17 Nisan 2012 tarihinde 17 yaşındaki Murat Geceken, Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde tedavi gören 80 yaşındaki dedesinin ölümünden sorumlu tutuğu Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ersin Arslan’ı, göğsünden ve karnından bıçaklayarak öldürmüştü. Antalya Tabip Odası ölümünün 13. yıl dönümünde şehit doktor Arslan’ı anarak, hekimlere yönelik devam eden şiddete tepki gösterdi. 

Dr. Ersin Arslan

Mevlüt Çavuşoğlu'nun Babası Alanya’da Defnedildi Mevlüt Çavuşoğlu'nun Babası Alanya’da Defnedildi

Antalya Tabip Odası Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, hekimlere uzanan ellerin Türk milletine uzandığının altını çizdi.

"Sağlıkta Şiddetin Kurbanı Oldular"

17 Nisan 2012’de hayatını kaybeden Ersin Arslan ve tüm şehit hekimleri saygı ile andıklarını dile getiren Ertürk, “Takvimler 17 Nisan'ı gösteriyor. Bugün Türk Tıbbının kara bir günü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bundan tam 13 yıl önce, henüz 26 yaşında, genç bir idealist, Dr. Ersin Arslan, hasta yakını tarafından görevi başında uğradığı bıçaklı saldırıda hayatını kaybetti. Bu milletin geleceği, Türk hekimliği adına sadık bir nefer olarak, sadece bir insanın değil, bir toplumun sağlığı için çalışırken, sağlıkta şiddetin kurbanı oldu.  Ersin yalnız değildi,  Dr. Kamil Furtun, 2015'te hastanede odasında vurularak, Dr. Aynur Değdemir yine 2015 hastanede bıçaklanarak, Dr. Fikret Hacıosman, 2018'de bir hasta tarafından makamında vurularak, Dr. Ekrem Karakaya, 2022'de bir hasta yakını tarafından görevi başında vurularak şehit edildi. Dr. Melek Bağce 2023'de çalıştığı Aile Sağlığı Merkezi'nde boşanmaya çalıştığı eşi tarafından bıçaklanarak şehit edildi.” diye konuştu. 

Ertürk, Türkiye’nin ülkenin yetiştirdiği kıymetli hekimlerin hastanelerde, şifa dağıttıkları yerlerde canlarından olduklarına dikkat çekti.

Antalya Tabip Odası Şehit Doktor Arslan'ı Unutmadı  3

"Doktor Dövmenin Özgürlük Sayıldığı Topluma Evrildi"

Yeminle görevine başlayan hekimleri koruyamadıklarını dile getiren Ertürk, Popülist politikaların sonucu olarak, sağlık sistemi bir "müşteri hizmet" ilişkinine indirgenmiş, hekim emeği değersizleştirilmiş, ‘bir şikayet edin düzelir’ anlayışı teşvik edilmiş, Sağlık Bakanlığı eliyle şikayet hatları kurularak mesleğimiz değersizleştirilmiştir. Sonuç olarak sağlıkta şiddet adeta sıradanlaştırılmıştır. Daha 30-40 yıl öncesine kadar insanlarınız muayene olacak, ameliyat edecek doktor bulmakta zorlanırken, bugün geldiğimiz noktada o dönemlerdeki hekime verilen değer ve saygı kaybolmuştur. Kolay ulaşılabilir hale gelen hekimin değeri, siyasetin de teşvikiyle maalesef doktor dövmenin özgürlük sayıldığı bir topluma evrilmiştir. Bu duruma üzülüyoruz, kabullenmiyoruz.” dedi. 

Hiçbir hekimin hastasına zarar vermeyeceğini işaret eden Ertürk, bugün doktorların önce kendilerinin zarar görmemesi çabası içine girmesinden yakındı.

Antalya Tabip Odası Şehit Doktor Arslan'ı Unutmadı  2

"Sağlık Çalışanlarını Korumak Anayasal Yükümlülüktür"

Hekime yönelin şiddetim topluma yapıldığını vurgulayan Ertürk, “Sağlık sisteminin temel direği olan hekimler olmazsa, sağlıklı bir toplum da olamaz. Bugün buradan, Türk Milletine ve yöneticilerine bir kez daha sesleniyoruz. Bu vahim tabloya karşı devletin sorumluluğu açıktır. Sağlık çalışanlarını korumak, bir görev, anayasal yükümlülüktür. Biz Türk hekimleri, şiddetin eğitim eksikliğinin yanında yasaları hakkıyla uygulanmamasından, şikayet hakkı  adı altında hedef gösterilmelerden de kaynaklandığını düşünüyoruz. Bugünden sonra kaybettiklerimizi anmakla yetinmeyecek, bu gidişe dur diyecek değişim için mücadelemizi sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verdi. 

Antalya Tabip Odası Şehit Doktor Arslan'ı Unutmadı  4

Antalya Tabip Odası'ndan Öneriler

Ertürk, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: 

“Yasal düzenlemeler güçlendirilmelidir. Sağlıkta şiddet, Türk Ceza Kanunu'nda 'görevi başındaki sağlık personeline yapılan saldırı' adıyla ayrı bir başlık altında düzenlenmelidir. Saldırganlara ertelenemez, paraya çevrilemez, caydırıcı hapis cezaları ve maddi olarak da SGK hakkından faydalanamama gibi yaptırımlar uygulanmalıdır. 'Beyaz Kod' başvuruları sonrası süreçler hızlandırılmalı, mağdur sağlık çalışanlarıma anında hukuki destek sağlanmalıdır. Fiziksel güvenlik önlemleri artırılmalı;  acil servisler başta olmak üzere, sağlık kuruluşlarının riskli alanlarında profesyonel güvenlik görevlileri bulundurulmalıdır. X-ray cihazları, kamera sistemleri, güvenli alanlar gibi önlemler zorunlu hale getirilmelidir. Riskli alanlarda görevli personele panik butonları ve acil çağrı sistemleri sağlanmalıdır. Toplumsal bilinç ve eğitim;  kamu spotları, okullarda eğitimler ve medya desteğiyle "sağlık çalışanıma saygı kültürü yeniden inşa edilmelidir. Sağlık iletişimi, empati ve öfke kontrol gibi konularda hasta ve hasta yakınlarına yönelik rehberlik programları geliştirilmelidir. Sağlık sistemi yeniden yapılandırılmalıdır; sağlıkta müşteri memnuniyeti anlayışı yok edilmeli, bilimsel doğruluk ve güvenli çalışma, esas alınmalıdır. Hekimler üzerindeki performans baskısı, randevu yükü ve hukuki riskler azaltılmalıdır. Meslek örgütlerine yetki ve katılım; tüm hekimleri ortak payda da birleştirebilecek bir yapı olarak, Tabip Odalarına üyelik tüm hekimler için zorunlu hale getirilmelidir.” 

"Şiddet Sistematik"

Ertürk, hastalara şifa vermek için çalıştıkları ortamların şiddetten arındırılmasını talep ederek, geçen hafta Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan şiddetin tazeliğini koruduğuna dikkat çekti. 

Sağlıkta şiddetin münferit değil, sistematik olduğuna değinen Ertürk, Türk hekimlerinin yalnız olmadığını ve bir hekimin daha şiddete uğramaması için mücadelelerine devam edeceklerini sözlerine ekledi. 

Toplantıya, Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dilek Şahin, Genel Sağlık İş Antalya Şubesi İl Hukuk Sekreteri Mehmet Savaş, Hekim Birliği Antalya Şube Başkanı Orhan Tekin, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Antalya Şube Başkanı İlkay Eren de katıldı.

Gündemdeki Antalya Müzesine Yeni Öneri Gündemdeki Antalya Müzesine Yeni Öneri

Muhabir: İsa Akar