Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın, Yüksek Mahkeme’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yaptığı ikinci başvuruyu bugün inceledi. Mahkeme Atalay’ın, 'seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı' ile 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının' ihlal edildiğine oyçokluğu ile karar verdi. Üç üyenin karşı oy kullandığı öğrenildi.
Cezaevindeki milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle haklarının ihlal edildiğinin tespit edilmesi için ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Yüksek Mahkemesi’nin Birinci Bölümü, Atalay’ın ikinci başvurusunu; 13 Aralık’ta gündeme almış ve dosyanın Genel Kurul’a sevk edilmesine karar vermişti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, ikinci başvuruyu bugün gündemine aldı.
3 karşı oy
Genel Kurul; daha önce verilen ihlal kararına uyulmaması nedeniyle Can Atalay’ın Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan 'seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı' ile 19. maddesi ile güvence altına alınan 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının' ihlal edildiğine karar verdi. Kararın, üç karşı oy ve oyçukluğu ile alındığı öğrenildi.
AYM, 'Yeniden yargılama ve tahliye zorunludur' demişti
Anayasa Mahkemesi’nin ilk ihlal kararının gerekçesi, 27 Ekim’de Resmî Gazete’de yayınlanmıştı. Gerekçeli kararda, 'Anayasa Mahkemesi’nce başvurucu hakkında tespit edilen hak ihlallerinin sonlandırılmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak; yeniden yargılamanın başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması, başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi, yeniden yargılamada durma kararı verilmesi işlerinin yerine getirilmesi zorunludur' değerlendirmesi yapılmıştı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay’a göndermişti
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay’a göndermişti. Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazmıştı. Yazıda, şu ifadeler kullanılmıştı:
'Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir."
Yerel mahkemenin dosyayı Yargıtay’a göndermesine tepki gösteren Can Atalay, '25 Ekim günlü Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmediği her bir dakikanın bu ülkede yaşayan herkesin hak ve özgürlüğünü korumakla yükümlü devletin niteliklerine zarar verdiği açıktır. Ancak ‘ikili devlet’ anlayışını kabul etmiyoruz. Buna alışmayacağız. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına ilişkin bir ‘irade’ var ise bu iradenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanına ait olamayacağı açık olduğundan hukuka bağlı olmayan devlet hayalinin sahipleri kimlerdir?' açıklamasını yapmıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaası
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmeyen cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumu ile ilgili mütalaasını, 3 Kasım’da 3. Ceza Dairesi’ne sunmuştu.
Mütalaada; 'Hiçbir, devlet varlığına kasteden bir suçu işlemekle suçlanan bir kimsenin dokunulmazlığını kabul etmez. Aksi bir kabul, adalete olan inancı sarsarak kamu vicdanını da rahatsız eder. … Mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir… Tahliye kararının reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek Dairenindir' değerlendirmesi yapılmıştı.
Ne olmuştu?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasının ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği 'seçilme hakkı' ve 'kişi hürriyeti ve güvenliği' haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetmişti.
Daire, 'yargısal aktivizm' yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Daire aynı zamanda Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı'na göndermişti.