Ülkemizde enerji tablosu 2024 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla ülkemiz kurulu gücü 110.518 MW’a ulaşmıştır.
2024 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; %29,1’i hidrolik enerji, %22,4’ü doğal gaz, %19,7’si kömür, %11,1’i rüzgâr, %13,7’si güneş, %1,5’i jeotermal ve %2,4’ü ise diğer kaynaklar şeklindedir.
Ayrıca Ülkemizde elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2024 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla 25.948’e (Lisanssız santraller dâhil) yükselmiştir. Mevcut santrallerin 763 adedi hidroelektrik, 69 adedi kömür, 369 adedi rüzgâr, 63 adedi jeotermal, 359 adedi doğal gaz, 23.851 adedi güneş, 474 adedi ise diğer kaynaklı santrallerdir.
Güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile (hidrojen gazının helyuma dönüşmesi) açığa çıkan ışımaya verilen ad olan güneş enerjisi, kurulum ve kullanım kolaylığı olmasının yanı sıra çevreyi kirletmemesi ve zararlı atık oluşturmaması gibi özelliklere sahip bir yenilenebilir enerji kaynağıdır.
Ülkeler fosil kaynakların çevreye verdiği zararlardan kaçınmak için yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmıştır. Bu sayede güneş enerjisinden ısı ve elektrik üretimi ile ilgili birçok araştırma yapılmakta ve kullanım yıllar geçtikçe artmaktadır. Güneş enerjisinden elektrik üretimi için birden fazla metot olmasına rağmen genel olarak eğilim güneşten gelen ışığın doğrudan elektriğe çevrildiği fotovoltaik sistemlere yoğunlaşmıştır.
Neler yapılabilir?
-Fotovoltaik sistemler aynı zamanda kendi ürettikleri güneş enerjisini de kullanarak elektrik maliyetlerini düşürdüğü için oran aslında daha da yüksektir.
-Ev sahipleri, fotovoltaik çatı sistemlerini veya cephe fotovoltaiklerini kullanarak ev elektriğini üretebilirler .
-Güneş modülleri, güneş enerjisiyle çalışan bir otoparkın veya güneş enerjisiyle çalışan bir verandanın çatısında kullanılabilir .
-Duvar tipi bir kutu kullanılarak elektrikli bir otomobil, güneş enerjisi kullanılarak iklim açısından nötr bir şekilde çalıştırılabilir.
-Kiracılar priz için bireysel güneş panelleri kurabilir ve böylece çatı alanı olmasa bile en azından küçük miktarlarda güneş enerjisi üretebilirler.
-Güneş enerjisini kendiniz tüketmeniz yalnızca sizi pahalı şebeke elektriği kullanma zorunluluğundan kurtarmakla kalmaz.
Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından azalma göstermiş, çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir. Özellikle temiz bir enerji kaynağı olması ve kurulumdan sonra düşük maliyetle çalışması güneş enerjisinin önemini arttırmaktadır.
Avrupa’da 4. Sıradayız
Güneş enerjisinin toplam üretim içerisindeki payında %19 ile Yunanistan Avrupa’da ilk sırayı alırken Polonya (%7,3) ve Bulgaristan (%9) Türkiye’yi geride bıraktı. Güneş enerjisi potansiyeli çok daha az olan Birleşik Krallık (%4,6) ve İsviçre (%6,6) Türkiye’nin en yakın rakipleri oldu.