TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Çayırhan Termik Santrali ve madenlerin özelleştirilmesine karşı direniş başlatan işçileri ziyaret ederek önemli açıklamalarda bulundu. Ziyarette Atalay’a, TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve TES-İŞ Sendikası Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu ile Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul da eşlik etti.
"Kar Eden Bir Kuruluş Özelleştirilemez"
Çayırhan Termik Santrali'nin kâr eden bir işletme olduğunun altını çizen Atalay, santral ve madenlerin özelleştirilmesinin işçiler için büyük bir belirsizlik yarattığını ifade etti. Daha önceki özelleştirme deneyimlerinin çalışanların çalışma ve yaşam koşullarını olumsuz etkilediğini hatırlatan Atalay, “Özelleştirme, çalışanların huzurunu kaçıran, geleceğini belirsiz hale getiren sürdürülemez bir yöntemdir” dedi.
"Talepler Görmezden Gelinemez"
Atalay, işçilerin en temel talebinin, ailelerini geçindirebilecekleri, çocuklarını okutabilecekleri bir ücretle huzur içinde çalışmak olduğunu vurguladı. Özelleştirmelerin, emekliler, taşeron işçiler ve staj mağdurları gibi dezavantajlı kesimlerin yaşadığı mevcut sorunları daha da derinleştirdiğini belirtti. “Bir de üstüne bu özelleştirme, tuz biber oldu. Çalışanların haklı taleplerini görmezden gelmek mümkün değil,” diye konuştu.
"Sesimize Kulak Versinler"
Madencilerin müspet bir yanıt almadan direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini ifade eden Atalay, hükümete çağrıda bulundu: “Bu ülkede çalışanlar olarak nüfusun yüzde 45’ini oluşturuyoruz. Yetkililer, çalışanların sesine kulak vermeli. İşçiler yalnızca hak ettiklerini istiyor.”