Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının proje tanıtımlarında önemli yer tutan Boğaçayı ile ilgili olarak İMO Başkanı Cem Oğuz’dan uyarı geldi. Oğuz, Boğaçayı gibi projelerin yüksek maliyetli olduğu kadar, Konyaaltı sahilinde tamiri güç hasarlara yol açabileceğini vurgulayarak, “Adaylar bu tip projeleri meslek odalarıyla tartışmalı, bizim tavsiyemiz, görsel olarak olumlu olsa da yapılabilirliği konusunda kaygılarımız var” dedi.
TAŞKIN HAVZASINDA PROJE RİSKLİ
Cem Oğuz, Boğaçayı’nın taşkın havzası olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle ciddi önlemler alınmalı. Boğaçayı’nda yakın zamanda bir sel taşkını yaşadık. Özellikle 2003 yılındaki taşkında
30 Mart yerel seçimleri öncesinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının projelerini açıkladığı şu son günlerde özellikle Boğaçayı projeleri dikkat çekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Boğaçayı Havzasıyla ilgili olarak uyarılarda bulunarak, “Bu tip projelerin çok büyük maliyetler getirebileceği daha da önemlisi kıyıda bir takım hasarlara yol açabileceği görülmekte. Bir daha düşünmek gerekiyor. İlgili meslek odalarıyla tartışılması gerekiyor. Bizim düşüncemiz, bu projeler görsel olarak güzel olsa da, yapılabilirliğinde tartıştıktan sonra ortaya konması gerekir” dedi.
DİKKATLİ TARTIŞILMALI
Cem Oğuz, Akdeniz GERÇEK’e yaptığı açıklamada, Boğaçayı’nın seçim sürecinde genelde adayların gözdesi haline geldiğini ancak çok dikkatli tartışılması proje çalışılması yapılması gereken bir bölge olduğunu söyledi. Oğuz, “Boğaçayı’nda çeşitli partiler, projeler üretmekte. Tabi ki, proje güzel bir şey ancak projelerin teknik olarak yapılıp yapılamayacağı konusunda biraz tartışmaları gerekiyor. Adayların ve siyasi partilerin temsilcilerinin teknik elemanlardan bilgi alması gerekiyor. Boğaçayı Projesi teknik anlamda bilgi alınması gereken bir proje. ‘Buraya ben bunu yaptım. Şunu yaptımla’ olmuyor. Evet, görsel olarak çok güzel. Hakikaten etkileniyor insanlar, ama teknik yönden yapılabilirliğinin tartışılması gerekiyor” dedi.
ZEMİN ETÜDÜ CİDDİ ANLAMDA YAPILIYOR
Oğuz, Boğaçayı’nın zemin yapısı hakkında bilgi aktararak, bölgenin inşaat açısından pek uygun olmadığını ifade etti. Oğuz, “Boğaçayı bizim önemli bir alanımız. Boğaçayı çevresinde tarım alanları var ve biz bu tarım alanlarını imara açtık. Yapılaşmaya açtık ve çok katlı yapılara izin verildi. Bölgenin zemin yapısı çok katlı yapılaşmaya uygun değil. Genelde; jeoloji mühendislerinin tanımlarına göre; lagün kökenli çamur hakim. 3-4 Metrelik üst kısımlarda sert bir kabuk oluyor. 8 -10 metrelik derinliklerde kum düzlüğe ve yumuşak dokuya rastlanıyor. Maalesef geçmişte bu zemin faktörleri çok dikkate alınmadan binalar yapıldı. Geçmişte binalarda birçok yan yatmalar gördük. Bu olaylardan sonra zemin etütlerini ciddi anlamda yapılıyor” şeklinde konuştu.
TARIMSAL ALANLARDA VERİM DÜŞER
Boğaçayı’nın arka bölgelerinin birinci sınıf tarım arazisi olduğuna vurgu yapan Oğuz, çayda bir sediman akışı olduğunu ve burada kot yükselmesi olacağını söyleyerek, “Belediye başkan adaylarının şu anki projelerinde kotu düşürmek gerekiyor. Burada iki tane köprü var ve tekrar yıkılarak yeni köprüler yapılması gerekiyor. Kotu düşürdüğünüz zaman bu sefer yer altı su seviyesine deniz suyu karışacak. Deniz suyu, tarım arazilerinde verimin düşmesine hatta yok olmasına kadar gidecek” dedi.
ÖNLEMLER ALINMALI
Cem Oğuz; “Boğaçayı bir taşkın havzası. Taşkın havzalarında bir takım ciddi önlemler almak gerekiyor. Geçmişte bazı önlemler alındı. Ama işte yakın zamanda da bir taşkın yaşadık. Özellikle 2003 yılındaki
BU PROJELER YAPILIRSA NE OLUR?
Boğaçayı’nda adayların tanıttığı projeler uygulanırsa, tarımın çok büyük sekteye uğrayacağını, yukarından Boğaçayı’ndan sürekli sediman geleceğini belirten Cem Oğuz, “Bu sedimanlar, denize çıkış ağzından başlayarak geriye doğru yığılacak ve kot devamlı yükselecek. Sürekli bir sediman temizliği gerekecek burada. Sürekli dip alınacak bu da ekonomik olarak işletmesi çok büyük maliyetli işler bunlar. Sonra buradaki kıyılarda bir sıkıntı var, özellikle Boğaçayı etrafından başlamak üzere, bunla ilgili jeoloji mühendislerinin bir çalışması var. 1934 yılında 1/25 bin ölçekli topografik haritayı, 2010 yılındaki uydu görüntüleriyle çakıştırmışla ve bu çakıştıra sonucunda 1934’den 2010 yılına kadar burada kırmızı ile işaretli bölgelerde yer yer
MESLEK ODALARIYLA TARTIŞILMALI
Projelerin maliyetlerini iyi düşünülmesi gerektiğini adayları projeleri teknik elemanlarla iyi tartışarak kamuoyuna çıkarmaları gerektiğini belirten Oğuz, “Taşkın alanı burası bunu düşünmek gerekiyor. Taşkınla ilgili önlemler alınması gerekiyor. Sediman yığılmasını işletmede çok büyük maliyetler gerekiyor. Buna çözüm bulunması gerekecek. Antalya’da sahilinde kıyı erozyonuna çözüm bulunması gerekiyor. Bunların hepsi yapıldıktan sonra ortaya konur. Maliyet analizleri de konur, gerçekten yapılabilecekse yapılır. Ama şuan ki görünen bu tip projelerin çok büyük maliyetler getirebileceği daha da önemlisi kıyıda bir takım hasarlara yol açabileceği görülmekte. Bir daha düşünmek gerekiyor. İlgili meslek odalarıyla tartışılması gerekiyor. Bizim tavsiyemiz bu projeleri sunarken görsel olarak güzel ama yapılabilirliğinde tartıştıktan sona ortaya konması gerekiyor. Yanlış projeler yapıldığı zaman geri dönüş çok zor Antalya bunları yaşadı geçmişte. Çok daha büyük zararlarla ortadan kaldırmaya çalışıyor kaldıramıyoruz da” dedi
Cem Oğuz, Jeoloji Mühendisleri Dergisi’nin 2010 yılı sayısında yayımlanan Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğreti Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihat Dipova’nın araştırma makalesinde yer alan DSİ raporları ve Boğaçayı hakkındaki tespitlerini aktararak, “Taşkınlar bölümünde DSİ’nin 1997 yılında yayınlanan raporuna yer verilmişti. Raporda; Taşkın riski imar alanlarını etkileyebilecek bir doğal problemdir. DSİ Antalya Şubesi tarafında yapılan hesaplamalara göre, 1000 yıllık tekrarlanma aralığı için hemen, tüm imar alanının sular altında kalacağı rapor edilmiştir. Ancak uygulamada 500 yıllık tekrarlanma aralığına göre debi alınarak Boğaçayı yatak genişliği
Mühübe DEMİRBAŞ