Şükran İçöz, “Üniversite hastanelerindeki sağlık emekçileri
başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin acil ve çözülmesi gereken sorunları
ortadayken, Sağlık Bakanlığı tarafından,
sağlıkçıya Beyaz Reform diyerek çıkartılan ödeme yönetmeliği yeni bir sorun
haline gelmiştir. Pandemi boyunca üniversite hastanelerinde çalışan emekçilerin
emeğini görmeyen Bakanlık yayınladığı yönetmelikle bir kez daha üniversite
hastanelerini yok saydığını ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK HİZMETİ
BÜTÜNDÜR”
“Düzenleme üniversite hastanelerinde çalışan emekçileri
kapsamamaktadır” diyerek üniversite içerisindeki sistemin farklı olduğunu
belirten Başkan Şükran İçöz, “Kapsam dışında bırakılan üniversite
hastanelerindeki emekçiler, hükümete göre sağlık hizmetleri üretmiyorlar. Üniversite
hastaneleri 2547 sayılı Kanunun 58. Maddesi kapsamında olduğundan, buralarda
çalışanlar ile ilgili YÖK tarafından bir çerçeve yönetmelik çıkarılması ve
ilgili üniversite yönetim kurullarının da bu çerçeve yönetmeliğe göre kendi
kararlarını almaları gerektiğini biliyoruz. Ancak sağlık hizmeti bir bütündür.
Sağlık emekçileri için bir düzenleme çıkarılacaksa herkesi kapsamalı ve eş
zamanlı olarak çıkarılmalıdır. Bu yönetmelik hazırlanırken nasıl ki sağlık
emekçilerinin örgütlerinin görüşleri dahi dikkate alınmamışsa, YÖK ve
üniversite yönetimleri de dikkate alınmamış eş güdüm halinde çıkarılması için
çaba harcanmamıştır. Üniversite hastaneleri için yönetmeliğin ne zaman
çıkarılacağına dair herhangi bir bilgi ya da açıklama yapılmamıştır. Sağlık
Bakanlığı ve 1. Basamak alanında çıkarılan ama hiç kimseyi memnun etmeyen bu
yönetmelikler 2 yıla yakın süredir çıktı çıkacak diye bekletilmiş ve 14 Mart’ta
düzenleme yapılacak oyalamasıyla Üniversiteler için bekleyin deniyor. Bugün yaratılan
mağduriyetin ayları, yılları bulmaması için bu açıklamaları gerçekleştiriyoruz.
Mücadele etmeden hiçbir hakkımızı alamayacağımızı bugüne kadar ki uygulamalardan
dolayı gayet iyi biliyoruz” diye konuştu.
“SAĞLIK
ÇALIŞANLARI ARASINDAKİ GELİR FARKI ARTTI”
İzin kullanımlarında ek ödemenin kesileceğini dile getiren
Başkan Şükran İçöz, “Ek ödeme yönetmeliği ile sağlık çalışanları arasındaki
gelir uçurumu daha da açılmıştır. Her ne kadar bu yönetmelikle taban ödeme
altında hekim dışı personele cüzi bir ödeme getirilmişse de bunun yeterli
olmadığını taban ödeme katsayılarının hekim dışı personel bakımından daha
yüksek olması gerektiğini vurgulamak isteriz. Disiplin cezalarında ikinci bir
cezalandırma olarak ek ödemelerin kesilecek olması kabul edilebilir değildir. Bu
nedenle üniversite hastaneleri için çıkarılacak yönetmelikte bu itirazlarımızın
dikkate alınmasını bekliyoruz. Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliği için
yürüteceğimiz hukuksal ve demokratik mücadelemiz kapsamına üniversite
hastanelerini de eklemek istemiyoruz. Özcesi bizi de yormayın kendinizi de
yormayın diyoruz” ifadelerini kullandı.
“EMEKÇİLER CİDDİ
HAK KAYBINA UĞRADI”
Başkan İçöz, “Ülkemizde son yıllarda artan enflasyon oranı,
yaşanan ekonomik kriz ortamı nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin
satın alma gücünde ciddi oranda gerileme yaşanmıştır” diyerek sağlıkçıların
ekonomik sıkıntılar içerisinde olduğu belirtti. Başkan İçöz, “Haziran 2021
öncesi birçok ilde 3-5 yıllığına imzalanan banka promosyon sözleşmeleri ile
emekçilerin eline 3-6 bin TL arası ek bir gelir geçmişti. Ancak yeni dönemde
yapılan banka promosyon sözleşmelerinde bu rakam 42, 500 TL’ye kadar çıkmaktadır. Özellikle 2021 yılı
ve öncesinde promosyon anlaşması yapılan iş yerlerinde çalışan emekçiler ciddi
hak kaybına uğramış bulunmaktadır. Hükümet bir kanun değişikliği ile 2021
Haziran ayından sonra devlet tarafından satın alınan her türlü mal ve hizmete
sözleşmede olsun ya da olmasın enflasyon farkı ödemesine karar verdi. Biz
biliyoruz ki ekonomik kriz koşullarında sermayeyi korumak adına almış olduğu bu
kararın benzerinin emekçiler lehine de promosyon anlaşmaları için alınabilir”
dedi.
"YÜKSELEN ÇIĞLIĞIMIZA ÇARE BULSUN"
Başkan İçöz, “Çözüm belli ve yapılması gereken tek şey artık
bizimle dalga geçmeyi bırakın. Promosyon, ek ödeme, teşvik ödemesi, sabit ek
ödeme gibi çeşitli kavramlar üretip bizi oylamayı bırakın. İnsanca çalışabileceğimiz
ortam ve koşullar sağlayıp, insanca yaşayabileceğimiz ve emekliliğimize de
yansıyacak temel ücretimizi verin. Bu
haklı taleplerimizi dile getirmekten ve mücadeleyi yükseltmekten asla
vazgeçmeyeceğiz. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin bu taleplerini
duymak ve görmek istemeyen tiwitçi sağlık bakanlığı artık yüzünü bize dönsün ve
sahadan yükselen çığlığımıza çare
bulsun” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
“TÜİK RAKAMLARI
BİLE YÜZDE 80”
Devrimci Sağlık İş Akdeniz Şube Başkanı Erol Şahin, “Bizler
gecesini gündüzüne katarak sağlık hizmeti sunan destek hizmetleri, güvenlik
işçileri, laborant, tıbbi sekreterleriz. Bizler hastanenin güvenliğinden
temizliğine, tahlillerin yapılmasından raporlanmasına kadar hastanedeki her işi
yapanlarız. Ülkemiz 1 yıldan uzun bir zamandır ciddi bir ekonomik krizin
etkisiyle yüksek enflasyon oranlarıyla karşı karşıya. Pazardaki marketteki enflasyonu
hepimiz biliyoruz. Geçen yıl 10 liraya aldığımız herhangi bir ürün bu sene en
az 25, 30 lira. TÜİK 'in rakamları ile bile yıllık enflasyonu yüzde 80'e
dayamış durumda. Adınıza imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi ise içerdiği zam
oranları ile yaşam standartlarımızı arttırmaktan çok uzak. Toplu iş
sözleşmesinde ücret artışları yüzde 5 enflasyon farkı şeklinde düzenlenmiştir.
Enflasyon farkı bir zam değildir. Sadece resmi
enflasyon oranının ücretimize yansıtılmasıdır. Yapılan enflasyon farkı
zammı bizim alım gücümüzü arttırmıyorsa buna zam demek mümkün değildir” dedi.
“PROMOSYON TALEBİMİZİ
YENİLİYORUZ”
Başkan Erol Şahin, “Sendika olarak uzun zamandır döviz
kurundaki ciddi yükseliş, finansal piyasalardaki bankalar lehine gelişen
muazzam değişmelerden kaynaklı olarak bizlerin ücretlerini işlettiği için banka
tarafından üniversite çalışmalarına verilen promosyon tutarının güncellenmesini
ülkemizin her yerinde dile getirdik. Bankaların ilk altı aylık kâr oranlarının
açıklandığı bu günlerde bu güncellemenin ne kadar haklı bir talep olduğu bir daha
açığa çıkmıştır. Yüzde 300'den fazla kâr elde bankalar varken bizim promosyon
güncelleme talebimiz son derece zaruri ve meşrudur. Bu konuda üniversite
yönetimi bir toplantı tertip etmiş fakat bu konuda ilk adımları atan, hastane
içerisinde işçilerin çok büyük bölümünü temsil eden sendikamızı sürecin dışında
tutmayı tercih etmiştir. Bu tutum sendikamızın ve dolayısıyla temsil ettiğimiz
işçilerin bu süreçten dışlanması aynı zamanda sendikal haklara, sendikal faaliyete
de bir engeldir. Buradan üniversite yönetimine sesleniyoruz ve promosyon
talebimizi yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.
“HER ŞEYE EVET
DİYECEK SENDİKAYI TERCİH ETMEYİN”
Başkan Şahin, “Promosyon tutarı konusunda ise talebimiz her
yıl için üniversite Hastanesi'nde çalışan kamu çalışanı ve işçilerin ortalama 1
brüt ücreti tutarından az olmamasıdır. Bu tutarın altındaki her rakam bizim
açımızdan kabul edilemez. İşçilerin
gerçekten söz hakkına sahip olduğu sendikamızı bu sürecin dışında tutarak tıpkı
toplu iş sözleşmesinde olduğu gibi söylediğiniz her şeye evet diyecek bir
sendikayı tercih etmekten vazgeçin. Hepimiz sağlık hizmetini bir parçasıyız. Bu
parçayı bozmayın” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Arda KIR