Kahramanmaraş’ta 3.6 Büyüklüğünde Deprem! AFAD Duyurdu Kahramanmaraş’ta 3.6 Büyüklüğünde Deprem! AFAD Duyurdu

Dr. Erol Kesici, TBMM Genel Kurulu'nda muhalefet partilerinin karşı çıkmasından sonra geri çekilerek tekrar komisyona gönderilen İklim Kanunu teklifine dair açıklamalarda bulundu. Dr. Kesici, doğal ortam ve kaynakların bilinç ve aşırı kullanımı, tüketimi, kirletilmesi, insanın doğanın döngü ve dengesine verdiği zararlara işaret etti. Dr. Kesici, susuzluk, aşırı kuraklık ve dünya atmosferinde sera gazlarının artışı nedeniyle dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığın 2 derece artmasıyla, küresel ısınma ve iklim krizi yaşandığını kaydetti.

Dr. Kesici: “Suyu Koruyamazsak Geleceği Koruyamayız”

İklim değişikliğinin etkilerinin özellikle su ve gıda erişiminde yarattığı güçlüğün yanında sel, yangın kuraklık gibi doğal afetleri artırdığına dikkat çeken Dr. Kesici, gezegendeki yaşamın suyla başlayıp şekillendiğine işaret etti. Suyun hayatın vazgeçilmezi ve iklimin güvencesi olduğunun altını çizen Kesici, “O nedenle suyu koruyamazsak, gıdayı, ekonomiyi, yaşamı, geleceği korumamız mümkün değildir. İklim güvencesi sudur. Su varsa iklim oluşur ve şekillenir. O nedenle bir ülkede hayatı şekillendiren, canlıların yerine başka hiçbir şeyi koyamadıkları su 'Su Kanunu' ile koruma altına alınmadan, 'İklim Kanunu'nun çıkarılması anlamsızdır, eksiktir” diye konuştu.

Ttkd Uyardı Su Kanunu Olmadan İklim Kanunu Anlamsız2

İklim Krizinden Etkilenecek Tarım ve Su Havzası 20’den Fazla

İklim Kanunu’nun iklim kriziyle mücadelede, sera gazı etkilerini azaltmada, kurum ve kişiler bazında sürecin hakkaniyetli yürütülmesi için en önemli yasal düzenleme olduğunu bildiren Dr. Kesici, “Adil ve uygulanabilir olması insanların yönetimine bağlıdır. Ülkemizde iklim krizinden ciddi şekilde etkilenecek 20'den fazla tarım ve su havzası yer almaktadır. İklim Kanunu toplumun her kesiminin sesini duyurmalı ve kanun hazırlanırken bilim insanları, çevre örgütleri ve vatandaşlar sürece dahil edilmeli, İklim Kanunu yapım ve uygulama süreci şeffaf, adaletli, katılımcı ve hesap verebilir olmalıdır. Ülkemizde çok ciddi sorunlar yaşayan su ve tarım havzalarında yaşayan insanlarımızın bu konuyla ilgili bilgileri karmaşık söylentiler- eleştiriler halindedir. Bu da hazırlanan taslağın adeta kapalı kapılar ardında sürdürüldüğü ve insanların görüşlerinin yeterince alınmadığını göstermektedir" diye konuştu.

Önce Ulaşım ve Sanayide “Sıfır Karbon”

Bir reklam sloganı olmaktan çok daha ileri gitmesi gerektiğini vurguladığı 'net sıfır karbon' hedefinde önceliğin ulaşım ve sanayi olması gerektiğini vurgulayan Dr. Kesici, "Fabrikaların, otomotiv sektörünün, kara- hava yolu şirketlerinin sorumlulukları için sanayi ve ulaştırma düzenlemelerinde belirli emisyon standartları ve yaptırımlar uygulanması öncelik gerektirir. Fosil yakıt için devletin kişi ya da kurumlara mal, para veya hizmet biçiminde yaptığı karşılıksız yardımlara dair net bir düzenleme içermiyor. Yaygın olarak hayvan yetiştiriciliğinin yasaklanacağı endişesi giderek artmaktadır. Karbon salınımında öncelik tarımsal üretimde hayvan yetiştiriciliğinden ama daha çok ulaşımda ve sanayide net sıfır karbon hedefi öncelik oluşturmalıdır" ifadelerini kullandı.

“Enerji Reformu Bir Zorunluluk”

Enerji reformu yapılmasının kesin bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Dr. Kesici, şunları kaydetti:

"Fosil yakıt kullanımını sınırlandıran, hidro, jeotermal, güneş, rüzgar, odun, bitki artıkları, biyokütle, gel-git ve dalga vb. yenilenebilir kaynaklara öncelik veren düzenlemeler ve ilgili destek getirilmelidir. İklim Kanunu'yla ilgili farklılık yaratabilmek için siyasi irade ve toplumsal destek gerekmektedir. Bunun için hükümetlerin kararlı ve halkın bilgilendirilerek, kuşkuları giderilerek sahipleneceği yansız, adaletli bilinçli olarak karar verme ve bu kararı yerine getirme gücü oluşmalıdır. Yeşil kalkınma vizyonu, emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişimiyle mücadelede sera gazının azaltılması için yapılaşma-dönüşüm için çok ciddi finansal- bilimsel kaynağa ihtiyaç vardır ve mutlaka sağlanmalıdır. Adil geçiş, bu süreci yakından takip etmek, politika yapıcıların vaatlerini somut adımlara çevirmesini talep etmenin yanı sıra azaltım, uygulama çalışmalarında sürekli denetim, raporlama ve takip, amasız fakatsız uygulanmalıdır. Kanunlar rafta kalmamalıdır."

Meteoroloji Mühendisleri Odası İklim Değişikliği Açıklaması Meteoroloji Mühendisleri Odası İklim Değişikliği Açıklaması
 

Kaynak: DHA