2025-2027 yıllarını kapsayarak sözleşme döneminde yapılacak toplu iş sözleşmesi öncesinde Türk-İş’e bağlı Antalya şube başkanları toplantı sonrası mesaj yayınladı. Yayınlanan açıklamada, “2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmesi süreci resmen başladı. Sendikamızın da içinde yer aldığı Devlet Su İşleri, Elektrik İletim, Üretim, Dağıtım, İlbank, Karayolları, Demiryolları, Bakanlıklar, Üniversiteler ve Hastaneler gibi kritik kamu kurumlarını kapsayan yaklaşık 700 bin kamu işçisi için toplu sözleşme taslak çalışmaları tamamlanmak üzere. TÜRK- İŞ Konfederasyonu, işçilerin haklarını güvence altına almak amacıyla taslak çalışmaları önümüzdeki günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunacak. 2023 yılı Mayıs ayında imzalanan çerçeve protokolü ile kamu işçilerinin en düşük ücreti 22 bin TL olarak belirlenmişti. Ancak aradan geçen süre içinde yüksek enflasyon nedeniyle işçilerin alım gücü yüzde 46 oranında eridi. Ayrıca, toplu sözleşme yürürlük sürelerinin kurumdan kuruma farklılık göstermesi nedeniyle işçilerin enflasyon farklarından kaynaklanan zam oranları da değişiklik gösterdi. Aynı sözleşmeye tabi olmalarına rağmen, sözleşme başlangıcı Mart ayı olan işçiler, sözleşme başlangıcı Ocak ayı olan diğer kamu işçilerine göre yaklaşık yüzde 6,43 oranında daha az zam aldı” dedi.
"TİS Zorlu Geçecek Gibi Görünüyor"
Açıklamanın devamında, “Bu dönem toplu sözleşme görüşmelerinin oldukça zorlu ve mücadeleci geçeceği öngörülüyor. İşçilerin kayıplarının giderilmesi ve adaletli bir zam oranının belirlenmesi için sendikalar kararlı bir duruş sergilemeye hazırlanıyor. İşçiler arasındaki ücret farklarının ortadan kaldırılması ve enflasyonun yarattığı tahribatın telafi edilmesi en büyük öncelik olacak. Bu süreçte sendika olarak, işçilerimizin haklarını en güçlü şekilde savunmaya devam edeceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması halinde eylemler ve toplu mücadele süreci kaçınılmaz hale gelecektir.
Taleplerimizi duyurmak, haklarımızı korumak ve kamu işçisini enflasyon karşısında ezdirmemek için hep birlikte mücadeleye hazırız! Gelir vergisinde adalet sağlamak Anayasal bir zorunluluktur! Ancak mevcut vergi sistemi, emekçilerin aleyhine işleyerek çalışanların alım gücünü her geçen gün daha da eritmektedir. TÜRK-İŞ Konfederasyonu olarak dile getirdiğimiz temel ilke açıktır” denildi.
"Haksız Sistem Değişecek"
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
"Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın. Bugün ülkemizde bir çalışan, Ocak ayında aldığı maaşı Aralık ayında alamamaktadır. Gelir vergisi dilimlerinin düşük belirlenmesi nedeniyle, işçilerin yıllık 2,5 aylık ücreti vergi kesintilerine gitmektedir. Vergi yükü arttıkça maaşlarımız her geçen ay erimektedir: Mart ayında yüzde 5 oranında gelir kaybı, Temmuz ayında yüzde 7 oranında gelir kaybı yaşanmaktadır. Bu adaletsiz sistem, çalışanların yıl sonuna doğru giderek daha az maaş almasına ve geçim sıkıntısının derinleşmesine neden olmaktadır. 2007 yılında çıkarılan Vergi Usul Kanunu, çalışanlar için bir iyileştirme sağlamamış, aksine daha fazla kayıp yaşatmıştır. Ancak aynı dönemden bu yana işverenler için tam 12 defa vergi düzenlemesi yapılmıştır. Bu düzenlemelerle: vergi borçları silinmiş, vergi faizleri sıfırlanmış, vergi borçlarına yapılandırma getirilmiştir. Ancak çalışanlar için hiçbir düzenleme yapılmamış, aksine kuyumcular, beyaz eşya satıcıları gibi sektörler vergi ödeme konusunda ayrıcalıklı hale getirilmiştir. Vergide adaletin sağlanması için az kazananın daha az, çok kazananın daha fazla vergi ödemesi zorunluluktur. Bunun için: Vergi dilimleri asgari ücretin en az 12 katı olarak belirlenmelidir. Çalışanların maaşlarının yıl boyunca korunması için vergi dilimleri yeniden düzenlenmelidir! Vergi yükü, işçilerden değil, yüksek kazanç sağlayan kesimlerden alınarak dengelenmelidir! Çalışanlar olarak gelir vergisinde adalet istiyoruz! Bu haksız sistemin değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”