Tüm dünyayı
olumsuz yönde etkileyen, milyonlarca insanın hasta olmasına ve ölmesine yol
açan pandemi sürecinde grip aşısına erişimde sıkıntı büyük. Aralarında kanser
hastaları da olan kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar seslerini duyurmak
için sosyal medyadan tepkilerini paylaşıyor. Antalya Tabip Odası, Sağlık
Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu
Temsilciliği sağlık için aşı yapılmasının şart olduğunun altını çizerken,
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü konuya ilişkin sorularımıza cevap vermekten kaçındı
ve Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklama dışında bir açıklama yapamayacaklarını
söyledi.
Bir babanın isyanı!
Antalyalı gazeteci
Tanju Altınay da sosyal medya hesabında solunum cihazına bağlı olarak yaşayan
ve hemen hemen her yıl gribal enfeksiyonlar yüzünden yoğun bakıma kaldırılan
kızı Şevval Altınay’ın Sağlık Bakanlığı tarafından yüksek risk grubuna
alınmadığını öğrendiğini paylaştı. Paylaşımında “Bu olayı asla unutmayacağım”
diyen Altınay, "Benim kızım engelli, solunum cihazına bağlı, solunum sıkıntılarından
dolayı boğazı delik. Yüksek risk grubuna kimler giriyor merak ediyorum" diye
sordu.
Kusursuz fırtına
Antalya
Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, "Sonbahar aylarının gelmesiyle artacağı
bilinmekte olan influenza (grip) ile Covid-19 hastalığının birlikte görülmesi
bilim dünyasınca ‘kusursuz fırtına’ olarak tanımlanmakta ve yaratabileceği
toplum sağlığı sorunları kaygı oluşturmaktadır" diyerek, bu fırtınadan
korunmanın en önemli yolunun 6 aydan büyük herkesin aşılanması olduğu konusunun
altını çizdi. Şahin, şeffaflıktan uzak bir politika izleyen Sağlık Bakanlığı’nın
gerekli organizasyonu yapamayarak yeterli aşı temin edemediğini belirtirken, “Şimdi
de yetersiz aşının nasıl paylaşılacağı, kimlere öncelik verileceği kaosu
yaşanmaktadır” dedi.
AŞI O KADAR AZ Kİ!
Şahin,
şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığı, bilimsel alt yapıdan uzak, anlaşılamaz
şekilde oluşturduğu kriterlerce e-nabız uygulaması üzerinden kimlerin aşı temin
edebileceğini açıkladıklarını ifade etmektedir. Ancak temin edilen aşı o kadar
azdır ki, aşı alma hakkını elde edebilen kişiler mutlu azınlık olarak
tanımlanacak durumdadır. Kronik kalp hastalığı, yüksek tansiyonu olan 90
yaşındaki hasta için bile ‘İnfluenza açısından birinci öncelikli yüksek
risk grubunda değilsiniz’ ibaresi ile karşılaşılmakta ve aşı temin
edilememektedir. Bu durum doğal olarak aşıların da PCR testlerinde yaşandığı
gibi iktidara yakın kişilere mi yapılacağı, onların mı birinci önceliğe sahip
olduğu şüphesini uyandırmaktadır. Söz konusu kriterler gereği toplumdaki
bireylerden 10 kat daha fazla hastalığa yakalanma riski olan, özveriyle en ön
cephede salgınla mücadele eden, en önemli risk grubunu oluşturan sağlık çalışanlarının
bile aşıya ulaşamaması da hem hakkaniyet hem de toplumun korunması açısından
kabul edilemez" dedi
Temin edilen aşı
ihtiyacın %1’i değil
Birleşik
Kamu İş Antalya İl Temsilcisi Fatin Iltar da AKP iktidarının ve bakanların
artık ülkeyi yönetemediklerini söyleyerek, zaten az miktarda gelen aşıların
nüfus sahibi insanlara verilebileceğini söyledi. Eğitim Başkanı Antalya Şube
Başkanı da olan Iltar, "AKP iktidarı geldi geleli kurumlarda bir başı
boşluk ve çöküntü var. Eğitimde, orduda,
milli savunmada olduğu gibi şimdi sağlıkta da bakanımızın doğru olmayan
beyanları 80 milyon insanda kuşku uyandırıyordu. Bugün baktığımızda birçok
Avrupa ülkesinde nüfusun % 60 - % 70'ne aşı temin edilirken Türkiye'de sivil
toplum kuruluşları ve bilimsel araştırma yapan yerleri hiç dinlemeden belki
döviz sıkıntısı nedeniyle belki Sağlık Bakanı’nın başarısızlığı nedeniyle
sağlığın da çöktüğünü görmekteyiz. Bizim en son aldığımız bilgiler
doğrultusunda 700 bin civarında grip aşısı geleceğini söylüyorlar ve bu
aşıların da dağıtımı için bir planlama yapılacağı söyleniyor. Bence aşılar
planlamadan ziyade nüfus sahibi olan insanlara verilecek. Bu iktidar aramış
olduğu bakanlarıyla birlikte ülkeyi yönetemez duruma gelmiştir. Emekçileri hiçe
saymakta ve halkın güvenini sarsmaktadır. Buna bir dur deme vakti geldiğini
düşünüyorum" dedi.
"Bakan Aşı
konusunda şeffaf değil"
Sağlık
Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, yazın
başından beri sık sık sonbaharla birlikte artacak grip vakalarının covid-19
salgını ile birlikte büyük bir risk oluşturacağını ifade ettiklerini
belirterek, yetkilileri gerekli tedbirleri almaya çağırdıklarını söyledi ve
sözlerine şu şekilde devam etti: "Gripten korunmak için grip aşısına
yönelik talep artışı olacağını, bu nedenle aşının temin edilmesi ve herkese
yapılması için gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini ifade ettik. Ancak
geldiğimiz aşamada görüyoruz ki bakanlık her zamanki gibi gerekli hazırlığı
yapmamış ve aşı temininde bulunmamıştır. Öncelikle aşının risk gruplarına göre
yapılacağı belirtilmektedir. Bu risk gruplarının e-nabız üzerinden
belirleneceği ifade edilmiştir. Oysa riskli hastalığı olan birçok kişi (Kanser
hastaları, hamileler, KOAH vb) sisteme girdiğinde aşı
konusunda olumsuz yanıt almaktadır. Hatta üç dört hastalığı olanlar bile riskli
görülmemektedir. Sağlık Bakanlığı, pandemi sürecinde olduğu gibi aşı konusunda
da şeffaf davranmamaktadır. Bakanlık önce 1,5 milyon aşı geleceğini ifade
etmişti ancak sonra 800 bin adet geldiği ifade edilmiştir. Anlaşılıyor ki
yeterli sayıda aşı temin edilememiştir. Aşı temin edilememesinin arkasında ilaç
şirketleriyle yaşanan borç ödeme probleminin etkisi var mıdır? Ekonomik ambargo
altındaki İran bile 10 milyona yakın aşı satın alabilirken Türkiye neden
yeterli aşıyı alamamaktadır? Halkımız riskli grupta olduğu halde e-nabız
üzerinden grip aşısına ulaşamazken 800 bin adet geldiği söylenen aşılar kimlere
yapılacaktır? Pandeminin başından beri canla başla çalışan biz sağlık
emekçilerine bu aşılardan yapılacak mıdır? Bir kere daha Sağlık Bakanlığı’nı
asli görevini yapmaya algıyı ve sayıları yönetmekle uğraşmak yerine salgınla
gerçek anlamda mücadele etmeye çağırıyoruz. "
Yasin SALİHOĞLU