Güney Afrika Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden Profesör Everisto Benyera, Gazze'nin uluslararası hukukun ölümü değil, yeni ve sömürgeden arındırılmış bir hukuk biçiminin yeniden doğuşu olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Benyera, İstanbul'da düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansında Gazze'nin uluslararası hukuk üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Benyera, uluslararası hukuk tarihinde önemli bir dönemeçte olduklarını belirterek, Sudan, Gazze ve Ukrayna gibi bölgelerde yaşanan savaşların, hukuk sistemini yeniden formüle etme ihtiyacını ortaya koyduğunu vurguladı. Uluslararası hukukun mevcut haliyle Avrupa-Kuzey Amerika merkezli olduğunu ifade eden Benyera, bu durumun kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmesini engellediğini söyledi.
"Hukukun Amacı Güçlü Olanı Değil, Güçsüz Olanı Korumak Olmalıdır"
Benyera, uluslararası hukukun köklü bir şekilde yeniden formüle edilmesi gerektiğini belirterek, hedeflerinin gerçekten uluslararası olan, yeniden yapılandırılmış bir hukuk sistemi oluşturmak olduğunu dile getirdi. "Hukukun amacı güçlü olanı değil, güçsüz olanı korumak olmalıdır," diyen Benyera, hukukun yalnızca güçlülerin iradesini değil, tüm bilgi birikimini ve halkları içermesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin Müdahil Olma Kararı
Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasına Türkiye'nin müdahil olma girişimini güçlü bir şekilde desteklediğini ifade eden Benyera, bu adımın uluslararası hukukun gelişimine katkıda bulunacağını söyledi. Türkiye'nin soykırım davasına müdahil olma kararını memnuniyetle karşıladığını belirten Benyera, savaşın çözüm olmadığına dair farkındalığın artığını kaydetti.
Gazze'nin Uluslararası Hukuk Üzerindeki Etkisi
Gazze savaşının uluslararası hukukun ölümü anlamına gelip gelmediği sorusuna Benyera, "Gazze, uluslararası hukukun ölümü değil, yeni, sömürgeden arındırılmış bir uluslararası hukuk biçiminin yeniden doğuşudur," şeklinde yanıt verdi. Uluslararası hukukun mevcut biçiminin gelişiminde Küresel Güney'in yer almadığını vurgulayan Benyera, bu kez Gazze'den sonra hukuk sisteminin yeniden formüle edilmesinde Küresel Güney'in güçlü bir şekilde yer alacağını ifade etti.