2021-2022 Yıllarında sadece üniversite öğrencileri için sorun olan barınma konusu son yıllarda artan enflasyon sebebiyle memurlar için bile kriz haline geldi. Antalya’da öğrencinin, emeklinin, asgari ücretlinin ve memurun barınma krizinin ortasında kaldığı görülürken, AKP iktidarının yönettiği Türkiye’de konuya ilişkin gözle görülen bir adım da atılmadı. En düşük ev kirasının 10 bin TL olduğu Antalya’da öğrenciler sağlıklı bir eğitim hayatı yaşayamazken, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yurtları ise öğrencilerin ihtiyacını karşılayamıyor. Antalya’nın KYK yurtlarının kapasitesinin 16-18 bin olduğu belirtilirken; üniversite öğrencisi sayısı ise 90 bin civarında. ‘Barınamadan nasıl okumamızı bekliyorsunuz’ diyen öğrenciler büyük tepki gösterirken, yurtların yatak kapasitesinin arttırıldığı öğrenildi. 4 kişilik odaların 6 kişilik odalara; 6 kişilik odaların ise 8 kişilik odalara dönüştürüldüğü iddia edilirken, konforunda bir hayli düştüğü belirtildi. Konuyla ilgili olarak konuşan Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, “Çocuklarımız barınamıyor” diyerek bu sorunun çözülmesini talep etti.
“ANAYASAL HAKTIR VE YERİNE GETİRİLMİYOR”
Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, “Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte milyonlarca çocuklarımızın öncelikli gündemini oluşturan barınma sorunu, önceki yıllarla karşılaştırılamaz boyutlara ulaşmıştır. Çok sayıda çocuğumuz ev kiraları ve yurt fiyatlarının yüksekliği nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır. Yüzde yüzden fazla artan ev kiraları ve özel yurt fiyatlarının yüksekliği çocuklarımızı ve ailelerini büyük bir çaresizliğe itmiş durumdadır. Ailesinin yaşadığı il dışında üniversiteye giren asgari ücretli ya da ortalama gelire sahip ailelerin çocukları için barınma sorunu bütün sorunların önüne geçmiş durumdadır. Ekonomik olanakları yetersiz öğrencilerin eğitim alma haklarını kullanmalarını sağlamak sosyal devlet olmanın ve toplumsal adalet ve eşitlik ilkelerinin temel gereklerindendir. Bunun için talep eden tüm öğrencilere her kademede, ama özellikle orta ve yükseköğretimde yurt olanağı sunmak sosyal devletin temel sorumluluğudur. Eğitim bir ayrıcalık değil, temel bir insan hakkıdır. Çocuklarımızın insanca yaşayabilecekleri beslenme ve barınma hakkı anayasal bir hak ve kamusal bir sorumluluktur” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLER SOKAKTA”
Başkan Tülin Koç, “Toplamda 93 bin 212 üniversite öğrencisi nüfusu bulunan Antalya’da öğrenciler barınma sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Turizm şehri olan Antalya’da kira ve özel yurt fiyatlarının artması sonrası öğrenciler KYK yurtlarına yönelse de KYK yurt sayısı yetersiz kalıyor. 2 devlet 3 vakıf üniversitesi olmak üzere Antalya'da 5 üniversite ve 93212 üniversite öğrencisi var. Bu öğrencilerin 4058'i vakıf üniversitelerinde, 89154 öğrenci ise devlet üniversitesinde eğitim görmektedir. Antalya’da 2 KYK yurdu var ve yaklaşık 16-18 bin öğrenciyi barındırıyor. Geriye kalan 60-70 bin öğrenci barınma sorunuyla karşı karşıya. Barınma Türkiye’nin genelinde bir sorun. Her ne kadar üniversite içerisinde kısmi olarak öğrencileri barındırabilecek yurtlar yapılmış olsa da bu bütün öğrencileri kapsayabilen yeterlilikte değil. Öğrenciler uzun arayışlar sonucunda barınma sorununu çözemeyince bir kısmı tarikatların, cemaatlerin açtığı yurtlarda kalmak zorunda kalıyorlar. Ne yazık ki devletin uzun zamandır çözmediği yurt sorunu tarikat ve cemaatlere havale ediliyor. Üniversite öğrencilerin barınma sorunu çığ gibi büyüyor. KYK yurdunun yetersizliği nedeniyle özel yurtlara yönelen öğrenciler burada da fahiş fiyatlarla karşılaşıyor. Öğrenci ev kiralamak istediğinde ise bu rakam daha da artıyor. Öğrencilerin barınma ihtiyacının önündeki engeller kalkmıyor. Bu sebeple de üniversite öğrencileri tarikat ve cemaatlerin yurdunda kalmak zorunda oluyor. Burada yaşananlar ise hepimizin malumu” diyerek geçtiğimiz yıl yaşanan cinayeti işaret etti.
“EĞİTİMDEN MAHRUM BIRAKILIYORLAR”
Başkan Koç, “Geçtiğimiz yıl cemaat ve tarikat yurdunda kalmak zorunda olan öğrencilerin başına gelen acı ama gerçek tabloya hepimiz şahit olduk Ülkede yaşanan olağandışı bir durum ve sorunda faturanın eğitime kesilerek ilk olarak öğrenciler gözden çıkarıldığını yaşayarak görüyoruz. Pandemi ile öğrencilerin eğitime ara vererek yurtlara hastaların yerleştirilmesi ardından da 6 Şubat depremi ile yeniden ilk eğitimden taviz verilerek yurtlar depremzedelere tahsis edildi. Yoksulluk sınırında yaşayan kişi sayısında artış, kira fiyatlarının yükselmesi, asgari ücretle çalışanın geçim sıkıntısı yaşaması öğrencilerin başka illerde değil, kendi şehirlerinde olan üniversiteleri tercih etmesine neden oldu. Üniversite tercihlerinde öğrencinin eğitim alacağı üniversitenin niteliği yerine üniversitenin bulunduğu şehirdeki konaklama fiyatlarının araştırılıyor. Bu sebeple de İstanbul gibi büyük şehirlerdeki nitelikli üniversitelerin puanlarında kısmi düşüş yaşandığını görüyoruz. Bu öğrencilerin istediği üniversitede eğitim alabilme imkanının elinden alınması anlamına geliyor. Barınma sorununun çözülmesi öğrencinin istediği üniversitede eğitim alamama sorununu da çözüme kavuşturacaktır” ifadelerini kullandı.
“SORUN ACİLEN ÇÖZÜLMELİ”
Başkan Koç, “Eğitimin bu hale getirilmiş olması gençlerin geleceklerine olan inancını kaybetmesine neden oluyor. Ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle gençler kendisini yurtdışına atmaya çalışıyor. Bu ülkemizin geleceği açısından çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Geleceğinden güvensiz bir gençliğin yetişiyor olması, ülkenin gelecekte sahipsiz kalması anlamına gelir. Öncelikle yatırım gençlere yapılmalıdır. İktidarın yeterli bütçeyi eğitime aktararak temel sorunları tespit edip, okullaşma ve yurt barınma sorunlarına yatırım yapabilecek şekilde genel bütçeden eğitime bütçe ayrılarak bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Önlem alınmaması halinde barınma sorununu önümüzdeki yıllarda daha da artarak devam edecektir. ''Çok yurt yaptık, barınma sorunu abartılıyor, böyle bir sorun yok'' diyen Cumhurbaşkanına karşı; Antalya’da 60-70 bin, yurt genelinde milyonlarca çocuğumuz bu sorunla karşı karşıyadır. Çocuklarımız üniversiteyi kazandı diye sevinemeden çok ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldık. Barınma sorunu!. Ev kiralarındaki yüzde 100'e varan artışlar ve yetersiz sayıda KYK yurtları biz velileri ve çocuklarımızı büyük bir karamsarlığa sürüklemiştir. Kayıt dondurma, yarım günlük iş arama vb. yöntemlerle sorunu çözmeye çalışan çocuklarımızı çözümsüzlük noktasında cemaat-tarikat-vakıf ve özel yurtlara yöneltmektedir. İktidar her ile bir üniversite projesiyle; 2002'de 93 olan üniversite sayısını 2020'de 203'e yükseltti. Ancak öğrenci sayısıyla yurt sayısı arasında orantılı bir artış olmadığını görüyoruz. Biz Veli Der olarak İktidara sesleniyoruz; barınma Anayasal bir haktır. Sizin göreviniz TOKİ ile birlikte Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde lüks konutlar yapmak değil, çocuklarımızın barınma sorununu, yurt sorununu acilen çözmektir” diyerek açıklamasını tamamladı.