Antalya, geçen hafta sonu yaşanan şiddetli yağmur ve fırtına nedeniyle büyük zarar gördü. Kentin bazı caddeleri su altında kaldı, Düden Çayı taştı, tarihi limanda birçok tekne hasar gördü ya da battı.
Balıkçılar ve tekne sahipleri yetkililerin ilgisizliğinden şikayet etti. Antalya’nın aşırı iklim olaylarına karşı ne kadar hazırlıksız olduğu da ortaya çıktı. AFAD’ın raporuna göre, Antalya’da en çok taşkın ve fırtına riski olan yer kent merkezi. Ancak alınması gereken önlemler yeterli değil.
Boğaçayı ve Düden Çayı’nda olası taşkın senaryoları, kent merkezindeki liman, akaryakıt tesisleri ve birçok mahalleyi tehdit ediyor. Antalya’da kış aylarında yağan yağmurun %80’i sel oluşturma potansiyeline sahip. 1975-2020 arasında Antalya’da 24 saatte 330 mm yağış düştüğü de kaydedildi. Bu yağış miktarı İç Anadolu Bölgesi’nin yıllık yağışına eşit.
Antalya’da sel ve fırtına riski yüksek Antalya, son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle sel ve fırtına gibi doğal afetlere sıkça maruz kalan bir il olmuştur. AFAD tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) raporuna göre, Antalya’da 1975-2020 yılları arasında 45 yıllık dönemde meydana gelen sel afetlerinin yüzde 55’i son 10 yılda, yüzde 75’i ise son 20 yılda gerçekleşmiştir. Bu durum, yağış rejimindeki değişimin bir sonucu olarak görülmektedir.
Antalya’nın sel afetlerine en çok maruz kalan bölgeleri, merkez ilçeler ile Alanya, Kaş, Manavgat, Demre ve Finike ilçeleridir. Bu ilçelerde yaşanan sel afetleri, can ve mal kayıplarına, altyapı hasarlarına, tarım ve turizm sektörlerine zarar vermektedir. Örneğin, 2022 yılında Manavgat’ta meydana gelen sel afeti, 7 kişinin ölümüne, 10 kişinin yaralanmasına, 300’den fazla evin hasar görmesine ve 100 milyon TL’lik ekonomik kayba neden olmuştur.
Antalya, aynı zamanda kuvvetli rüzgarlar ile oluşan fırtına afetlerine de hassas bir ildir. Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü kayıtlarına göre, Antalya Merkez’de ölçülen en yüksek rüzgar hızı 155 km/saat olarak kayıtlara geçmiştir. Fırtına olarak değerlendirilebilecek 60 km/saat rüzgar hızı ve üzerindeki değerler, ilin özellikle Akdeniz kıyılarında yoğunluklu olarak görülmektedir. Fırtınalar, deniz ulaşımını, balıkçılığı, yat limanlarını ve kıyı yerleşimlerini olumsuz etkilemektedir. Geçtiğimiz hafta sonu Antalya’da etkili olan fırtına, Yat Limanı’nda bir teknenin batmasına, çok sayıda teknenin de ağır hasar görmesine yol açmıştır.
Antalya’nın bir diğer doğal afet riski de heyelandır. Özellikle eğimli arazide bulunan yerleşimler, yoğun yağışlar ve yol yapım çalışmalarının tetiklemesi sonucu heyelan tehlikesi ile karşı karşıyadır. 2018 yılında Antalya-Kumluca D-400 karayolunun 18. km’sinde meydana gelen heyelan, yolun aylarca trafiğe kapalı kalmasına ve 7 konutun boşaltılmasına neden olmuştur. AFAD’ın raporunda, heyelan riskinin devam ettiği ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acil önlemler alınması gerektiği belirtilmiştir.
Antalya, iklim değişikliğinin etkilerini hisseden ve doğal afetlere karşı önlem alması gereken bir ildir. AFAD’ın raporu, ilin afet risklerini ortaya koyan ve afet yönetimi için yol gösteren önemli bir çalışmadır. Antalya’nın afetlere karşı daha dayanıklı ve güvenli bir kent olması için, raporda belirtilen önerilerin uygulanması ve afet bilincinin artırılması gerekmektedir.