Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yaptığı açıklamada cinsiyet eşitsizliği sorununa çözüm üretme sorumluluğu olanların, muhafazakar söylemlerle bu şiddet ve ayrımcılığı meşrulaştırmaya devam ettiğini kaydetti. 

Yarım yüzyıl sonra yine şiddet devam ediyor 

TÜKD Genel Başkanı Meral Güler, “Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürülmesinin üstünden yarım yüzyıl geçtikten sonra ülkemizde kadına yönelik her türlü şiddet artarak devam ediyor, her gün ortalama 5 kadın en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor, evde, işte, sokakta tacize, tecavüze, ayrımcılığa maruz kalıyor... Cinsiyet eşitsizliği sorununa çözüm üretme sorumluluğu olanlar, muhafazakar söylemlerle bu şiddet ve ayrımcılığı meşrulaştırmaya devam ediyor” dedi.

TÜKD Genel Başkanı Güler, açıklamasında “Ayırımcılık, istismar ve şiddeti önlemek için yıllardır mücadele eden kadın hareketi ne yazık ki artan yoğunlukta uygulanan ataerkil politikalarla bastırılıyor, onların sözcülüğünü üstenen işletmeci medya, şiddetin magazin boyutunun ötesine geçemiyor. Siyasi platformun her kesiminde hakimiyetini sürdürmekte olan erkek egemen zihniyetin, çözüm politikaları üretmemesi ve önerilen çözümleri desteklemekte yetersiz kalması sonucunda, kadına yönelik şiddetin din görevlilerinden alınacak destek hizmetiyle çözülmeye çalışılması, bugüne kadar izlenen yanlış politikaların son aşamasıdır” dedi.

Acele önlem alınmalı 

Güler açıklamasında şunları kaydetti: “Şiddetin her türünün, gerçekleşmeden önce önlenmesi ve durdurulması için alınması gereken önlemlerin ivedilikle alınması, kadına yönelik şiddetin koşulsuz kınanması ve cezalandırılması, utanç duygusunun şiddete başvuran erkeklere doğru kaydırılması, erkek şiddetine karşı kadınların kolektif direniş biçimlerinin görünür kılınması, şiddeti kuşatan sessizlik kültürünün kırılması ve feminist bilincin yükseltilmesi için bu güne kadar ortaya koyduğumuz çabalar artarak devam edecek ve kadına yönelik şiddettin kabul edilemez olduğu bir çevre yaratılıncaya kadar özgür, eşitlikçi, demokratik bir hayatı kurmak için mücadeleye devam edeceğiz.”

PHOTO-2023-11-25-14-13-24

Kaynak: Nihat Saraç