Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, 31 Mart 2024 yerel seçimlerini değerlendirdi. Başkan İçöz, "demokratik katılımcılığı temel alan, yoksulluğu ve işsizliği hedefleyen uygulamalar bekliyoruz" dedi.

İçöz, ortaya çıkan seçim sonuçlarını, artan yoksulluğa ve baskıcı siyasal politikalara karşı bir isyan olarak görmek gerektiğini belirtti. Ancak SES olarak, siyasi boyutlardan ziyade yerel yönetimler ve sağlık alanında beklentilerini dile getirmeyi tercih ettiklerini ifade etti.

Yerel Yönetimlerde Sağlıklı Kentler İçin Öneriler

Başkan İçöz, "Yerel yönetimlere yeni seçilenlere başarılar diliyor ve sağlıklı kentler için aşağıdaki önerilerin dikkate alınmasını istiyoruz. Kamu sağlık kurumlarının imarı sırasında kent rantının önlenmesi gerekiyor. Erişilebilirliğin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Kent merkezlerinde bulunan ve kolayca ulaşılabilen sağlık kurumlarının kapatılması, kentin ücra bölgelerine yapılan büyük binalara taşınması, kent rantını artırmakla kalmaz, aynı zamanda erişilebilirliği azaltır. Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarını kira sorunundan kurtaracak alanlar oluşturulmalıdır. Köylerin ve kasabaların doğal yaşamını tehdit etmeyen bir kent kültürünü öncelikli hale getiren bir belediyecilik bekliyoruz. Uluslararası sermayenin ormanlarımızı ve dağlarımızı talan etmesine engel olacak ekoloji bilincini ve birliklerini geliştirecek bir yerel yönetim istiyoruz. Kentlerin 'engelsiz' bir yapıya sahip olması için çalışmalar ön planda olmalıdır. Her çalışma, engelsiz kent perspektifiyle yapılmalıdır. Doğal kaynakların en azından kullanılması ve ekolojik ayak izinin minimize edilmesi gerekmektedir. Atıkların yeniden kullanılması, yeniden üretilmesi ve dönüştürülmesi ilkelerine uyulmalıdır. Ağaçlandırmanın yoğunlaştırılması ve kent genelinde yeşil koridorların oluşturulmasıyla, tüm kentin bir orman gibi olması sağlanmalıdır" dedi.

YEŞİL ADIM VURGUSU

Başkan İçöz, "Yerel yönetimlere yeni seçilen herkese başarılar diliyor ve sağlıklı kentler için aşağıdaki önermelerimizin dikkate alınmasını istiyoruz. Kamu sağlık kurumlarının imarı sırasında kent rantı sağlamasının önüne geçilmesi. Erişebilirliğin öne çıkarılmasına yönelik çalışmalar yapılması. Kent merkezlerinde bulunan ve erişebilirliği kolay olan sağlık kurumlarının kapatılarak şehrin ücra yerlerinde inşa edilen devasa binalara taşınması hem kent rantını doğurmakta hem de erişebilir olmaktan çıkmadır. 1. Basamak Sağlık Kuruluşlarını kira derdinden kurtarabilecek mekanlar yaratılmalıdır. Köylerin ve kasabaların doğal yaşamı tehdit etmeyecek şekilde kent kültürü öncelikli değil, kültürel dokularını önceleyen bir belediyecilik beklemekteyiz. Uluslararası sermayenin ormanlarımızı ve dağlarımızı talana açıp sömürge madenciliğini yerellerimizde inşa etmesinin önüne geçecek ekoloji bilincini ve birliklerini geliştirecek bir yerel yönetim istiyoruz. Kentlerin ‘engelsiz’ inşasına yönelik çalışmalar başat olmalıdır. Yapılan her çalışma engelsiz kent perspektifi ile yapılmalıdır. En az doğal kaynak kullanılmalı. Ekolojik ayak izini en aza indirilmeli. Sera gazına yol açan uygulamaları sıfırlanmalı. Yeniden kullanma, yeniden üretim ve dönüşüm ilkelerine uyma; atıklar yeniden ve yeniden kullanılmalı. Çok yoğun bir ağaçlandırma ve yeşil koridorlarla tüm kentin bir orman gibi olmasını sağlanmalı” dedi.

Kaynak: Kardelen Özdemir