ADD Başkanı Daş, Türel döneminde yıkılan ve Cumhuriyet değeri taşıyan İnönü İlköğretim Okulu ve İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi ile Vakıf Hastanesi'nin Kentsel Dönüşümün ilk başlangıcı olduğunu iddia etti. Daş, "Kentsel Dönüşümden elde edilecek gelir, Cumhuriyeti yıkmak ve dönüştürmek için kullanılacak bir güç olarak hedefleniyor" dedi.
Antalya ve Türkiye gündeminde yer alan Kentsel Dönüşüm, 100. Yıl, yabancılara sınırsız toprak satışı, yeni Anayasa, Suriye ve terör konularına Antalya ve Türk halkının dikkatini çekmek amacıyla bir çalışma başlatan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, bu bağlamda ilk toplantının basına kapalı olarak 10 Eylül Pazartesi günü saat 17.30'da ADD'de yapıldığını, ancak bu toplantıya KESK ve Türk-İş'ten katılımın olmadığını söyledi. Yapılan ilk toplantının bir başlangıç olduğuna dikkat çeken ADD Başkanı Daş, Meltem, 100. Yıl, stadyum konularının Kentsel Dönüşüm'den ve ülkede yaşananlardan bağımsız olarak algılatılmaya çalışıldığını savundu. "Vatandaşta bu algı oluşturulmak isteniyor" diyen Daş, "Bu konuda ulusal basın ve televizyonlar gerçeği saklıyor. Bugün Kentsel Dönüşümün gündeme gelmesinin en büyük nedeni yeni Anayasa. Bu nedenle bu konular birbirinden bağımsız değil. Bu tür değişiklikler ile altyapı hazırlanıyor" iddiasında bulundu.
"ANTALYA'NIN MERKEZİ YERLE BİR EDİLECEK"
"Kentsel Dönüşümü bir rant meselesi olarak görmüyoruz biz" diyen Daş, "Çünkü Kentsel Dönüşümden elde edilecek gelir, Cumhuriyeti yıkmak ve dönüştürmek için kullanılacak bir güç olarak hedefleniyor" dedi. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde; kentsel dönüşüm kapsamı adı altında yıkılan ve Cumhuriyet değeri taşıyan İnönü İlköğretim Okulu ve İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi ile bu iki okullu birlikte yıkılan Vakıf Hastanesi'nin, yeni çıkarılan Kentsel Dönüşüm Yasası'nın ilk başlangıcı olduğunu iddia eden Daş, Kentsel Dönüşüm kapsamında Antalya'nın merkezinin de yerle bir edileceğini savundu.
"İKTİDAR SPOR VE SPORSEVERLERİ KULLANIYOR"
Kentsel dönüşümün depremle özdeşleştirildiğini, depreme dayanaksız çürük binaların yıkımının gerekçe gösterildiğini de hatırlatan Daş sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasaya bakıldığında binanın çürük ya da sağlam olmasının hiçbir önemi yok. Bu yasaya göre; istediği binayı yıkma, istediği araziyi kullanma hakkını veriyor bu yasa. Bu noktada Meltem'deki stat tartışmaları da bu gerçek tehdidi gizlemek için iktidar, spor ve sporseverleri kullanmaya çalışıyor. Ama hem Antalya hem sporseverler binasının eski ya da yeni olmasına bakılmaksızın yıkılabileceğini bilseler, bu gerçeği öğrenseler eminim ki hiçbirinin statla ilgili bir kaygısı dahi olmayacak. Önceliği evine, tapusunu, toprağına sahip çıkmak olacak. Bu gerçeği biz kafamızdan uydurmuyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birkaç ay önce ulusal bir televizyon kanalında bir vatandaşın sorusu üzerine açıkça ifade etmiştir. İfadesi de aynen şöyledir: 'Şöyle ki; eğer imzayı atarsan mevcut binanın eşdeğerinde sana bir bina verilecek. Bina verilinceye kadar kiran ödenecek. Yok bunu kabul etmezsen, evine el konacak sana daire verilecek ama kira yardımı verilmeyecek". Dolayısıyla binanın çürük ya da sağlam olması değil, iktidarın belirli bir arazi üzerinde ne planladığıyla alakalıdır. Yani iktidar için binanın çürük ya da sağlam olması, bölgenin deprem bölgesi olup olmamasının bağlayıcı bir tarafı yoktur"
"VERİLECEK DAİRE AYNI ARAZİDE OLMAYACAK"
Antalya merkezde oturup kentsel dönüşüme 'evet' ya da 'hayır' denmesinin çok önemli olmadığına da dikkat çeken Daş, "İktidar Antalya'da bir kentsel dönüşümü başlattığında yıkılan binanın eşdeğerinin karşılığı olarak verilecek binanın aynı arazi üzerinde vermeyecek. Ancak vatandaş bunu böyle sanıyor. Vatandaşımıza yaratılan algı aynı arazi üzerinde eş değer verileceği yönünde. Oysa ki, yasada böyle bir bağlayıcı madde yok. Bu noktada işin uzmanı olan ya da başta meslek odaları olmak üzere kurumlarımızın görüşlerinin dikkate alınması gerekiyor. Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm tarafı değil, bilinmeyen bu yönlerinin aktarılması gerekiyor. Bu nedenle Antalya bizim evimiz, toprağımız. Antalya bizimdir. Antalya iç dinamikleri çok güçlü olan bir şehir. Bunun en son örneğinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nda gördük. Belediyelerimiz, sendikalarımız, partilerimiz, odalarımız, derneklerimiz ve Antalyalılarımızla birlikte el ele vererek, çoğalarak, yapılmak istenenleri vatandaşa anlatıp gerekin yapmalıyız " dedi.
DOSTA DÜŞMANA KARŞI BİRLİK ÇAĞRISI