Antalya Ticaret Borsası(ATB) şubat ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.Mecliste konuşan ATB Başkanı Ali Çandır,bu ay Antalya Toptancı Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği’ni ziyaret ettiklerini hatırlatarak, sektörle ilgili gelişmeleri derledikten sonra önerileri TOBB’a ve Ticaret bakanlığına sunacaklarını bildirdi.
Ay başında, domates başta olmak üzere yaş sebze ve meyve ihracatındaki gerilemenin sıkça gündeme geldiğini aktaran Başkan Çandır,“ Meclisimizde ve komitelerimizde de sıkça dile getirildiği gibi, son iki yıldır devam eden bu gerilemenin bir kısmı döviz kuru kaynaklıdır. Diğer bir kısmı ise girdi maliyet artışlarından kaynaklanıyor. Antalya olarak ihracatımızın amiral gemisi olan yaş sebze ihracatımız 2024 yılında miktar bazında yüzde 15, değer bazında yüzde 13 gerileyerek 441 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.Gerilemenin temel sebebi ise rekabetçiliğimizin zayıflamasındandır.”ifadelerine yer verdi.
MALİYETİN ALTINDA İHRACAT
İhracatçıların, yıllar boyu uğraşarak oluşturdukları yurtdışı pazarlarda son zamanlarda rakipleriyle rekabet edemez hale geldiklerini işaret eden Çandır, “ Pazarlarını ve müşterilerini kaybetmemek adına maliyetinin altında fiyatla ihracat yapmaktadırlar. Halbuki bizim ihraç ürünlerimiz belirli standartlara ve fiyat rekabetine dayalı ürünlerdir. Bunun için de içerdeki maliyet yapısı son derece belirleyicidir. Maliyetlerdeki artış hızı, döviz fiyatı artış hızını geçerse ihracat yapmak son derece zorlaşır ve zaten düşük katma değer oranı daha da geriye gider. Nitekim, girdi maliyetlerindeki artış bakımından 2024 yılı zor bir yıl oldu. Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) yıllık yüzde 32,92, Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 35,54, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 27,20, Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) ise yıllık yüzde 20,47 artmıştır.” dedi.
REKABET GÜCÜNÜN ZAYIFLAMASININ OLUMSUZ ETKİSİ
İhracatta yaşanılan sıkıntılar sadece fiyat ve maliyet üzerinden okunmaması gerektiğine değinen Çandır, “Kontrol altında olan ve olmayan diğer nedeler de bu sıkıntıları bir bütün solarak ortaya çıkarmaktadır. Yani bugünlerde yaşamakta olduğumuz zorluklar, çoklu bozucu nedenlerin yıllar boyu birikerek karşımıza çıkardığı bir sonuçtur. Bu çoklu nedenlerin başında da ekonomik bakımdan; yüksek enflasyon, yüksek faiz ve görece olarak düşük kur gelmektedir. Dolayısıyla üretim yapıp ihraç etmenin motivasyonu da her geçen gün gerilemektedir. Sonuç olarak rekabet gücümüzün zayıflamasıyla birlikte, ihracat hızımız yavaşlamaktadır. Türkiye ihracatçılar Meclisi verilerine göre ocak ayında ilk kez ihracat yapan firma sayımız bin 90 ile son yılların en düşüğü seviyesinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde bu darboğazdan çıkmanın temel yolu ise tek faktöre odaklanmış politikalar yerine katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla çok yönlü ve eş zamanlı politikalar uygulamaktır. Bu politikalar belki daha yavaş bir hızda uygulamaya geçirilecektir, ancak etkileri sayesinde daha sürdürülebilir olacaktır.”açıklamasında bulundu.
KİRA ARTIŞLARI TARIMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ETKİLİYOR
Antalya’nın tarım alanlarının pek çok açıdan özel bir öneme sahip olduğunun altını çizen Başkan Ali Çandır, “Ancak her geçen gün artan imar baskısı nedeniyle tarım alanlarımız hızla yok olmaktadır. Özellikle son birkaç yıldır, arazi sahipleri tarafından uygulanan kira artışları tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini tehdit eder hale geldi. Meslek komiteleri toplantılarımızda da gündeme gelen bu konuda üyelerimiz; arazi sahiplerince kira artışlarında yatırımlar göz ardı edilerek fahiş kira talepleri olduğunu ifade etti. Talep edilen kira artış oranlarının keyfi olduğunu ve talep edilen kiralarla üretimde kalmanın imkansız hale geldiğini paylaşmışlardır. Yüzde 41’lik pay ile örtü altı üretimde Türkiye’nin merkezi konumunda olan Antalya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliği tarım, gıda ve ekonomi politikaları açısından kritik öneme sahiptir. Üyelerimiz, üretimde sürdürülebilirliğin korunması, ticaretin, ihracatın ve yeni yatırım kararlarının olumsuz etkilenmemesi için kiralık tarım alanları için acilen bir düzenleme yapılmasını talep ediyor” dedi.
NAKİT AKIŞINDAKİ SORUN
Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi ve Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi konularında yayımlanan tebliğler ile hibeye esas proje tutarının üst limitleri niteliğine göre yüzde 30 ila yüzde 70 oranlarında yükseltildiğini kaydeden Başkan Çandır, “Ancak hazine destekli tarım kredilerine ait üst limit güncellemesi henüz yapılmadı. Üyelerimiz, yatırım ve işletme maliyetlerindeki artışa paralel olacak biçimde üst limitlerin günümüz koşullarına uygun olarak güncellenmesini talep ediyor. Diğer taraftan ticari kredi faiz oranlarında geçtiğimiz yıla oranla bir gevşeme olduğunu, ancak bankaların limit aşım problemleri nedeniyle kredilere ay ortasına kadar erişebildiklerini, ay ortasından sonra limitlerin dolduğu gerekçesiyle kredi kullanımının zorlaştığını bununda nakit akışlarında sorunlar yarattığını paylaşmışlardır.”değerlendirmesinde bulundu.
ÜRÜN AZALACAĞI FİYAT ARTIŞI OLACAKTIR
Çandır, son bir haftadır yaşanan olumsuz hava koşullarının, yaş meyve sebze ve kesme çiçek üretimi başta olmak üzere tarımsal üretimi etkilediğinin altını çizdi.Gece gündüz demeden ürünlerini korumak için büyük bir fedakarlıkla çalışan üreticilere kolaylıklar dileyen Çandır, “Soğuk hava, ürün veriminin düşmesine ve hasat sürelerinin uzamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla arz edilen ürün miktarı azalacağı için bu dönem fiyat artışları kaçınılmaz olacaktır. Şu ana kadar ketimizde herhangi bir toplu don zararı bildirimi bulunmamaktadır. Narenciye bahçeleri ve tropikal meyvelerde soğuk kaynaklı zararlar gözlemlense de önümüzdeki aylardaki hava koşulları belirleyici olacaktır.”dedi.
VERGİLER ANTALYA’NIN HANESİNE YAZILMIYOR
Çandır, Antalya’nın Türkiye’de en fazla vergi veren 6. kent konumunda olduğunun altını çizerek, “Kentimiz, yaklaşık 40 milyar lira değerinde artı değer yaratıyor. Ancak, birçok firma merkezinin İstanbul başta olmak üzere diğer illerimizde bulunması nedeniyle bu vergiler doğrudan Antalya’nın hanesine yazılmıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte önümüzdeki yıllarda kazancın elde edildiği ilin hanesine yazılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirileceğine inanıyoruz. Bu sayede, Antalya’nın ürettiği katma değer daha görünür hale gelecek ve kentimizin ekonomik gücü daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır” dedi.
VERGİ HAFTASINI KUTLADI
36. Vergi Haftası’nı da kutlayan Çandır, “150 ülkenin odalarını bir çatı altında birleştiren Dünya Odalar Federasyonu Başkanlığı’na yeniden seçilen TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ve Birliğimizin 73. kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Önümüzdeki günlerde Ramazan Ayı’nı hep birlikte idrak edeceğiz. Bu mübarek ayın, dayanışma ve paylaşmanın en üst seviyede yaşandığı günler olduğunu unutmamalıyız. Ramazan Ayı’nın hepimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.