Ülkenin en prestijli mesleklerinden biri olarak gösterilen inşaat mühendisliğinde ‘maaş krizi’ ciddi sorunları da beraberinde getirmeye başladı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, ekonomik krizden dolayı birçok inşaat mühendisinin kendi sektörü dışında kazancı daha yüksek başka işlere yönlenmek zorunda kaldıklarını söyledi. İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olmuş bir kişinin asgari ücretle sektörde adım attığını ifade eden Mehmet Soner Akdoğan, bu mühendisin çalıştığı inşaattaki ustadan daha az kazanmasından dolayı ekonomik açıdan daha iyi bir iş arayışına girdiğini aktardı. Akdoğan, “Bir inşaat mühendisinin denetlemek için gittiği inşaattaki usta mühendisten daha yüksek maaş alıyor. O zaman inşaat mühendisinin söylediği sözlerin çok büyük bir hükmü olmuyor. ‘Bugün sen kaç para maaş alıyorsun’ diye ustanın kovdurduğu mühendis var şantiyelerde. Maalesef bu mesleğin bir ağırlığı yok artık” dedi.
“SÖZ SAHİBİYDİK ELİMİZDEN ALINDI”
İnşaat mühendislerinin maaş miktarı konusunda yaşadıkları mağduriyetlere değinen Mehmet Soner Akdoğan “Bizim Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile yapılmış bir protokolümüz vardı. Bu protokolden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) söz sahipliği yetkisi vardı ve SGK ile yapılmış bir protokoldü. O protokol 2017 yılında iptal edildi. İptal edildikten sonra biz 2022 yılına kadar TMMOB’a bağlı odalar olarak piyasada çalışacak mimar ve mühendisliğin ortalama ücretini belirleyebiliyorduk. Burada bir yasal bir durum olduğunda bize bir görüş sorulduğunda resmi olarak ‘bir mühendis şu maaşın altında çalışmamalı, çalışamaz’ diyorduk. Söz sahibiydik ama bu elimizden alındı. 2017'de bir inşaat mühendisi, bir kurumda çalışacaksa asgari maaşının altında çalışmaması ve sigortasının mühendis maaşı üzerinden yapılması yönünde biz de evrak isteyebiliyorduk. Bizim kurumumuzda biri bir yere başvuru yaptığında ya da bir evrak istediğinde hem sigorta konusunda hem de o istediği ücreti almasının kısmında bizim odamızın belirlemiş olduğu fiyatı istiyorduk. 2017'de bu protokol iptal edildi. 2022'de de en son Danıştay bir karar verdi. ‘TMMOB’a bağlı odalar serbest piyasa koşullarında mimar mühendisinin alacağı ücreti belirleyemez’ dedi. Bugün tüm odalar, berberler odası fiyat tarifleri belirlerken, şoförler odası taksimetre fiyatı belirlerken, teknik insanlar maalesef fiyat belirleyemiyor. Bu da tamamen TMMOB’a bağlı bir bakış açısı. Aslında TMMOB’un söylediği doğrulardan rahatsız oluyor insanlar” dedi.
“İNŞAATTA ÇALIŞAN USTA MÜHENDİSTEN FAZLA KAZANIYOR”
Yeni mezun olan bir inşaat mühendisinin asgari ücret düzeyinde maaş aldığını söyleyen Akdoğan “Genelde yeni mezunlar asgari ücret alıyor. Biz de bunu da istemiyoruz. Birçok inşaat mühendisi denetlemeye gittiği inşaattaki ustadan daha az maaş alıyor. Bugün ‘sen kaç para maaş alıyorsun’ diye ustanın kovdurduğu mühendis var şantiyelerde. Maalesef bu mesleğin bir ağırlığı yok artık. Talebimiz 2017 yılından önceki hakkımızın tekrar geri verilmesi ve o protokolün tekrar imzalanması. Bugün ben bir yapı denetiminde çalışan meslektaşımın asgari ücretle sigortalanmamasını, mühendis maaşıyla sigortalanmasını istiyorum. Ya da bir şantiye de sigortalıysa ya meslektaşım, düz işçi gibi sigortalı gösteriliyor. Kurumlarda çalışırken ofis çalışanı gibi sigortalı gösteriliyor. Ama biz de bu SGK'yla bir protokolümüz olsa hak arayışı noktasında mühendis ve mimarların haklı bir talebi olur. Ancak bu 2017 iptal edildi. Bugün siz tüm kurumlarda çalışan meslektaşlarımız tamamıyla asgari ücretli olarak çalışıyorlar, sigortalı olarak gösteriliyorlar” dedi.
“MESLEK İTİBARSIZLAŞIYOR”
Son yıllarda çok fazla üniversite açıldığını ve çok fazla mezun olduğunu dile getiren Akdoğan, “Biz tamamen niteliğin artmasını savunuyoruz. Maalesef biz son yıllarda nicelik olarak artıyoruz. Her yere üniversiteler açılıyor, çok fazla mezun veriyoruz. Bu da mesleğin itibarsızlaşmasına sebebiyet veriyor. Bugün mühendis olabilmek için, mimar olabilmek için temel meziyetlere hâkim olmak, temel yeteneklere sahip olmak lazım. Ancak maalesef eğitim düzeyinin her geçen gün düşmesi, bunun üzerinde de bir yetkinlik arayışının olmaması, bugün yeni mezun olmuş bir mimar mühendis yıllarını bu işe emek vermiş kimseyle aynı haklara sahip. Dünyada hiçbir yerinde bu yok. Biz niteliğin arttırılmasını savunuyoruz aslında. Nicelik olarak 10 yıl önceye göre yaklaşık 70 gün daha fazla mühendisimiz var. Ama bunu nitelik olarak aynı seviyede miyiz bunları tartışmamız gerekiyor. Her yere üniversite açılmamalı. Bugün 300 bin sıralamada inşaat mühendisliğine gidebiliyor öğrenciler. Üniversite sınavına 300 bine girmek için kaç soru yapması yeterli oluyor. Bunlar tamamı üst üste sorunları bir yumak haline geçiriyor. Temeli esasında gereğinden fazla mezun vermemizden, gereğinden fazla mimar, mühendis şehir plancısı olmasından kaynaklanıyor. Sayı çok olunca sizin de sistem karşısında maalesef istediğiniz hakları alamıyorsunuz” diyerek eğitim sistemini eleştirdi.
“BİRÇOK KİŞİ ARTIK MÜHENDİSLİK YAPMIYOR”
Akdoğan “Birçok kişi artık mühendislik yapmıyor. Çünkü aldığın maaş asgari ücret oluyor. Bugün kuryelik yapsan daha fazla maaş alıyorsun. Bir arz talep dengesi var aslında burada. Yeni mezun asgari ücretle artık çalışmak istemiyor. Çünkü bundan daha fazla kazanabileceğin meslekler var. Bunları yapmaya çalışıyor. O yüzden şu anda da sen de bu SGK protokolü olmadığı için bir şeyi diretemiyorsun. Elinde zaten bir yetkin kalmadı. Bizim söylemlerimizin birçoğunu da dikkate alınmıyor maalesef. Bunları üst üste koyduğun zaman mühendis, mimarlar zor zamanlardan geçiyor. Ama bunun ötesinde ben şunu da söylüyorum. Bilgi, beceri, birikim, donanım olarak belli yerlere gelmiş mühendis, mimarlarda bu piyasada çok iyi ücretler kazanabiliyorlar. Ama en temel düzeyde bizim asgari ücretle olmamamız lazım. Asgari ücret tamamen vasıfsız elemanın aldığı maaştır. Siz bir mühendisi vasıfsız eleman yerine koyamazsınız. O zaman ona o diplomayı vermeyeceksiniz. Ya da o diplomayı alma şartlarını zorlaştıracaksınız. Şimdi yeni gençler de bizim o geçmişte yaptığımız gibi düşük ücretlere çalışarak yıllar geçirip o şekilde yüksek kazanç sağlamayı beklemek istemiyorlar. Haklılık payları da var. Burada daha fazla para kazandıkları bir alan varsa oraya doğru kayıyorlar. Benim kuryelik yapan meslektaşım var. Ona ‘Sen neden kuryelik yapıyorsun? Uzun vadede, sektörün içinde belki daha fazla kazanırsın. Diren sen burada’ diyorum. O da bana ‘Benim hayatım, zamanım kıymetli. Ben kuryelikten ayda 50 bin lira kazanıyorum’ diyor. Sen bu adama asgari ücret verdiğin zaman çalışmak istemez. Öbür taraftan bu sefer piyasadaki ucuz iş gücü arayan firmalar da diyor ki biz mühendis bulamıyoruz, mimar bulamıyoruz. Aslında öyle bir durum yok. Bu tamamen arz talep dengesiyle alakalı. Çok fazla mühendis var. Bunlar mühendislerin hak ettikleri, düşündükleri ücretleri verecek firmalar yok. Burada bir denetim yok. SGK’da asgari ücretli bugün birçok mühendis mimar, asgari ücretli sigortalı olarak gözüküyor. Bunları üst üste koyduğumuz zaman bir çözümsüzlük oluyor ve kalite de düşüyor. Şu an inşaat sektöründe maalesef depremden çok ders çıkarmış gibi durmuyoruz. Kalite her geçen gün düşmeye devam ediyor” diyerek sözlerini noktaladı.