükümlülüğü olduğu gerçeği olmalıdır.
- İnşaat, maden gibi sektörlerde 50 veya daha fazla çalışan varsa tam zamanlı iş güvenliği uzmanı çalıştırılmalıdır.