13 Şubat 2024’te felaketi yaşayan ve 1 can kaybının yaşandığı Antalya’da altyapı sorunu bir kez daha tescillendi. Yıllardır süren altyapı sorunu sebebiyle taşkınlar her dönem yaşanırken, mevsim normallerinin üzerindeki yağış kenti adeta sular altında bırakmıştı. Yağış rejiminin değiştiğini ve altyapının revize edilmesi gerektiğini dile getiren MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Geçmişte belirlenen yönetmelik veCrasat değerlere dayalı olarak inşa edilen alt yapı sistemleri, beklenen yağış miktarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Küresel bir sorun olan iklim değişikliği ile birlikte yağış rejimlerinde göz ardı edilemeyecek farklar oluşmuştur” dedi.
Altyapı revizyonu şart
Başkan Atmaca, “Antalya’ da yakın zamanda yaşadığımız sel afeti son yıllarda artan yağış miktarları karşısında mevcut yağmur suyu drenaj alt yapı sistemlerinin yetersiz kaldığını açıkça göstermiştir. Önümüzdeki süreçte de bu yağışları sıklıkla yaşayacağımızı öngörebilmekteyiz. Antalya'nın karşı karşıya olduğu bu duruma bir çözüm bulabilmek adına geniş ölçekli yağış projeksiyonlarına dayalı olarak alt yapı sistemlerinin revizyonu artık kaçınılmazdır” dedi.
Sürdürebilirlik Tehtit Altında
Sel ve baskınların Antalya’nın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini dile getiren Başkan İbrahim Atmaca, “Antalya'nın benzersiz coğrafik koşulları, Akdeniz ikliminin etkisi altında olması, şehir ve çevresindeki yağışları daha hassas hale getiriyor. Son yıllarda artan yağış miktarları, mevcut alt yapı sistemlerinin kapasitesini aşarak sel ve baskınlara neden olmaktadır. Bu durum, sadece mülkiyet kayıplarına yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda ekosistemlere ve tarım alanlarına da zarar vererek Antalya'nın sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.
Geniş Ölçekli Yağış Projeksiyonu
Başkan İbrahim Atmaca, “Antalya'nın karşı karşıya olduğu bu iklim krizine etkili bir çözüm bulabilmek adına geniş ölçekli yağış projeksiyonlarına dayalı olarak alt yapı sistemlerinin revizyonu kaçınılmazdır. Bu projeksiyonlar, gelecekteki yağış eğilimlerini daha doğru bir şekilde tahmin etmemize yardımcı olarak şehir ve kırsal alanların bu değişen koşullara daha etkili bir şekilde uyum sağlamasına olanak tanıyacaktır” dedi.
Sel Tarım Alanlarını Vuruyor
“Tarım alanlarımızı iklim değişikliği etkilerine karşı dayanıklı hale getirmeliyiz” diyen Başkan Atmaca, Antalya’nın turizmin dışında tarımın da başkenti olduğunu belirterek, “Antalya'nın özellikle tarım sektöründe önemli bir rol oynadığı düşünüldüğünde, sel ve baskınların tarım alanlarına verdiği zararın ekonomik etkisi de göz ardı edilemez. Bu nedenle, şehirdeki mevcut alt yapı sistemlerinin revize edilmesi, tarım alanlarını korumak ve gelecekteki iklim değişikliği etkilerine daha dayanıklı hale getirmek adına kritik bir öneme sahiptir. Antalya'da, yerel yönetimler, konusunda uzman akademisyenler ve meslek odaları ile iş birliği yaparak iklim krizine dayalı olarak şehir ve kırsal alanların alt yapı sistemlerini güçlendirmelidir. Bu süreçte, bilimsel araştırmalar ile yerel bilgi birikimleri bir araya getirilerek özgün çözümler geliştirilmelidir. Antalya'nın iklim krizine karşı alacağı önlemler sadece kendi sürdürülebilirliği için değil, aynı zamanda Türkiye'nin genel iklim değişikliği mücadelesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Antalya, bu zorlu durumu aşmak için bilgi birikimini, yerel yönetimini ve toplumunu bir araya getirerek örnek bir şehir olabilir ve iklim değişikliği ile mücadelede liderlik yapabilir” diyerek açıklamasını tamamladı.