Toplumda
belli rahatsızlıklarda psikiyatra başvurmanın zorunlu olduğunu, ancak belirli
dönemlerde de genel bir artış gözlemlendiğini aktaran Uzman Doktor Psikiyatrist
Aykut Çobadak, 2018'de Türkiye'nin ciddi bir ekonomik krizle birlikte ciddi bir
toplumsal bunalım yaşadığının altını çiziyor. Çobadak, "Bu gibi dönemlerde
ruh hastalıkları artar. Toplumda kaybı ve anksiyete bozukluğunda önemli
yükseliş var. Ekonomik krizin yoğun olduğu dönemlerde intihar oranları çok
artar" dedi.
Uzm. Dr.
Aykut Çobadak şöyle konuştu: "Yunanistan'da, İspanya'daki ekonomik krizde
çok yüksek sayıda kişi intihar etti, Türkiye'de ise resmi olarak böyle bir veri
açıklanmıyor. Bu kadar başvuru varken ve basamaklı bir sağlık sistemi yoksa bu
yükü mevcut sağlık sisteminin kaldırması zordur ve tedavilerde aksaklık
yaşanır. Temel anlamda psikiyatride ilaç tedavi, psikoterapi ve şok terapileri
vardır. Psikoterapinin Türkiye'de maliyeti çok yüksek ve genel olarak devlet
tarafından karşılanmıyor. Ayrıca ilaçların da intihar gibi davranışlardan
koruyuculuğu olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye'de ilaç kullanımı neden çok
artıyor sorusuna odaklanmamız gerekiyor. Bunun en önemli sebebi tedavi edici
bir sağlık sistemimiz var, koruyucu değil. Risk faktörlerinden toplumu
korursanız daha az başvuru olur. Kadına yönelik şiddetin bu kadar arttığı bir
yerde, ekonomik sıkıntıların ve travmatik yaşantıların bu kadar yoğun olduğu
bir dönemde başvurular da artar. Başvuru artınca, ilaç kullanım oranı da
artıyor."
'BİLİMİ KAPİTALİZME TESLİM ETTİLER'

18 yaş altına
ilaç kullanımının doğru olmadığını savunanların yanlış bir bakış açılarının
olduğunu ifade eden Çobadak şöyle devam etti: "Bugün aşı olmayalım diyen
de milyonlarca insan var. Bizim kıstasımız ise bilimsel veriler. Bazı ilaçlar 6
yaşından itibaren DSÖ tarafından onaylı. Elimizde bir vaka var ve acil müdahale
etmemiz gerekiyor, 17 yaşında, intihar etmeyi istiyor; bunu kendi haline
bırakamayız. İlaç, ihtiyaç halinde kullanılır. İlaç sanayisinin dayatması ile
ihtiyacı birbirine karıştırmamak lazım. Kaygımız, insanları nasıl tedavi
ederiz. Kapitalizme karşı olmakla ilaca karşı olmak aynı şey değil. Bilimi
kapitalizme teslim ettiler. Ancak bu durumda söylenmesi gereken ilaç
endüstrisini kamulaştırıp daha güvenli ilaç kullanımı sağlamak olmalı."
SINAV KAYGISI İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR
Uzm. Dr.
Çobadak şu değerlendirmelerde bulundu: "Tek başına ekonomik kriz ruhsal
hastalıkları tetiklemiyor. Orman yangınları, pandemi dönemi yaşantısı gibi
durumlar da toplumu derinden etkiliyor. Ancak işsizlik, yoksulluk, evine ekmek
götürememek var; bunlar önlenebilir ve bunların olmaması sağlanabilir. 18 yaş
altındaki kardeşlerimiz de iyi bir okul kazanmak, sınav kaygısı gibi kaygılarla
intiharın eşiğine geliyor. Son dönemde bu sorunu daha fazla görüyoruz.
Gençlerin umutsuzluğunu görmeden ilaca takılmak kadar saçma bir bakış açısı
olmadığını düşünüyorum."
Özgür Cem Boynueğri