Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, uzun süredir yürüttüğü “okul yemeği ve temiz su hakkı” mücadelesinde, bütçe görüşmeleri öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanarak bir kez daha sesini yükseltti. Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılan açıklamaya CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş katıldı. “Sosyal devlet” ilkesinin gereği olarak okul yemeğinin bir “kamusal hak” ve eşit yurttaşlık hakkı olduğunu belirten koalisyon, çocuklara her gün sağlıklı bir öğün sunulması gerektiğine dikkat çekti.
Okul Yemeği Programları Dünyada Yaygın
Koalisyon, çocukların temel beslenme ihtiyaçlarının giderilmesi için dünyanın birçok ülkesinde okul yemeği programlarının kamusal bir hizmet olarak sunulduğunu belirterek, Norveç'ten Kenya'ya kadar 100'den fazla ülkede bu programların yürütüldüğünü hatırlattı. “Türkiye’de ise kamuda tasarruf gerekçesiyle taşımalı eğitimde bile okul yemeği uygulaması kaldırıldı” diyerek mevcut durumu eleştirdi. Deprem bölgesinde yalnızca okul öncesi düzeyde uygulanan yemek programının kaldırılmasının da çocukların eğitimden uzaklaşmasına katkıda bulunduğunu savundu.
Kamu Kaynakları Çocuklara Yönlendirilmeli
Koalisyon temsilcileri, devlet bütçesinin çocukların eğitim ve sağlığı için kullanılması gerektiğini ifade ederek, “Kamu kaynakları çocuklara tahsis edilmiyor, eğitim bütçesi daraltılıyor, ancak özel okullara destekler artıyor. Bu durum, var olan bütçenin nasıl değerlendirileceği konusundaki politik tercihi açıkça gösteriyor” diyerek kaynak kullanımının önemine vurgu yaptı.
Yoksulluk Çocukları Derinden Etkiliyor
TÜİK verilerine göre, ülke nüfusunun %27’sini oluşturan çocuklar arasında yetersiz beslenme hızla artıyor. Yoksulluk nedeniyle besleyici gıdalara erişemeyen çocuklar, ekmek ve makarna gibi ekonomik yiyeceklerle beslenmek zorunda kalıyor. Hacettepe Üniversitesi araştırmasına göre ise 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı %10’a ulaşmış durumda. Uzmanlar, sağlıklı beslenme için okul yemeği programlarının kritik bir kamu hizmeti olduğunun altını çizdi.
Artan Yoksulluk, Okul Terklerini Tetikliyor
Koalisyon, okul terklerinin her yıl hızla artmasının endişe verici olduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2023-2024 döneminde eğitim dışındaki çocuk sayısında %38,4 oranında bir artış yaşandı. Üstelik, 1 milyondan fazla çocuğun okula kaydı bile yapılmamış durumda. Eğitim dışında kalan çocukların sayısının giderek artması, çocuk işçiliği ve erken yaşta evlilik gibi riskleri beraberinde getiriyor.
Okul Yemeği, Eğitimden Kopuşları Önlemede Etkili
Koalisyon, okul yemeği programlarının uygulandığı ülkelerde okul terklerinin önlenmesi, çocuk işçiliğinin azaltılması, hatta toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gibi olumlu etkileri olduğunu belirtti. Örneğin, Pakistan’da kız öğrencilere her ay ödül olarak verilen temel gıda yardımlarıyla okula devam oranının %135 arttığı vurgulandı. Koalisyon, Türkiye’de de benzer bir programın uygulanması gerektiğini belirterek, “Okul yemeği çocukların okula devam etmesi için bir teşvik olabilir” dedi.
Çocukların Beslenme ve Temiz Su Hakkı Devletin Sorumluluğudur
Türkiye Anayasası, çocukların sağlıklı gelişim hakkını güvence altına alırken, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler de devletin bu konuda sorumluluk taşıdığını vurguluyor. Koalisyon, “Anayasa ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, devlet çocuklara sağlıklı beslenme ve temiz suya erişim hakkını sağlamak zorundadır,” ifadelerini kullandı.
Koalisyon: “Okul Yemeği Sosyal Devletin Bir Gereğidir”
Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, okul yemeği programının bir lütuf değil, kamusal bir hak olduğunu vurguladı. Kamu kaynaklarının bu amaca yönlendirilmesini, okul öncesinden başlayarak tüm öğrencilere ücretsiz bir öğün sağlanmasını talep etti. Koalisyon üyeleri, kamusal bir bütçeyle yürütülecek okul yemeği programının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek eylemlerini sonlandırdı.
STK'ların Destekleri ve Çözüm Önerileri
Eğitim İş Sendikası, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği gibi birçok STK ve kurum, Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu'nun bu çağrısına destek veriyor. Bu kuruluşlar, dezavantajlı bölgelerden başlayarak tüm çocuklara okul yemeği sağlanması gerektiğini belirterek, kamusal kaynakların etkin kullanımını talep ediyor.