“Çembere alınmış, yedi düvelin gözünü dikerek tehdit ettiği, insanına istedikleri zaman kastedebilecekleri, her yönüyle kuşatılmış bir Türkiye arzu edenlerin daha çok hayal kırıklığına uğrayacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın” diyen MHP’li Abdurrahman Başkan, Türkiye'nin artık küresel diplomasinin önemli ülkelerinden biri hâline geldiğini ifade etti.MHP’li Abdurrahman Başkan konuşmasının başında güvenlik güçlerimizin yurt içinde ve yurt dışında tüm dünyanın imrenerek baktığı, bir kahramanlık örneği sergileyerek terör örgütleriyle kahramanca mücadele etiğine dikkat çekti ve bu destansı mücadelenin başkahramanlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle andığını ifade etti.

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, dünyanın ilk Meclisi Patara'nın ev sahibi olan, insanın konuşarak sorunlarına çözüm arama geleneğinin başladığı kent olma özelliğini taşıyan Antalya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen Antalya Diplomasi Forumu'nun vakıflaşmasının çok önemli olduğunu ifade ederek  “Elbette bu başarılara kendiliğinden ulaşılmamış, Türk dışişlerinin binlerce yıllık devlet geleneğinden beslenerek edindiği eşsiz tecrübe ve organizasyon becerisinin birleşmesiyle olmuştur. Hadiselere Ankara'nın penceresinden bakan, olayları Türk milletinin ferasetiyle yorumlayan, izlediği her stratejide insanı merkeze alan bu aklın Türk asrının temel taşlarının birisi olacağı bir hakikattir. Sadece Türk milletinin çıkarlarını değil, dost ve kardeş milletler başta olmak üzere, yönüne Türkiye'ye çevirmiş her biri kıymetli ülkelerin gasp edilmeye çalışılan haklarını da koruyan bu girişimci dış politika anlayışının gıpta edilen bir dış politika kavrayışı olduğu da muhakkaktır. Bugün görüştüğümüz kanun teklifiyle birlikte yapılan akademik çalışmalar, gerçekleştirilen siyasi ilişkiler, sürdürülen diplomatik girişimler ve gösterilen millî iradeyle Türk dış politikası bundan sonra da aynı aktif pozisyonunu koruyacağını, hatta artıracağını göstermekte ve bu konudaki kararlılığını beyan etmektedir” dedi.

HAPSEDİLMİŞ İLİŞKİLER FARKLI BOYUTA GEÇECEK

Tarihî ve kültürel değerleri olan Antalya , dünya diplomasisine verdiği yön ile de tüm insanlığa hitap ettiğini vurgulayan Abdurrahman Başkan “ Türk milletini parlak bir geleceğe taşımakla kalmayıp çevresindeki zifiri karanlığın yarılmasına da katkı sunacağına inandığımız bu müstesna duruşun, köhnemiş ve belli bir kalıba hapsedilmiş uluslararası ilişkileri farklı bir boyuta taşıyacağından hiç şüphemiz yoktur. Bu manada bugüne kadar doğa harikası yerleriyle, tarihî ve kültürel değerleriyle dünyanın tanıdığı Antalya'mız, dünya diplomasisine verdiği yön ile de tüm insanlığa hitap etmiştir. Antalya Diplomasi Forumu, sıkışan diplomasi çarkını döndürmüş, yozlaşmış dış politika anlayışına sahip statü sahiplerinin yanlış teşhis ve uygulamalarını ifşa etmiş, yanlı, yanlış ve samimiyetsiz temennilerle hiçbir yere varılamayacağını tüm dünyaya göstermiştir. Hiç şüphe yok ki ülkeler arasında süregelen kısır ve anlamsız çekişmeler diplomatik kanalların sık sık tıkanmasına sebep olmakta, bile isteye devre dışı bırakılan diplomasi yerine, savaş senaryolarının çözüm olarak sunulduğu ilkesiz süreçlerin doğumunu teşvik etmektedir” diye konuştu.

BATI, RUSYA KRİZİNDE SINIFTA KALDI

Abdurrahman Başkan “Bunun son örneği ise savaşla sonuçlanan Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim olmuştur. Üslupları ve siyasetleriyle çatışma ve savaşı kutsayan bir dış politika anlayışının hâkim olduğu Batı, Rusya-Ukrayna krizinde sınıfta kalmış, insanlığın umut çeşmelerinin akmadığı ortaya çıkmış, sözde medeni dünyanın ciddi bir öz eleştiriye ihtiyacının olduğunu gözler önüne sermiştir. Onlarca yıldır felaketlerin gölgesinde varoluş mücadelesi veren insanların yaşadığı bir coğrafyanın tam ortasında kendisini çevreleyen ateş çemberine meydan okuyan bir cesaretle olaylara müdahil olan Türk aklı ve Türk cumhuriyeti devleti yakın coğrafyasında bulunan ülkelerin umudu hâline gelmiştir. Bu gerçek, sahte umutlarla göz boyamaya çalışan Avrupa'nın erken öten horozu Fransa dâhil Avrupa Birliği ülkelerini şaşırtmış, küresel sistemin etkin aktörleri olma iddiasındaki ilkesizleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Öyle ki Antalya Diploması Forumu'nun her bir aşaması tüm dünyayı kendisine hayran bırakmış ve Türk milletinin övünç kaynağı olan bu koordinasyon ve diplomasi kabiliyeti üzerinde onlarca akademik çalışmanın yapılmasına da sebep olmuştur” diye konuştu.  

BU TAVIR DÜNYAYA HAKİM OLMALI

‘Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşı körükleyen, kendi vatandaşlarının refahından çalmayı mübah gören, barıştan bahsederken, barışa hasım stratejileri yüzsüzce ve inatla kullanmaya yeltenen bu anlayışın ilkeli, iffetli ve uzlaşmacı bir politika karşısında afallaması bize göre gayet normaldir’ diyen Vekil Başkan şunları söyledi: “Görünen odur ki; Türkiye'nin diplomatik başarılarının gölgelenmeye çalışıldığı bir dönemde muhterislerin de bu başarıları gölgelemek için figüranlığa soyunmaları da son bulmayacaktır. Böylesi bir ortamda Antalya Diplomasi Forumu'nun kurumsallaşarak tüm insanlığın Türk diplomasisinin kabiliyetiyle tanışmasına vesile olacak olması ziyadesiyle önemli bir gelişmedir. Bir konuyu hatırlatmakta fayda görüyorum: Rusya ve Ukrayna arasında çıkan savaşın en ateşli döneminde dahi 2 ülkenin temsilcilerini gerçek bir barış için aynı masa etrafında toplayan irade, Antalya'mızın ev sahipliğinde gerçekleştirilen diplomasi forumunda kendini göstermiştir. Akdeniz'de, Adalar Denizi'nde, Karadeniz'de Türk'ün tarihî haklarını ve uluslararası hukuka göre de meşru olan taleplerini milletlerarası arenada anlatan akıldan, Afrika'nın unutulmuş coğrafyasında aç bitap yardım bekleyen bir çocuğun çığlığına duyarsız kalmayarak tahıl koridorunun kurulmasına vesile olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde Antalya Diplomasi Forumu'nda o da kendisini göstermiştir. İşte, bu tavrın tüm dünyada hâkim olması, tüm insanlığın bu iradeden haberdar olması, yapıcı ve girişimci bir diplomasi anlayışının neler başarabileceğini göstermesi paha biçilemeyecek bir kazanım olmuştur.”

ANTALYA DİPLOMASİ FORMU TÜRK ASLİ MİSYON ÜRÜNÜ OLACAK

Abdurrahman Başkan “İfade etmek isterim ki uluslararasında kendisini en büyük ilan eden tüm devletlerin unuttuğu ama yeniden hatırladığı bir gerçek de şudur: Nasıl ki tarih Türk ‘süz yazılamaz ise bu coğrafyada Türkiye'yi merkeze almayan, başarıya ulaşmış bir diplomasiyi de tarih yazamayacaktır. Açık bir şekilde ifade etmek gerekir ki ortaya çıkan tablo bir başarı hikâyesini anlatmaktadır. Bu tabloya atılan her bir fırça darbesinde Türk'ün engin ferasetinin izleri gizlidir. Bu tabloda yer alan her bir başarılı olaya yabancı başkentlerin penceresinden bakanların değil, başkent Ankara'nın penceresinden bakan Türk dış politikasının emeği vardır. Antalya Diplomasi Forumu Vakfının kurulmasının en önemli kazanımlarından birisi de hiç şüphe yok ki yabancı ülkelerde bulunan ve sosyal, kültürel, eğitim faaliyetleriyle, Türk milleti adına yıllardır takdire şayan hizmetlerde bulunan Maarif Vakfı, Yunus Emre Vakfı ve TİKA gibi kuruluşların çalışmalarıyla bütünleştiği zaman elde edilecek başarı daha da büyük olacaktır. Bugüne kadar kültürel diplomasi alanında ehemmiyeti tartışmasız büyük olan bu kuruluşlarımız gibi, Antalya Diplomasi Formu Vakfı da Türk asli misyonunun ürünü olacaktır.”

ANTALYA’DA KURULAN MASA, UMUDUN MASASIDIR

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, konuşmasında iklim değişikliği başta olmak üzere ekonomik etkileri telafisi imkânsız zararlarla sonuçlanacak birçok olumsuz gelişmenin önünün alınmasının ancak diplomasi ve iş birliğiyle mümkün olacağını söyleyerek şöyle dedi:

“Tüm dünyayı tehdit eden bu gelişmelere karşı iş birliğini teşvik eden, onurlu ama bir o kadar da kararlı bir hoşgörüyü mecbur kılan anlayışın hâkim olduğu bir dünya Türkiye'yle elbette çok uzakta değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin Antalya Diplomasi Forumu'na dair yaptıkları şu değerlendirmeyi ziyadesiyle önemli görmekteyiz: "Antalya'da kurulan masa Türkiye'nin gurur masasıdır; barışın ve istikrarın ümit masasıdır." Bu noktada, Antalya, yeni yüzyılın taze ve umut veren anlayışının yeniden yeşerdiği hadiselere şahitlik etmektedir.Çembere alınmış, yedi düvelin gözünü dikerek tehdit ettiği, insanına istedikleri zaman kastedebilecekleri, her yönüyle kuşatılmış bir Türkiye arzu edenlerin daha çok hayal kırıklığına uğrayacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şimdi ifade edeceğim sayılara dikkat etmenizi rica ediyorum: Bugün Türkiye tüm dünyada 257 dış temsilcilik sayısıyla temsil edilmektedir. Bu sayı Türkiye'yi en fazla diplomatik ağa sahip ilk 5 ülkeden biri hâline getirmektedir. Bu temsil kabiliyetinin sonuçlarını ekonomik olarak da görmekteyiz, öyle ki büyükelçiliklerimizin açıldığı 39 ülkeyle ticaretimizin yüzde 26,9 düzeyinde arttığı rakamlara da yansımıştır.

ANTALYA’YI DÜNYAYA TANITACAĞIZ

Diplomasi Forumu Vakfının Antalya’nın ismini  dünyaya gururla duyuracağını  aktaran Vekil Başkan son olarak şunları söyledi: “Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu temennisiyle bitirmek istiyorum: "Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim; böyle doğdum, böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır, ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır; dünya, sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak; güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek." diyerek ne kadar ileri bir görüşe sahip olduğunu, bugünleri de işaret etmiştir. Antalya'mızın ismini, yapacağı faaliyetlerde tüm dünyaya gururla duyuracak Diplomasi Forumu Vakfının hayırlı uğurlu olmasını dileyerek Antalyalı hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, yüce heyetinizi ve televizyonları başında bizleri izleyen aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.”

Haber merkezi