Pazarda Turunçgiller Cep Yakacak! Antalya'da Üretim Alanları Azalıyor Pazarda Turunçgiller Cep Yakacak! Antalya'da Üretim Alanları Azalıyor

Milli okçuluk takımlarının kamp yaptığı, dünyanın 3’üncü, Avrupa’nın 1’inci okçuluk sahası, 100. Yıl’daki rezidans karşılığı yaptırılan spor tesislerinin inşasıyla ortadan kalkacak. Okçuluk Federasyonu İl Temsilcisi Behiç Löklüoğlu, ‘’Burayı yüzlerce sporcunun elinden alıp, sadece senede bir kaç defa yarışma yapılacak, yüzme için kullanılacak bir yer haline dönüştürmek doğru değil" dedi

 

SAHA YERİNE HAVUZ

 

AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde yaklaşık 300 metre yüksekliğinde rezidans karşılığında yapılması gündeme gelen 100. Yıl Spor Kompleksi’ndeki stadyum ve spor tesisleri projesine tepkiler sürerken,  İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi’nde belediye başkan adaylarının projelerini tanıtması için gerçekleştirilen forumda okçuluk sahasında zemin etüt çalışması yapıldığı söylendi.  İddialar üzerine görüştüğümüz Okçuluk Federasyonu İl Temsilcisi Behiç Löklüoğlu, dünyaca ünlü okçuluk sahasının yerine yüzme havuzu yapılmasının doğru olmadığını kaydetti.

 

DİRENMEYE ÇALIŞIYORUZ

 

Okçuluk Federasyonu İl Temsilcisi Löklüoğlu, zemin etüdü yapıldığını doğrulayarak, “Zemin etüdü yaptılar. Geçici bir zemin etüdüymüş. Her tarafına yaptırmadık, yanlış olduğunu söyledik. Sadece bir delik açıldı o kadar. Bunun olması gerekiyormuş’’ derken, sahayı vermemek için çabaladıklarını belirtti. Löklüoğlu, ‘’Direnmeye çalışıyoruz. Federasyon başkanımız bakanlarla görüşerek, burayı mümkün olduğu kadar vermemeye çalışıyoruz. Sivil toplum kuruluşların arkamızda olduğunu biliyoruz. Medyanın da arkamızda olmasını istiyoruz” dedi. MÜHÜBE DEMİRBAŞ

 

…………………………………………….

 

100. Yıl’daki spor tesislerinin rezidans karşılığı yapıldığı ve bir süre sonra rezidans projesinin gündeme geleceği Antalya kent dinamiklerini ve kamuoyunu kaygılandırmaya devam ederken, yeni bir iddia daha gündeme bomba gibi düştü. 100. Yıl Spor Tesisleri’ndeki okçuluk sahasının kaldırılıp, yerine başka bir spor kompleksi yapılacağı iddiaları üzerine Okçuluk Federasyonu İl Temsilcisi ve Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası 6’ncısı Begül Löklüoğlu’nun babası, Behiç Löklüoğlu ile görüştük.

 

OKÇULUĞUN WIMBLEDON’I

 

Konuşmasına "Burası okçuluğun Wimbledon'ı olarak görülen bir yer” diye başlayan Löklüoğlu, “Okçuluğun Wimbledon'ı olarak görülen bir spor alanını başka bir spor alanı yapmak yanlış bir şey. Uluslararası Dünya Kupası yarışlarının düzenlendiği ve yaklaşık 500 sporcuyu ağırladığımız bir yer” dedi. Behiç Löklüoğlu, sahayı federasyonun sponsorlarla yaptığını, çok emek olduğunu söyleyerek, "Atatürk Stadyumu’nun olduğu yeri öneriyorlardı. Şehir içinde orası. Şehir içinde dünya şampiyonasını yapamayız. ki. Her sene biz burada 10 - 16 Haziran’da Dünya Şampiyonası yapıyoruz. Bu Türkiye için önemli, buraya 50 ülkeden geliyorlar. Burası dünya kupası yarışmaları 4’üncü ayaktır. Bu diğer 3 ayak, farklı ülkelerde yapılır. 3’üncü ayağı da burasıdır, sabittir. Buraya çok fazla değer veriyorlar. Dünya kupası yarışmalarında 50 - 60 ülke ağırlıyoruz. Gelen sporcu sayısı ve Türkiye için yapılan reklamı düşünün. Biz bunu standart şekilde yapıyoruz" diye ifade etti.

 

SAHA, AVRUPA’DA BİRİNCİ SIRADA

 

Löklüoğlu, "Bu çim saha Avrupa’da birincidir. Avrupa'da yok böyle bir saha. Avrupa'ya giden sporcuların yarışma yaptıkları yerler nereler biliyor musunuz? Dağda, bayırda bir yerler ve okçuluk sahası değil, futbol sahasında okçuluk yapıyorlar. 1 hafta onu kullanıyorlar. Milli okçuluk takımlarının kamp yaptığı ve dünyada 3. sırada, Avrupa’da birinci sırada bir alan. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen okçular burada çalışıyorlar. Burası Antalya Okçuluk İhtisas Merkezi’dir. Benim kızım Begül Löklüoğlu da burada yetişti.   Burayı yüzlerce sporcunun elinden alıp, sadece senede bir kaç defa yarışma yapılacak, sadece yüzme için kullanılacak bir yer haline dönüştürmek doğru değil" diye konuştu.

 

OKÇULUK İÇİN SAHA STANDARTLARI

 

Behiç Löklüoğlu, okçuluk için saha standartlarını anlattı. Löklüoğlu, "Çim olmak zorunda, arka tarafı korunaklı olmak zorunda. Bizimki koruma çizgisinin dışında bir 30 metre daha alanımız var. Oradan sekmesin diye engelleri var ve her şeyiyle tuvaletleri, çeşitli sosyal aktivitelerin olabileceği alanlar, araç park alanlarına sahip. Saha düz olmalı, eğim değişirse ne kadar oku yukarı kaldırırsanız konsantre bozulur, şekliniz bozulur, atış şekliniz bozulur. Okun bir gitme eğimi vardır o eğimin yakalanması için düz olmak zorunda. Sahanın uzunluğu en kötü ihtimalle 70 metredir. Çizgiden önce 30 metre, çizgiden sonra 30 – 40 metre olmalı. Şimdi ister istemez Avrupa’da ve dünyanın başka yerlerinde bunu sağlayamıyorlar. Bunu sağlayabilen birkaç ülkeden bir tanesiyiz. 1’inci sırada Amerika, 2’inci sırada Kore, 3’üncü sırada Türkiye var. Bunu sağlayan 3’üncü ülkeyiz. Avrupa’da hiçbir ülkede böyle bir saha yok” dedi.

 

SÖZ ALINDI, DOKUNMAYACAKLAR

 

Okçuluk sahasının yerine başka bir yapı yapılacağı konusu daha önce de gündeme geldiğinden dünyadaki bütün ülkelerin Gençlik ve Spor eski Bakanı’na Suat Kılıç’a mektup yazdığını belirten Löklüoğu, eski bakan Suat Kılıç’a ve Başbakanımız Erdoğan'a mektuplar yazıldı: ‘Siz bizim bu dünyanın sayılı sporcularının çıktığı bu sahamızı burayı nasıl alırsınız?’ diye . Burayı kuran insan, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, sayesinde bu sahayı tutabiliyoruz. Neyse ki Başbakan Erdoğan ve Gençlik ve Spor yeni Bakanı Akif Çağtay Kılıç ile görüşmüş. Erdener, söz almış buraya dokunmayacaklar şu anda rahatız inşallah” diye kaydetti.

 

GEÇİCİ ZEMİN ETÜT ÇALIŞMASI

 

Löklüoğlu son olarak yapılan zemin etüt çalışmasının geçici olarak yapıldığını belirterek şunları söyledi; “Zemin etüdü yaptılar. Geçici bir zemin etüdüymüş. Her tarafına yaptırmadık, yanlış olduğunu söyledik. Sadece bir delik açıldı o kadar. Bunun olması gerekiyormuş. Başkanımız Uğur Bey, sayesinde geçiştirdik. 2015 yılının Mart ayı sonuna kadar burada kontratımız var. Begül Löklüoğlu, burada yetişti. Buradan gidiyor sporcularımız. Türk okçuluğuna faydası olan bir yeri yıkıp, 70 metre yerine 30 metrelik bir yer verirse hiçbir işe yaramaz. Direnmeye çalışıyoruz. Federasyon başkanımız bakanlarla görüşerek, burayı mümkün olduğu kadar vermemeye çalışıyoruz. Sivil toplum kuruluşların arkamızda olduğunu biliyoruz. Medyanın da arkamızda olmasını istiyoruz.” Mühübe DEMİRBAŞ

 

 

Editör: TE Bilisim