Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği Kurucu Başkanı ve Serbest Mimarlar Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Olgu Ceylan, 2040 yılında 4 milyon nüfusa ulaşması öngörülen Antalya'yı, doğru projelerle daha nitelikli bir kent haline getirmenin mümkün olduğuna dikkat çekti. Kentin geleceği için mimarların rolünün artması gerektiğine vurgu yapan Ceylan, kentsel dönüşüm sürecinin de doğru yönetildiği taktirde Antalya için büyük bir şans olacağını ifade etti.
'Antalya'yı Daha Nitelikli Bir Kent Haline Getirmek İçin Hareket Ediyoruz'
Akdeniz Gerçek'i ziyaret eden ve Antalya'da yapılaşmayı güzel bir vizyonla planlamanın mümkün olduğunu belirten Ceylan, 'Biz umutlu ve heyecanlıyız. Antalya için çok büyük bir sorumluluğumuz var. Çünkü kenti güzelleştiren şey aslında yapılar, sokaklar, açık alanlar, kapalı alanlar, yarı açık alanlardır. Bunların hepsi bir bütün halinde. Doğal güzellikleri ön planda olan, şehir anlamında nitelikli olan bir kent haline getirmeliyiz. Amacımız ayrıca mimarlık mesleğini toplum içinde ön plana çıkarmak, ne kadar önemli olduğunu anlatmak ve nitelikli yapılaşmanın önünü açmak. En önemli konu nitelikli yapılaşma. Tabii bunu yaparken diğer önemli konu da etik ve ahlaki değerler çerçevesinde kalmak. Diğer sivil toplum kuruluşları ve odalarla birlikte biz Antalya'yı daha nitelikli bir kent haline getirmek için hareket ediyoruz. Akdeniz SMD ekibi olarak, kenti nasıl daha iyi güzelleştirebiliriz diye düşünüyoruz. Nasıl, hangi yanlışlıklar yapılıyor onları tartışıyoruz, konuşuyoruz. Biz federasyon çatısında olduğumuz için bunu aslında biraz Türkiye ölçeğinde de tartışıyoruz.' dedi.
'Birlikte Hareket Etmeliyiz'
Kentin yapılanmasında kişi, STK'lı, hükümet, muhalefet, meclis hep birlikte hareket etmenin önemine değinen Akdeniz SMD Başkanı Ceylan, 'Şu anda ne yazık ki yapı denetim, belediyeler, yapı kullanımı, ruhsatlar burada da böyle bir sıkıntılı süreç içerisine girmiş durumdayız. Yani süreçler çok kolay ilerlemiyor. Belli bir takım işlemlerde sıkıntılar var artık ilerleme anlamında. Tabii sürecin çok iyi ilerlemediğini ne yazık ki o acı depremde görmüş olduk. Yani bu kadar net bir süreçte; mimari, mühendislik projeleri yapılıyor. Bu bütün kurallara uygun, yönetmeliklere uygun yapıyorsunuz. Bunu inşaat faaliyetine geçiriyorsunuz. İnşaat başlıyor. Ruhsat ve yapı denetimleri var. Bütün her şey usulüne uygun. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki birçok binanın yıkıldığını gördük deprem bölgesinde. Bu sürecin daha doğru bir şekilde işlemesini de sağlayabiliriz. Burada bütün birleşenler olarak aslında kişi, STK'lı, hükümet, muhalefet, meclis hep birlikte hareket etmek lazım. Çünkü ortak çıkar var burada. Yani kimseyi ayırt etmeden, siyasi polemiğe sokmadan hareket etmemiz lazım. Kentlerin, yapıların doğru bir şekilde yapılmasından bahsediyorum. Açık alanların bırakılmasından bahsediyorum. İstanbul'daki en büyük korku şu anda deprem olursa deprem sonrası farkında mısınız? En büyük korku nerede toplanacağız? Toplanma yeri yok. Bütün toplanma yerleri kapanmış durumda' şeklinde konuştu.
'Mimarların Rolünün Artması Gerekiyor'
Mimarların sivil toplum kuruluşları içerisindeki rolünün artması gerektiğini savunan Ceylan, 'Mimarlar olarak toplumda yeteri kadar etkin değiliz. Mesleki bilincimizin çok farkında mıyız? Emin değilim. Toplum bizim mesleğimizin öneminin, değerinin farkında mı? Bence değil. Bunu İstanbul'a bakınca biraz daha iyi görüyorsunuz; mimarlığın niteliğinin, öneminin farkındalar. Ama daha farklı kentlere bakıldığı zaman mimar-mühendis ayrımının bile çok iyi yapılmadığını görüyorsunuz ne yazık ki. Bizim üzerimize çok büyük görev düşüyor. Yani hem Türkiye gelişiyor, güzelleşiyor, hem Antalya gelişiyor, artık bambaşka bir çağda yaşıyoruz. Teknolojik anlamda bambaşka bir çağdayız. Tüm bunları bir araya getirince mimarların STK'lar içindeki rolünün artması gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
'Kentsel Dönüşüm Doğru Yönetilirse Antalya için Büyük Şans'
Kentsel dönüşümü Antalya için bir şans olarak değerlendiren Ali Olgu Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Önümüzde çok büyük konular var. Kentsel dönüşüm sanıyorum önümüze çok ciddi anlamda gelecek. Şu anda Türkiye ekonomik krizde. Biraz da onun etkisiyle durağanlaştı. Ama tüm kentlerde ciddi bir dönüşüme ihtiyaç var. Ne yazık ki 2000 öncesi yapılarda sıkıntı olduğunu görüyoruz. Bunların hepsi aslında ciddi anlamda bir şans. Ne anlamda bir şans? Doğru yönetildiğinde bir şans. Tek başına bir yapı yapmak bile çok değerli. 50 sene orada kalacak, kentin hafızasına katkı sunacak bir yapı yapıyorsunuz. Biz bunu ne tartışıyoruz, ne konuşuyoruz, ne proje sürecini uzun tutuyoruz, ne nasıl olması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece ve sadece şu anda müteahhitlik üzerinden bakıyoruz bütün sürece. Ne kadar konut var, ne kadar fazla konut olmalı, ne kadar fazla konut çıkartırsak müteahhit buraya nasıl girmek ister? Elbette sermayenin olması gerekiyor. Dönüşüm için sermaye çok önemli, çok değerli ama tek başına yetmiyor. Onun da kazanması gerekiyor ama, o kazanırken de kent kaybetmesin. Kentsel dönüşümü yaparken üst ölçekten bakmak gerekiyor. Tek başına nokta atışı, şu parsel iyi, şu parsel kötü diye bakmamak lazım. Nerelerde yapmak gerekiyor? Hangi mahallelerde nasıl yapmak gerekiyor? Yaparken yani kentsel dönüşüm yaparken belediye, devlet ne yapacak? Sermaye, özel sektör nasıl katkı sunabilir? Mimarlar, mühendisler, proje hizmeti sunanlar nasıl katkıda bulunabilir? Bunu konuşursak çok doğru bir yere gideriz. Antalya bunu konuşmak için doğru yerlerden bir tanesi. Hem kentsel dönüşümde hem Antalya'da yeni yapılacak alanlarda çok çok güzel hale getirilebilir. Çünkü Antalya'nın dinamikleri de buna uygun şu anda. Sosyo-kültürel yapısı da uygun. Kentin gelişimi de buna açık. Belediyedeki kurumlar buna sıcak bakar diye tahmin ediyorum. Bunları yapabilirsek, biz mimarlar neresinde ne kadar olabilirsek, ne şekilde güzelleştirebilirsek halk da iyi bir şekilde yaşayacaktır. Bunun önünü açmaya çalışacağız. Bununla ilgili tabii etkinlikler yapacağız. Nisan ayında Mimarlık Tarihçisi Profesör Uğur Tanyeli'yi misafir ettik. Antalya'nın mimari tarihini anlattı. Eylül'den başlayarak hem toplum, hem kent, hem mimarlık için farklı etkinliklerimiz olacak.'
