Antalya Haberleri

CAZ YAPMA!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Genellikle sokak kavgalarında, trafikte ağız dalaşında duyarız bu cümleyi… Caz yapma! Sözü boş yere uzatma, kısa kes ya da gürültü çıkarma, sessiz ol; uzatma ve buradan uza anlamlarını içeriyor bu emir cümlesi.. Daha çok bir külhanbeyi raconu ve argo olarak kullanılan bu ifadede caza ne büyük haksızlık ediliyor, bir bilseniz…

Dört yüz yıldan fazla bir geçmişi olan Blues, Afrika’dan Amerika’ya getirilen, pamuk ve tütün tarlalarında köle olarak çalıştırılan zencilerin sessiz çığlığıdır aslında Hüznü, umudu, özgürlüğe olan özlemi ve vatandan, sevdiklerinden ayrılışın acısını anlatır Ve baştan aşağı hüzün kokar, en ritmik şarkıda bile... 1900’lerin başına gelince belli kalıplara ve birkaç ritme bağlı olan Blues, daha çok ritimle çalınan daha serbest bir müzik hâlini alır... Böylece Afrika, Amerika ve Batı müziği tekniklerinin bir karması olarak Caz müziği çıkar ortaya... Ve kısa sürede hem Amerika’da, hem de Avrupa’da sevilir, yayılmaya başlar... Ezilmişliğin, acıların ve hüznün yoğrulduğu Anadolu coğrafyasında da karşılık bulur bu sessiz çığlık… 1930’lu yıllarda tanışır caz ile Türk insanı. Ve yine kısa sürede yayılmaya başlar… Dünyaca ünlü caz sanatçıları ve bestekârlar yetişir...                                        

Bu yıl Türk Hava Yolları’nın sponsorluğunda, sevgili dost, bir sanat ve Antalya sevdalısı Kadir Dursun’un organizasyonuyla, Akra Hotel tarafından yedincisi düzenlenen Antalya Akra Caz Festivali, Danny Brillant’ın konseriyle başladı... Nostaljik şarkıların yanı sıra Latin, salsa, swing ve caz melodilerinin hâkim olduğu parçaları seslendiren Danny Brillant’ın açılış konserini, Akra Hotel Genel Müdürü Gökhan Polat’ın verdiği resmi rakama göre, 1437 kişi izledi… Önemli bir rakam bu... Yalnızca yerli sanatseverler değil, yabancı sanatseverlerin de izlediği Akra Caz Festivali, kentin sosyal, kültürel, sanatsal ve ekonomik hayatına pek çok şey katıyor... Pahalı bir organizasyon, ancak katma değeri de oldukça yüksek... Kentin ve ülkenin tanıtımı için de önemli katkılar sağlıyor... Sanatseverlerin ve ev sahibi Akra Hotel’in sanatçılara büyük sevgisi ve ilgisi var... Bu ilgi ve sevgi, sanatçının performansına ve sahneye olumlu anlamda yansıyor... Cıvıl cıvıl bir açılış konseriyle başlayan Akra Caz Festivali, gerek katılan dünyaca ünlü sanatçılar, gerekse teknik altyapı bakımından, dünyada ve ülkemizde yapılan bir çok caz festivalinden daha dolu dolu ve daha dikkat çekici... Dünyaca ünlü bu sanatçıların, röportajlarını Antalya Akra Caz’da vermek istemeleri, Akra Caz’ın kalitesinin bir göstergesi elbette… Festivali daha cazip hale getiren bir başka husus ise, konukların kapıda güler yüzlü ve sıcak karşılanması; misafirperverlik ve ikramlar, Akra Caz’ın bir ayrıcalığı sanki... Bu konuda başta Genel Müdür Gökhan Polat olmak üzere otel yönetimini ve personeli kutlamak gerekir... Bu arada yıllarını caz dünyasında geçirmiş ve büyük emekler sarfetmiş olan sevgili Yekta Kopan’ı da kutlamak gerek. O güzel sunumlarıyla Festival’e ayrı bir renk, ayrı bir heyecan katıyor... Ve Kadir Dursun... Bıkmadan usanmadan yıllarca sanata ve kültüre; her şeyden önemlisi ülkemize hizmet etmeyi, ilâhî bir görevmiş gibi sürdüren Kadir Dursun… Bence durmasın devam etsin… O kadar büyük organizasyonlara imza atan, Fazıl Say’ın yıllarca menajerliğini yapan bu güzel insan, bir o kadar da alçak gönüllü... Yedi yıldır sürdürdüğü Caz Festivali’nde bu güne kadar en küçük bir aksaklık görülmedi... Aslında Kadir Dursun’un Altın Portakal Film Festivali’ne de bir el atmasında yarar var... Buna elbette Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek karar verecek… Bizimkisi yalnızca bir öneri… Her neyse, yazının başlığını caz yapma koyduk, ama biz caz yapalım ve caz yapmaya devam edelim yine de… Cazın hiçbir suçu günahı yok çünkü… Vesselam…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *