Evleri ve gelirleri olmayan ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kepez ilçesi Kültür Mahallesi’ndeki evsiz sığınma merkezinde yaşamaya çalışan 60’dan fazla evsiz vatandaş şimdi sokağa atılma endişesi yaşıyor. Merkezde kalan evsiz vatandaşlar, Antalya Valiliği’nin talimatıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin gelip kendilerine Pazartesi sabah buradan ayrılmaları gerektiğini ayrılmak istemeyenleri polis zoruyla dışarı çıkaracaklarını söylediklerini belirttiler.
Gidecek yeri olmayan vatandaşlar kış aylarının yaklaştığı ve Covid-19’un arttığı şimdilerde buranın kapatılma kararının yanlış olduğunu ve bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini dile getirdiler. Gidecek hiç kimsesi olmayan bazı vatandaşlar yazdığı şiirle seslerini duyurmaya çalışırken bazı vatandaşlar da konuşurken gözyaşlarını tutamadı.
“KARAR İPTAL EDİLMELİ”
Antalya’da
evsiz vatandaşların kaldığı yerin Valilik kararıyla kapatılacak olmasına evsiz
sığınma merkezinde yaşayan vatandaşlar tepki gösterdi. Seslerini duyurmak için
Valiliğe yürüyeceklerini belirten vatandaşlar uzanacak bir yardım eli
beklediklerini ve bu kararın bir an önce iptal edilmesini istedi. “Hiçbir
gelirimiz yok, kimsemiz yok, kalacak yerimiz de yok” diyen evsizler “Şimdi biz
ne yapacağız” diyerek bir çözüm yolu bulunmasını ve devletin kendilerine sahip
çıkmasını istediler.
“BU ÖLÜME TERK ETMEKTİR”
Söz konusu
merkezde yaşayan evsiz vatandaşlardan Erkan Ozan, “Burası evi olmayanların,
kimsesi olmayanların, barınmaya ihtiyaç duyan insanların kaldığı yer. Antalya
Valiliği ani bir kararla buranın tahliye edilmesine karar verdi. Polis zoruyla
insanları dışarı atacaklar. Burada yaşlı insanlarımız, hastalarımız var. Bu
yaşlı insanlarımız yolda yürüyemeyecek haldeler. Bu pandemi döneminde bu
insanları sokağa atmak ölüme terk etmektir. Bu insanlar aç, susuz sefalet
içinde ne yapacaklar? Burada 70-80
yaşında vatandaşlarımız var, emekli öğretmenlerimiz var. İnsanlar açlık ve
sefalete neden itilmek isteniyor? Ne amaçla tahliye ediliyor? Bu insanları hiç
düşünmeden başka bir yer ayarlanmadan, kalacak yer sorunları çözülmeden, koronavirüs
döneminde neden sokağa atmak istiyorlar? Tadilat için çıkarılıyorsak başka bir
yer ayarlansın bizlere. Tadilat bitene kadar bu insanları geçici bir yere
yerleştirsinler. Sokakta mağdur olmasınlar. Herkes panik içinde” dedi.
“GERÇEKLERİ HERKES BİLSİN”
“Bu ülkenin gerçeklerini herkes bilsin” diyen ve Bimekan Merkezi’nde kalan Muammer Esin isimli vatandaş şöyle isyan etti:
“Şu insanlara bakın. Birçoğu hasta bu insanların. Bu insanlar
nerede kalacak. Bizim buradaki müdürden, güvenlikçiden şikâyetimiz yok. Bizim şikâyetimiz
devlete, bu sisteme. Uçuyoruz, uzaya yol yapıyoruz diyorlardı. Devlet önce
Suriyelilere sahip çıkıyor. Önce kendi vatandaşına sahip çıksınlar. Yürüyemeyen
kanser olan insanlar var. Böyle bir
adaletsizlik olur mu? Şu perişanlığa bakın. Cumhurbaşkanı diyor ki ‘Biz
mazlumun yanındayız’ diyor. Buradakiler de mazlum. Cumhurbaşkanı nerede?”
“TEKRAR SOKAKLARA MI DÖNELİM”
Annesi öldükten sonra 4-5 yıl sokaklarda kaldığını söyleyen Şevket Paran isimli vatandaş ise şunları aktardı:
“Annem öldükten sonra sokaklarda yatıp kalktım. En son çare burayı tavsiye ettiler geldim. 8 aydır da buradayım. Burada çalışanlardan müdürümüzden şikayetimiz yok. Emir büyük yerden mi geliyor yoksa küçük yerden mi geliyor.
Devleti de suçlamıyoruz ama tekrar sokaklara mı dönelim. Bu
ani karar niye verildi. Diğer illerde Bursa’da ve Kocaeli’nde sığınma evleri
var birçok vatandaş kalıyor da neden biz buradan dışarı çıkıyoruz. Bir çözüm
bulunsun istiyoruz. Tekrar sokaklarda, hastanelerde ranzaların üstünde mi
yatalım. Şimdi yağmurlar başladığında ne yapacağız. Hiçbir şey yapamayız bu
kadar basit.”
“AFGANLI YA DA SURİYELİ Mİ OLMAK LAZIM”
“Biz her şeyden önce Türk vatandaşıyız. İlla bize ilgi gösterilmesi için nüfus kâğıdımızda Afganlı, Suriyeli mi yazılması lazım” diyen Haluk Arslan ise şu ifadeleri kullandı:
“Türklüğümüzle
gurur duyuyoruz ama ne yazık ki acı da duyuyoruz. Eğer takdirimiz buysa Türk
vatandaşı olmak söyleyecek bir şey bulamıyorum. Demek ki yaptıkları az bile. Türklüğümüzle
övünmemize rağmen Afganlı olmak lazımmış. Suriyeli olmak lazımmış, Senegalli
olmak lazımmış. Dışarıdan gelen birisine kucağını açıp da ev veriyorlar bizlere
ise barınmak için yaşlıları koyduğun bir yerden çıkarıyorsun. Türklüğümüzle
gurur duymama rağmen esef duyuyorum. Üçüncü dördüncü vatandaş olmam nedeniyle."
“SUÇ İŞLENİYOR”
“Madem burası tadilat yapılacak bize alternatif bir şey sunsunlar” diyen başka bir vatandaş ise şöyle konuştu:
“Şuanda Kovid vakaları arttı, çok sayıda insan ölüyor. Bu kararın altına imzasını atan kişi bence bir suç işliyor. Bizi kovid’e sürüklüyor resmen. Bu bir suç. Kovid’ten dolayı bu insanlara bir şey olmasın diye Nisan ayında kapatılacak olan yer kapatılmamıştı. Şimdi niye tersini yapıyorlar. Tam kış geliyor, ekim ayındayız. Geceleri soğuk. Battaniyemiz yok, paramız yok ne yapalım, nereye gidelim? Kimsemiz yok, anamız yok, babamız yok. Yoksa burada ne yapacaktık. Niye biz buraya geldik?
Niçin buraya sığındık, şimdi sokağa atılmak
için mi? Şunu deseler ‘Biz sizi burası tadilat yapılana kadar alternatif olarak
başka yerde barındıracağız’ o zaman eyvallah derim. Ama bunu yapmıyorlar. ‘Burası
kapanıyor güle güle herkes başının çaresine baksın.’ Böyle bir dünya yok. Bunu Cumhurbaşkanımıza
iletmemiz lazım. Cumhurbaşkanının kesin talimatı ‘Kimse sokakta kalmayacak’
dedi. Herkesi toplatmadı mı? O zaman şimdi niye sokağa atılıyoruz? Sayın
Cumhurbaşkanımız bunu duysun. Yazıklar olsun bu karara.”
“HİÇBİR GÜVENCEM YOK BU HAYATTA”
Elinden
sakat olduğunu belirten Hasan Hüseyin Yılmaz isimli vatandaş ise şunları
aktardı:
“Bende bu tesiste kalıyorum. Yaşım 45. Elim sakat olduğu için hiçbir
iş yapamıyorum ve bulamıyorum. Buradan çıkınca ne yapacağız? Hırsızlık mı
yapalım? Hapse mi düşelim? Orada mı yatalım? Direkt dışarıya çıkın deniliyor.
Ben 45 yaşındayım elim düzgün olsa çalışır ekmeğime bakarım. Giderim evimi
barkımı tutarım. Çalışamıyorum. Bir kafeye gidiyorum bir çaycılık bile
yapamıyorum. Hiçbir gelirim, hiçbir güvencem yok bu hayatta. Biz ne yapacağız?
Bir ben değil burada herkes mağdur.”
Fadime Yiğit