Sağlık sisteminde özelleşmeler sürerken son olarak ASM’lerde yıllar içerisinde yapılan değişiklik sonrası sağlık hizmetlerinin aksadığı belirtilmiş ve ASM’lerde çalışan hekimlerin üzerine bir yük yüklenmişti. Sağlık çalışanlarının karşı çıktığı bu özelleştirmeye ilişkin Yargıtay emekçiler lehine karar verdi. Verilen kararda ASM’lerde çalışan emekçilerin tüm sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’na aittir’ denildi. 2022 yılında Bingöl’de bir aile hekiminin açtığı davaya bakan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ASM’lerde gruplandırma gereği işçi statüsünde çalışan emekçilerin işvereninin aile hekimleri değil, Sağlık Bakanlığı olduğunu karara bağladı. Uzun süredir sağlıkçıların dile getirdiği aile hekimliğinin kamusal bir hizmet olduğu ve kamu kaynakları ile sunulması gerektiği söylemini Yargıtay verdiği kararla teyit etti. Sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı’nı sağlığı ticari bir alan olarak gördüğünü ifade ederken ASM'leri ticarethane olarak değerlendirme niyetinde olduğu ifade edildi. Sağlığın, anayasal güvence altına alınmış bir hak olduğunu ifade eden emekçiler Sağlık Bakanlığı’nın, görevinin bu hakkı koruması olduğu bir kez daha emekçilerce hatırlatıldı.
HUKUKİ ZAFER
Aile hekimlerine, gruplandırma gereği çalışan tüm sağlık emekçilerinin kıdem tazminatı, emeklilik, iş güvenliği vb. yasal haklarında işveren olarak sorumluluğun Sağlık Bakanlığında olduğu ile ilgili verilen kararla ilgili olarak konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz, “Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, aile hekimlerinin işveren değil, kamu hizmeti sunan sağlık çalışanları olduğunu ve Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği hizmetlerinin işvereni olarak kabul edilmesi gerektiğini hükme bağladı. Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren karar; aile hekimlerine yapılan ödemelerin işveren statüsü doğurmadığını, çünkü sağlık hizmetlerinin ücretsiz sunulduğunu ve gelir elde etme amacı taşınmadığını hükme bağlıyor. Kararla ayrıca, aile sağlığı merkezlerinin kiralanabilmesine rağmen mülkiyetin ve işveren sorumluluğunun Sağlık Bakanlığı’na ait olduğu netleştirildi. Bu karar, aile hekimlerinin haksız mali ve hukuki yükümlülüklerle karşı karşıya bırakılmasına karşı önemli bir hukuki zaferdir” ifadelerini kullandı.