Antalya'da televizyon haber programcısı Aysun Elikara
Yalçın'ın işitme oranı, otoskleroz (iç kulak kireçlenmesi) hastalığı nedeniyle
15 yılda yüzde 20'ye kadar düştü. Konuşulanları sadece uğultu şeklinde duyan,
kelimeleri anlayamayan Yalçın, Atatürk Devlet Hastanesi'nde Doç. Dr. Erdem
Atalay Çetinkaya'ya başvurdu. Önce sol kulağından ameliyat olan Yalçın, bir
hafta önce de sağ kulağından operasyon geçirdi. Kulağında kireçlenen üzengi
kemiğinin tabanı çıkarılarak yerine tefal protez takılan Yalçın, lokal anestezi
ile gerçekleştirilen ameliyat sırasında doktorunun sözlerini doğru olarak duyup
tekrarladı. Ameliyat sonuna doğru duymaya başladığı sesler karşısında şaşkınlık
yaşayan ve doktorunun kendisiyle mikrofonla konuştuğunu sanan Yalçın, daha
ameliyathaneden çıkmadan duyabilmenin mutluluğunu yaşadı.
DOKTOR MİKROFONLA KONUŞUYOR SANDIM
İşitmenin son derece önemli olduğunu belirten Aysun Elikara
Yalçın, “İşitme azalınca, insan hayattan kopuyor. çünkü konuşulanları
anlayamıyor. Moral son derece bozuluyor. Ben hastalığımın kireçlenme olduğunu
öğrendiğim zaman, ilaçla açılır diye düşünmüştüm, ama ameliyat olmam
gerekti" diye konuştu. Çok hassas bir ameliyat olduğunu söyleyen Yalçın,
“Bu ameliyatların ehil ellerde yapılması gerekiyormuş. Doktoruma çok teşekkür
ediyorum" dedi. Yalçın, ameliyatın lokal anestezi ile yapıldığını
belirterek, “Çünkü ameliyat sırasında doktorun hasta ile konuşması
gerekiyormuş işitme düzeyini ölçmek için. Benim ameliyatımın sonlarına doğru
sesler yüksek gelmeye başlayınca, doktorumun mikrofonla konuştuğunu sandım.
Kulağım sanki bir anda açıldı. Yeniden rahatlıkla duyabildiğim için çok
mutluyum" diye konuştu.
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Doç.Dr. Erdem Atalay Çetinkaya, otoskleroz hastalığının
kulaktaki üzengi kemiğinin kireçlenmesi olduğunu belirterek, “Orta kulakta örs,
üzengi, çekiç kemikleri, sesi ileten yapıdır. Üzengi kemiği iç kulak
salyangozuna sesin mekanik iletimini sağlayan önemli bir kemikçiktir. Bu kemik
kireçlendiği takdirde, hastalarda işitme kaybı, baş dönmesi, çınlama
şikayetleri olur ve hastanın yaşam konforu azalır" dedi. Normalde vücuttaki
iskelet kemiğinin 10 yılda bir tıpkı cilt gibi kendini yenilediğini kaydeden
Doç.Dr. Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat üzengi kemiğinin çevresi salyangoza oturan bölgenin,
doğumdan itibaren kendini yenilememesi gerekiyor. Otoskleroz hastalığında bu
bölgede bir yıkım oluyor ve vücut bunu tamir etmek için tekrar onarım yapmaya
çalışıyor. Bu sırada da çok hassas olan ve titreşimleri algılaması gereken
üzengi kemiğinin tabanı da iç kulak salyangozuna yapışıyor. Dolayısıyla ses
dalgaları geliyor ve o titreşimi iç kulak salyangozundaki sıvılara dalgalanma
hareketini yaptıramıyor. Bu da işitme kaybı olarak karşımıza çıkıyor."
Beyaz ırk hastalığı olan otosklerozun mikroskobik düzeyde
kadınlarda yaklaşık yüzde 8, erkeklerde ise yüzde 3 oranında görüldüğünü, bu
kişilerin onda birinin tedaviyi gerektirecek düzeyde olduğunu vurgulayan Doç.
Dr. Çetinkaya, tedavi yöntemlerini ise, “Otoskleroz hastasını rahatsız olacak
düzeye gelene kadar takip edebiliriz. Erken yaşlarda ilaç tedavisi seçeneği ile
süreci geciktirebiliriz veya cerrahi seçenekle birlikte işitme cihazı
kullanabiliriz" diye konuştu.
'BU AMELİYATLAR EHİL ELLERDE YAPILIRSA YÜZ GÜLDÜRÜCÜDÜR'
Aysun Elikara Yalçın'da kireçlenen bölgenin üzengi kemiğinin
tabanı olduğu ve iç kulağa çok fazla yayılmadığı için kireçli bölgeyi çıkarıp
yerine teflon protez taktığını anlatan Doç. Dr. Çetinkaya, şunları ifade etti:
“Bu ameliyatlar çok yüz güldürücüdür ama hassas
ameliyatlardır. Ehil ellerde yapılması gerekir. Doğru teşhis konulup, doğru
şekilde yapılırsa başarı oranı yüksektir. Aysun Hanım gibi işitme kaybı artmış
hastalar, bu ameliyat sayesinde duyması artarak belki de hayatı boyunca işitme
cihazı kullanmayacak şekilde yaşamını sürdürebilir. Bu ameliyatlar yaklaşık 45
dakikalık lokal anesteziyle yapılan ameliyatlardır. Genel anestezi ile de
yapılabilir. Ameliyat sonrası bazı kısıtlamalar var. Örneğin ıkınma olmayacak,
basınçlı hareketler yapılmayacak. Uçak yolculuğu, dalma, uzun süreli ağır
kaldırma yasak."
Otoskleroz ameliyatında takılan tefal protezin hastalığı
önleme özelliği olmadığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Çetinkaya, “Tıpkı
miyop olan birinin gözlük takması gibi. Gözlük takılınca miyop düzelmiyor, ama
mercek sayesinde doğru görme oluyor. Protez de böyle. Otoskleroz vücudun bir
hastalığı. Bizim yaptığımız işitme hasarını düzeltip günlük konforunu
sağlamak" dedi.(DHA)