Öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili yazılı açıklama yapan Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Bir teneffüs aralığında bile hazırlanabilecek 12 maddelik sözde Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı, Meclis Genel Kurulu’na sunulmuştur. Taslağa bakıldığında amacın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, öğretmenleri oyalamak ve bölmek olduğu anlaşılmaktadır” dedi. Başkan Acar, “Taslak bu haliyle çok yetersiz olmasından da öte beklenti içine sokulan öğretmenler açısından da bir hayal kırıklığı ifade etmektedir. Eğitim-İş olarak buradan siyasi iktidara sesleniyoruz: Eğitim emekçilerini oyalamaktan vazgeçin. Öğretmenler zaten uzmandır. Öğretmenlik mesleğine ve haklarımıza zarar verecek, taleplerimizi görmezden gelecek düzenlemelerin karşısında olacağımızı, yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden gelen örgütlülüğümüzün verdiği tüm hakları kullanarak mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” dedi.
“BELİRSİZLİĞE İŞARET ETMEKTE”
Başkan Sadık Acar şu bilgileri aktardı: “Bu taslak, 1739 sayılı
Milli Eğitim Kanunu’nda bulunan 43. ve 45. maddelerden hemen hemen hiçbir farkı
olmayan bir taslaktır. İlgili kanun maddelerinde yer almayan tek düzenleme ek
gösterge ile ilgili olandır. Taslak, yine 1739 sayılı kanunda olduğu gibi 3
kariyer basamağı tarif etmiştir. Kanun maddelerinin dışında uzman öğretmenlik için
180 saatlik, Başöğretmenlik için de 240 saatlik eğitim programını tamamlamış
olma zorunluluğu getirmiştir. Bahsi geçen eğitim programlarının ne olduğu,
uzunluğuna bakılırsa ne zaman ve nerede tamamlanacağı tam bir belirsizliğe
işaret etmektedir. Eğitim programları dışında Uzmanlık ve Başöğretmenlik
kariyer basamaklarının sınava tabi tutulmuş olması ayrı bir garabeti ifade
etmektedir. Yine hazırlanan yönetmeliklerle kariyer basamaklarının sınırlı mali
kadrolara bağlanacağı görülmektedir.”
“KEYFİYETE AÇIK BİR DURUM”
“Buradaki en büyük belirsizlik, aday öğretmenlerin Adaylık
Değerlendirme Komisyonu’nun nasıl oluşacağıyla ilgilidir” diyen Başkan Acar, “1739
sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda komisyonun oluşumu çok net ifade edilirken
taslakta komisyonun nasıl oluşacağına hiç değinilmemiştir. Süreç yönetmeliğe
havale edilmiştir. Kanunda belirtilmeyen bir sürecin yönetmelikle belirlenmesi
keyfiyete açık bir durum oluşturmaktadır” dedi
“GELİŞİGÜZEL HAZIRLANMIŞ”
“Medyada koparılan gürültünün aksine taslak son derece cılız, sönük
ve öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak gelişigüzel hazırlanmıştır”
diyen Başkan Acar, “Taslağın en büyük eksikliği Öğretmen Yetiştirme üzerinedir.
Öğretmenlik yalnızca lisans diplomasına indirgenemeyecek kadar değerli ve
belirleyicidir. Taslaktaki bu eksiklik, öğretmen yetiştirmeye verilmeyen önemin
bir işareti olarak kayda geçirilmelidir” ifadesini kullandı.
“ÖZLÜK HAKLARI TESLİM EDİLMELİ”
Başkan Acar açıklamasının devamında, “Taslakta maalesef, bugün 100
bini aşkın ücretli öğretmen, 700 bini aşkın ‘Ataması yapılmayan öğretmenleri’
dolaylı olarak ilgilendiren maddeler de bulunmamaktadır. Bir “Öğretmenlik
Meslek Kanunu’nda mutlaka bulunması gereken ifade kadrolu öğretmen bulunabilen
görevlere sözleşmeli ve vekil personel atanamaz ibaresinin konmasıdır. Ayrıca sözleşmeli olarak atanan öğretmenler
derhal kadroya geçirilmeli ve mesleğe başladıkları andan itibaren kadrolu
öğretmenlerin yararlandığı özlük hakları kendilerine teslim edilmelidir” dedi.
“AMAÇ TİCARETHANEYE DÖNÜŞTÜRMEK”
Başkan Acar, şunları söyledi: “Liberalleşme rüzgârlarının etkisi
altındaki iktidar, eğitimi kâr odaklı bir ticarethaneye dönüştürme amacıyla
eğitim yöneticilerini, eğitimcilerin dışında bir meslek grubundan seçmek için
açık kapı bırakmış görünmektedir. Öğretmenliğe kabul sürecinde, geçmişte,
günümüzde ve bu haliyle kalması halinde gelecekte de çok can yakacak olan,
ayrımcı, ötekileştirici ve dışlayıcı olan ‘mülakat sistemini’ bu haliyle
bırakmak nifak tohumları ekmekten başka bir anlama gelmez. Öğretmenlik gibi son
derece kutsal olan bir meslek, hiçbir nesnel ölçütü olmayan mülakat sisteminin
süzgecinden geçirilerek uygulanamaz.”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi