Soma Katliamının üzerinden tam 7 yıl geçti. 13 Mayıs 2014 tarihinde ülke ve dünya tarihinin en büyük iş cinayetlerinden birisi yaşandı ve 301 maden emekçisi hayatı kaybetti.

    301 madencinin ölümünden sorumlu olan patronlar ve işveren temsilcileri göstermelik cezalarla ödüllendirildi. 15 Nisan 2020 tarihinde çıkarılan infaz yasası ile tutuklu tüm sanıklar tahliye edilerek vicdanlar bir kere daha göçük altında bırakıldı.

    Yapılan yargılamalarda mahkeme heyeti ve bilirkişiler defalarca değiştirilerek davanın içi boşaltıldı. Kaza sonrası kıdem tazminatı hak edecek şekilde hizmet akdi sona eren maden emekçilerinin tazminatları uzun süre ödenmedi. Madencilerin kararlı mücadelesi ile 7. Yılın sonunda tazminatların TKİ tarafından ödenmesine karar verildi.

    Büyük iş kazalarına neden olan özelleştirme, taşeronlaşma, rödovans gibi yanlış uygulamalardan ders çıkarılmadığı gibi; kamu madenciliğinin alanı daraltılmaya devam ediliyor. Gerekli şartlara ve teknik altyapıya sahip olmayan özel firmalar üretim zorlaması ve kar hırsı ile yeni Soma facialarına davetiye çıkarmaya devam ediyor. 

    Soma davasında gelinen nokta ile ilgili açıklamalarda bulunan Enerji Sanayi ve Maden Emekçileri Sendikası (ESM) Antalya Şube Başkanı Tanju İşeri, "Doğayı ve çevreyi düşünmeden, ek maliyet kalemi olan çevresel önlemler alınmadan yapılan madencilik çalışmaları; havamızı, suyumuzu, toprağımızı, yaşam alanımızı kirletmeye ve yok etmeye devam ediyor" dedi. 

EMEKÇİNİN KATİLİ ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERON

    İşeri'nin dikkat çeken açıklamaları şöyle:

    "Her yıl binlerce emekçinin hayatını kaybetmesine neden olan iş cinayetlerinin birinci nedeni özelleştirme ve taşeronlaşmadır. Herkesin insanca bir çalışma hayatı, ücreti ve emeklilik hakkı olmalıdır. Yeni Soma facialarının olmaması için Enerji, İnşaat, Metal, Madencilik gibi ağır işkollarında çalışan emekçilerin kamuda istihdam edilmesi, yaygın ve sürekli bir denetim mekanizması kurulması gerekmektedir.

    Patronların kar hırsıyla yönettiği ve her yıl binlerce emekçinin ölmesine, sakatlanmasına ya da meslek hastalığına yakalanmasına neden olan piyasacı çalışma hayatı bir an önce terk edilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği alanı mali bir gider olarak görülmemeli, bu alan üzerinde ciddi bir kamu denetimi oluşturulmalıdır.

    Özellikle madenlerde özelleştirmeler durdurulmalı, taşeron istihdam ve rödovans modeli terkedilmelidir. Tüm çalışanlara kamusal, nitelikli, güvenceli bir gelecek sunulmalıdır.

    Soma’da, Ermenek’te, Karadon’da, Kozlu’da ve nicelerinde kaybettiğimiz tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla ve özlemle anıyoruz. Emekçilerin çalışırken ölmedikleri, yaralanmadıkları, meslek hastalığına yakalanmadıkları, eşit ve özgür bir dünya istiyoruz."

Akdeniz Gerçek Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim