Sudan'da ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 16 aydır süren savaş, ülkeyi büyük bir insani krizle karşı karşıya bırakmış durumda. Birleşmiş Milletler (BM), savaşın trajik sonuçlarına dikkat çekerek, 18 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve 10 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini bildiriyor. Savaşın uzaması, sadece Sudan'ı değil, bölgeyi de olumsuz etkileyecek.
Savaşın başlamasından sonra, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde ABD ve Suudi Arabistan'ın arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerde 11 Mayıs 2023'te Cidde Bildirgesi imzalandı. Bu belge, çatışmaların durdurulması için bir çerçeve oluşturdu. Ancak, HDK'nin ateşkes ihlallerine tepki olarak Sudan ordusu, 31 Mayıs 2023'te müzakerelerden çekildi. Bu durum, müzakerelerin kesintiye uğramasına neden oldu.
IGAD Çabaları
Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), 9 Aralık 2023'te Cibuti'de olağanüstü bir toplantı düzenleyerek Sudan krizini görüşmeye çalıştı. Toplantıda, Sudan ordusu ve HDK arasında koşulsuz ateşkes ve siyasi diyalog çağrısında bulunuldu. Ancak Sudan hükümeti, IGAD'ın önerilerini kabul etmedi ve görüşmelerin Sudanlılar tarafından çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Şubat 2024'te Bahreyn'in başkenti Manama'da HDK ve Sudan ordusunun üst düzey yetkilileri arasında gizli görüşmeler yapıldı. İki taraf arasında bir anlaşma imzalanmış olsa da, süreç şeffaf olmadığından dolayı anlaşmalar uygulanmadı.
Sudan Hükümeti Cenevre Müzakerelerine İtiraz Etti
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 23 Temmuz 2024'te Sudan ordusu ve HDK'yi 14 Ağustos 2024'te Cenevre'de müzakerelere davet etti. Bu görüşmelerin temel amacı çatışmayı sonlandırmak ve insani yardım erişimini sağlamak olarak belirlenmişti. Ancak, Sudan hükümeti, Cidde'de varılan anlaşmalara bağlı kalınması gerektiğini savunarak, yeni bir platforma karşı çıktı ve Cenevre müzakerelerine itiraz etti.
'Milisler Ülkesi'
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Kuzey Afrika Koordinatörü Dr. Kaan Devecioğlu, müzakerelerin başarılı olup olmayacağı konusunda ciddi belirsizlikler bulunduğunu ifade etti. Sudan hükümetinin Cenevre müzakerelerine katılım konusundaki kararsızlığı, sürecin tehlikeye girmesine neden oldu. Devecioğlu, müzakerelerin başlamadan sona erme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Sudanlı akademisyen İbrahim Nasir, ordunun müzakerelere katılmasının önemli olduğunu, ancak yeni platformun kurulması konusunda endişeler olduğunu vurguladı. Nasir, müzakerelerin başarısız olması durumunda Sudan'ın "milisler ülkesi" haline gelebileceğini ve bu durumun hem ülke hem de bölge için büyük etkiler doğurabileceğini belirtti.
Sudanlı gazeteci Adil Abdurrahim ise, savaşan tarafların siyasi iradeye sahip olmadığını ve uluslararası baskının eksik olduğunu dile getirdi. Kısa vadeli çözümlerin yetersiz olduğunu ve kalıcı bir çözümün gerekli olduğunu vurguladı.