Van’ın çarpıcı efsaneleri arasında yer alan Gundê Mirovxwaran (İnsan Yiyen Köyü), çok eski bir hikâyeye dayanan bir gizem barındırıyor. Van'ın Çatak ilçesine bağlı Bahçıvan Mezrası'nda yüzyıllardır anlatılan yamyamlık hikâyesi, bölgenin tarihsel dokusuyla bütünleşerek yerel halk üzerinde derin etkiler bırakmış durumda.

Yamyam Köyü’nün Tarihi ve Kalıntıları

Van'ın Çatak ilçesi, şehir merkezine 81 km, ilçe merkezine ise yalnızca 5 km uzaklıkta bulunan Bahçıvan Mezrası, “Gundê Mirovxwaran” olarak bilinir. Yüzyıllar öncesine dayanan anlatılara göre, bu bölgede yaşayan insanlar yamyam bir topluluktu. Bugün bile, mezrada eski bir Ermeni yerleşkesine ait taş yapılar, çeşme ve duvar kalıntıları bulunuyor.

Yamyamlar ve Gelinin Hikâyesi

En yaygın anlatıya göre, bu yamyam topluluk 10-15 haneden oluşuyordu. Çevre köylerden biri olan Sözveren Köyü’nden bir kadın, yamyam bir aileye gelin gider. Gelin, bir gün mutfağa girdiğinde yemeğin içinde insanlara ait parmaklar ve uzuvlar görür. Dehşete kapılan gelin, oğlu Heblo ile birlikte kaçmaya çalışır. Kaçış sırasında yamyam kaynanası Heblo’ya, “Heblo! Heke tu ji me bî, dev bide milo” (Heblo, bizdensen anneni ısır!) der. Heblo annesini omzundan ısırarak bu topluluğun bir parçası olduğunu gösterir. Bunun üzerine gelin, çocuğunu suya atarak kaçar ve topluluğu ifşa eder.

Bir Başka Rivayet: Cadı Pirka Mirovxwar

Bir başka anlatımda, “Pirka Mirovxwar” (Cadı) olarak bilinen yaşlı bir kadın, güzelleşme bahanesiyle kadınları ormanlık alana çağırır ve orada pişirerek yer. Bu cadının hikâyesi, bölge halkının hafızasında kalmaya devam etmektedir.

Anlatıların Sosyal Kökenleri

Bahçıvan Mezrası’nın eski bir Ermeni yerleşimi olması, bu hikâyelerin sosyal ve tarihsel kökenleri hakkında ipucu veriyor. İnsan yiyen topluluğun yaşamadığını iddia eden kaynaklar dahi, mezranın şüpheli ve korkutucu bir yere dönüşmesine sebep olan bu anlatılardan etkilendi.

Arkeolojik İnceleme İhtiyacı

Bugün, bu topluluğun yaşıyor olduğu düşünülen Bahçıvan Mezrası’nda taş yapılardan oluşan binaların, çeşmenin ve yer altı evlerinin arkeologlar tarafından incelenmesi gerekmektedir. Yerel halk, bu efsanelerin gerçek olduğuna inanırken, bilimsel çalışmalar bu hikâyelerin arka planını açığa çıkarabilir.

Çanakkale'de Feribot Seferleri Olumsuz Hava Şartlarından Dolayı İptal Oldu Çanakkale'de Feribot Seferleri Olumsuz Hava Şartlarından Dolayı İptal Oldu

Geçmişten Günümüze: Geleneklere Etkileri

İnsan yiyenlerin ortaya çıkmasıyla civar halk, bu topluluğu ya yok etmiş ya da bölgeden uzaklaştırmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi