"Dereler korunmalı"
Suyun oksijeninin düşüp düşmediğinin yerinde yapılan bir ölçümle hemen belirlenebileceğini dile getiren Gökoğlu, “Yıllardır derelerin kirletilmemesi için mücadele veriyorum. Denize dökülen tüm derelerin korunmasını istedim. Buralar elden çıkıyor. Bu olayların yaşanacağını öngörüyoruz. Antalya’nın derelerindeki sular yeraltından çıkıyor ve içilebilecek karakterdedir ama temiz tutabilirsek. Sarısu bölgesinde sitelerin yüzme havuzu var. Klorlanan sular nerelere gidiyor? Otellerin kollu suları nereye gidiyor? Belki de havuzun suyu boşaltıldı, dereye karıştı” dedi.
"Büyük cezalar verilmeli"
Derelerin Antalya’nın can damarları olduğunun altını çizen Gökoğlu, “Orada sazan, kefal, çiçek balığı, sirüz ve yılan balığı yaşıyor. Buraları kaybedersek balık türlerimiz de kaybolur. Dikkat etmek lazım. O suyun kenarında herkes avlar. Dereye giren kirli suların engellenmesi lazım. Yetkililerin yapacağı en büyük iş suyu kirletenlere çok büyük ceza vermesi gerekiyor. Ağır yaptırımlar gelirse bu işi ancak böyle önleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Gökoğlu, eğer bir kimyasal zehirlenme varsa tutulan balıkların tüketilmemesi için vatandaşları uyardı. İHA
Editör: TE Bilisim