1 Eylül’de Almanya’nın doğusundaki Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılacak eyalet seçimleri, ülkedeki siyasi dengeleri değiştirebilir. Anketler, aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin Thüringen’de birinci, Saksonya’da ise ikinci sırada yer aldığını gösteriyor. Thüringen'de yüzde 29 ile önde olan AfD, Saksonya'da yüzde 30 oy oranıyla ikinci sırada. Bu sonuçlar, federal hükümetin üzerindeki baskıyı artırırken, ülkedeki toplumsal ve siyasi gerilimleri de derinleştiriyor.
AfD’nin Yükselişe Geçti
AfD, hükümetin göç ve Ukrayna politikasına yönelik eleştirileriyle dikkat çekerken, özellikle doğu eyaletlerde güçlü bir destek buluyor. Thüringen'de yüzde 29, Saksonya'da yüzde 30 oy oranına ulaşan AfD, bu eyaletlerde mecliste önemli bir güç haline gelebilir.
Hükümet Krizi Yaşanıyor
AfD'nin yanı sıra, Sol Parti'den ayrılan Sahra Wagenknecht'in liderliğindeki "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) de Thüringen ve Saksonya'da üçüncü sırada yer alıyor. Bu iki popülist partinin yükselişi, federal hükümetin krizine işaret ediyor. İktidar partileri arasındaki anlaşmazlıklar ve oy kayıpları, erken seçim ihtimalini gündeme getirse de, siyasi gözlemciler bu olasılığı düşük görüyor.
Halk memnun değil
Anketlere göre, doğu eyaletlerinde halkın büyük bir kısmı federal hükümetten memnun değil. Özellikle Başbakan Scholz’un çalışmalarını olumsuz bulan seçmenler, hükümetin geleceğine yönelik endişelerini sandığa yansıtıyor.
Koalisyon ve İktidar Mücadelesi
AfD'nin iki eyaletten birinde en fazla oyu alması durumunda, bu parti ilk kez bir eyalet parlamentosunda en fazla sandalyeye sahip olacak. Ancak diğer partilerin AfD ile işbirliği yapmayacaklarını açıklamaları, eyaletlerde hükümet kurmayı zorlaştıracak.
Saksonya ve Thüringen seçimleri, Almanya’nın siyasi geleceği için kritik bir eşik olabilir. Federal hükümetin geleceği bu seçimlerin ardından şekillenecek.