Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Yakını Dul ve Yetimleri Derneği Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Yurdakul, şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusunun ter*rün bitmesi olduğunun altını çizerek, “Bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir” dedi.
'Şehide Saygı, Teröre Lanet'
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Yakını Dul ve Yetimleri Derneği Antalya Şubesi, son günlerde yaşananlarla ilgili olarak, kırmızı çizgileri, terör örgütü ele başının serbest bırakılmaması, mecliste konuşturulmaması, dağdaki hainlerin affedilmemesi ve terörle mücadele kanununun değiştirilmemesi için 'Şehide saygı, teröre lanet' içerikli basın açıklaması yaptı.
78 Bin Şehidi Andı
Eski Lara Caddesi Erdal İnönü Parkı içindeki dernek binası önünde yapılan açıklamada Başkan Mehmet Yurdakul, Kars Sarıkamış’ta 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78 bin şehidi andı. Şehit aileleri ve gaziler olarak yaşanılan acıları, yüreklerinde yanan ateşi anlatmak için toplanmadıklarının altını çizen Mehmet Yurdakul, şehit annesine, babasına, eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi olmadığının altını çizdi.
Konuşmasına tarihten örnekler vererek devam eden Mehmet Yurdakul, “Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Mehmet Akif’in, "Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden, ‘bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin’ diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık. 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım. Şehit polis Fethi Sekin’i, şehit savcı Hakan Kılıç’ı, şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım” dedi.
Yurdakul, 2013 yılında yaşanan sözde çözüm sürecini hatırlatarak, akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirilen 800’ün üzerinde şehide dikkat çekti.
"Terörle El Sıkışılmaz"
Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağının acı şekilde tecrübe edildiğine değinen Yurdakul, “Yada eli kanlı bebek katilinin TBMM’ye davet edilir edilmez, ‘tek anladığımız dil bu’ dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını ve şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7 bin 100 ‘ü asker, 900’ü polis, bin 500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5 bin sivil şehidimizi hatırlayalım. Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır” ifadelerine yer verdi. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusunun terörün bitmesi olduğunun altını çizen Mehmet Yurdakul, aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasını istedi.
"Ya Silah Bırakacaklar, Ya Gömülecekler"
"Bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir" diyen Başkan Yurdakul sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir, bizleri kardeşi mesabesinde gören cumhurbaşkanımızın samsunda, ”şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık “ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler, yada silahları ile gömülecekler. Üçüncü bir yol yok."
