Balık, bu yıl merkezi yönetim bütçesinin 1 trilyon 96 milyar TL olmasının öngörüldüğünü hatırlatarak, “ Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ise ilk kez bütçe büyüklüğü 1 Trilyon TL’yi aşmış durumdadır. Bütçenin bu kadar büyük bir miktara ulaşmasına rağmen bu yılda bütçeden emekçilerin ve yurttaşların payı zam ve ek vergiler düşmektedir. Kısacası bütçe halkın ve emekçilerin bütçesi olmaktan uzaktır.Ülkemizde çalışma yaşamını, yurttaşların mutfaklarına girecek gıdaları, asgari ücretlileri, ailelerin temel tüketim malları ile doğalgaz ve elektrik gibi pek çok hizmeti etkileyecek ‘2020 Merkez Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’ yoksuldan toplanıp zengine dağıtılan bir anlayışla hazırlanmıştır. 2020 yılı bütçesi kamu kurumları içerisinde eğitime 176.1, sağlığa 188.6, savunma ve güvenliğe 141.1, kamu yatırımlarına 88.5, tarıma 33.4, reel sektör desteklerine 44,5, mahalli idarelere 97.3, sosyal yardım harcamalarına 69.5 milyar lira bütçe ayrılması planlanmıştır” dedi.
YURTTAŞLAR
ALDATILIYOR
Eğitim ve sağlığın tamamıyla paralı hale getirildiği koşullarda kamucu politikaların neredeyse ortadan kaldırıldığını iddia eden Balık, “Eğitimi ve sağlığı tamamen ‘piyasacı” bir bakış açısıyla yönetmeye çalışan siyasal iktidar; eğitim ve sağlıkta başta olmak üzere toplumsal yaşamın hemen her alanında müşteri odaklı yaklaşım sergilemektedir. Eğitimde ve sağlıkta yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme sonucunda ortaya çıkan uygulama bir çöküntü yaratmıştır.2020 yılı bütçesi AKP iktidarının 17 yıldır uygulanan ranta dayalı, dışa bağımlı bir ekonomi politikasının sonucunu yansıtmaktadır. İktidarın kamu hizmetlerine yeterince kaynak ayırmak, gerçek anlamda istihdam arttırıcı politikalar benimsemek, dolaylı vergileri azaltmak, ücretli emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamak gibi bir derdinin olmadığı anlaşılmaktadır” diye konuştu.
YURTTAŞLAR
ALDATILIYOR
“2020 yılı bütçesinden kamu personeline 333,9 milyar lira, emekli aylıkları için 365,9 milyar lira kaynak ayrılmıştır” diyen Balık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel devlet bütçesinden hem kamu emekçilerine hem de emeklilere yapılan ödemelerin toplam tutarı 700 milyar lira olacağı öngörülmüştür.Kamu emekçilerine yüzde 3-4 oranında ücret artışı reva gören AKP iktidarı, doğalgazdan elektriğe ve temel tüketim mallarına yüzde 40-50 gibi yüksek oranda zam yapmıştır ve gün geçmiyor ki yeni zamlar yapılmasın.Gelir vergilerinde yüzde 11’lik bir artış öngörülürken, emekçiler tarafından üstlenilen ÖTV, Harçlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve KDV gibi dolaylı vergilerde yüzde 35’e yakın artış öngörülmektedir. AKP hükümetinin kamu harcamalarını kısması, tasarruf tedbirleri almaya çalışması yurttaşları aldatmaya dönüktür. 2019 bütçesinin yurttaşlar için daha az maaş artışı ve ek zam ve vergi artışı olarak planlanmıştır.”
14 ARALIKTA EYLEM
VAR
Balık açıklamasında enflasyon, zamlar, faizler, adaletsiz
vergi dilimleri, döviz kurundaki artış ve işsizliğin sürekli arttığından da
dert yanarak, “Açlığın ve yoksulluğun ülkemizde adeta sıradanlaştığı koşulları
yaşanmaktadır. İşçinin ve kamu emekçinin yaşam şartlarının zorlaştığı dönemde
krizin bedeli emekçilerin sırtına yüklenmektedir. Sonuç olarak, krizi
derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma
planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen,
sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti olmayan 2020 bütçesi halkın değildir, AKP
iktidarının yandaş şirketlerinin ve iş adamlarındır. Birleşik Kamu-İş
Konfederasyonu olarak; 2020 bütçesinin emekçiden yana olmadığını belirtiyoruz
ve 14 Aralık’a kadar her hafta alanlarda hazırlanan bütçeyi eylemlilik sürecine
girerek protesto edeceğimizi ve 14 Aralık’ta da Ankara’da kitlesel eylem
yapacağımızı ilan ediyoruz” şeklinde konuştu. Kubilay ELDEMİRCİ