Sendikal hareketin temel taşlarından olan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kuruluşunun 46. yılı Antalya’da kutlandı. DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Matoş Konca, DİSK’in tarihinin onurlu mücadelelerle dolu olduğunu söyledi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) kuruluşunun 46. yılında sendika temsilcileri ve siyasilerle birlikte kutladı. Düzenlenen basın toplantısında sendikanın 46 yıllık mücadelesi anlatıldı. Toplantıya CHP eski İl Başkanı Ömer Melli, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan, CHP Kepez İlçe Başkanı Halil Bahar ve CHP yöneticileri katıldı. Konfederasyonun 13 Şubat 1967 yılında kurulduğunu belirten DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Matoş Konca, sadece sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde değil, toplumsal mücadele içinde de sorumluluklarını yerine getirdiklerini ifade etti. Siyasal iktidarlardan, devletten, işverenlerden bağımsız olmak ve sendikal mücadeleyi demokrasi mücadelesi ile iç içe sürdürmek, işçi kitlelerini kavramak ve onlara sınıf olarak bir kimlik kazandırmak amacıyla mücadele verildiğini belirten Konca, tabanın söz ve karar sahibi olmasında DİSK’in önemli görevler üstlendiğini belirtti.
Olağanüstü dönemlerde bedeller ödetilmiş
Yandaş devlet sendikacılığına karşı kurulmuş bir sendika olduklarını belirten Konca, sınıf ve kitle sendikacılık hedeflendiğini söyledi. 46 yıldır iktidarların hedefi haline geldiklerini belirten Konca, “elbette öncelikle hedef olan DİSK değil, işçi sınıfı mücadelesiydi. DİSK bu mücadelenin, işçi sınıfının hak ve özgürlüklerinin savunuculuğunu üslendiği, taviz vermediği, var olan haklarını savunmak ve yeni haklar elde edilmesi konusunda dişe diş bir mücadeleyi göğüslediği için egemenlerin hedefine oturdu. DİSK işçi sınıfına karşı görevini yalnızca sendikal düzlemde değil, haklarının korunması ve demokrasi mücadelesi düzleminde de etkin bir örgüt olmuştur. Bu nedenle de DİSK, ülkemizde ki tüm olağan üstü dönemlerde, üyelerinden merkez yöneticilerine kadar gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler, cezaevleri, yargılama süreçleri, idam istemleri ve katliamlarla karşılaştı” şeklinde konuştu.
1 Mayıs 1977’de hedef yine DİSK’miş
Sendikalarının 12 Mart faşist dönemine doğru yasalarla kapatılmaya çalışıldığını belirten Konca, “DİSK’in işlevselleştirilmesi ve tasfiye edilmesine yönelik çıkartılmak istenen baskı, yasalarına karşı işçi sınıfı kendi öz örgütünü savunmak için 15-16 Haziran büyük direnişlerini gerçekleştirdi. ‘DİSK’in canına ot tıkayacağız’ diyenler yasalarını geri çektiler. İşçi sınıfı ve emekçi halkımıza nispi hak ve özgürlükleri dahi çok görenler, sermayenin talanı ve sömürü üzerine kurulu çarklarını sorunsuzca işletmek isteyenler, gittikçe kitleselleşen DİSK’e karşı komplo ve yok etmekten geri durmadılar. 12 Eylül’e doğru sürüklenmeye çalışılan ülkemizde demokratlara, aydınlara, devrimcilere, sosyalistlere saldırılar artarak, gecekondularda işçi mahallelerine, okullara ve fabrikalara yayıldı. Onlarca yıl yasaklı olan alanlarda 1 Mayıs’ı 76 da yeniden özgürleştiren DİSK, 1977 1 Mayıs’ında yine egemenlerin hedefindeydi. Onlarca işçi kardeşimiz bir kont-gerilla saldırısında yaşamını yitirdi” dedi.
AKP’ye karşı mücadeleleri sürecek
AKP’nin emek düşmanı politikalarından beslenen sermayeye karşı, ülkenin totaliter, baskıcı bir rejime hapsetmeye çalışanlara karşı mücadele edeceklerini belirten Konca, “halkımızı zamlara, askeri ücrete, yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe ve adaletsizliğe boyun eğdirmek isteyenlere karşı alanlardayız ve mücadeleyi yükselterek sürdüreceğiz. İşçi sınıfı tarihinin en büyük saldırısıyla yine karşı karşıyayız. AKP’nin ucuz işçi gücüne dayalı büyüme modelinin devamını sağlamak için oluşturduğu Ulusal İstihdam Stratejisini ve yoğun emek sömürüsüne yol açan kayıt dışı, kuralsız, güvencesiz çalışma, taşeron çalıştırma, diğer emek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması gibi emek karşıtı politikaların uygulamak için, baskı politikalarının artıracağına hiç kuşku yoktur. Şunu sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki, AKP iktidarının ekonomik, sosyal ve siyasal programıyla belirlediği amaçlarına güçlü bir toplumsal muhalefet ve sendika hareketinin bulunduğu koşullarda mümkün değildir. Bu baskı ve yıldırma politikalarına, emeğe karşı saldırılarına karşı gerekli cevabı mutlaka vereceğiz” şeklinde konuştu. (Adnan ÇOBAN)