ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay, Türkiye’deki yapıların yüzde 30’undan fazlasının risk altında olduğunu belirterek," Birde insanları asansör, yangın gibi düzeltmelerle, yapı güçlendirmeden uzaklaştırırsak vay halimize. İnsanları güçlendirmeden uzaklaştırmayalım" dedi.
İnşaat Mühendisleri Antalya Şubesi’nin düzenlediği depreme dayanıklı yapı tasarımı ve güçlendirme esaslı toplantının konukları, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ve İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Alper İlki oldu.
"4 Senede Her Şeyi Öğretemiyoruz"
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay, 4 yıllık bölüm mezununun inşaat alanında her türlü hakka sahip olmasına tepki göstererek, problemin buradan başladığını bildirdi.
Böyle bir şeyin dünyada olmadığının altını çizen Canbay, "Sadece bu Türkiye’de var. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde böyle bir durum yok. En iyi üniversiteyi birinci bitirseniz hiçbir şeye imza atamazsınız. Yetkinliğini ve yeterliliğini sınavlara girerek kanıtlamanız gerekiyor. Hem süre tecrübesi hem de sınavla ben bu konuda uzmanım demelisiniz. Zeminse zemin, depremse deprem, çelikse çelik, betonerme ise betonarme ile ilgili sınavlara girip yeterlilik belgesi alıyorsunuz. 4 senede biz her şeyi öğretemiyoruz, bu mümkün değil. 4 senede deprem mühendisliği öğretemeyiz. Tıp gibidir, göz, dalak ameliyatını pratisyen hekime yaptıramaz. Türkiye’de 4 senelik mezuniyetin ardından inşaatla ilgili her türlü hakka sahibiz" diye konuştu.
Deprem alanında tasarım yapmak isteyen kişinin bu alanda yeterli dersleri alması gerektiğine değinen Canbay, bunun üstüne bir de tecrübe kazanılmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.
"Doğru Düzgün İnşaat Yapamıyoruz"
"Doğru düzgün bir inşaat yapmayı bilmiyoruz" diyen Canbay, "En son yangında bunu gördük. Yaptığımız her şey etrafından dolanarak, yalan yanlışlarla dolu. Üzgünüm arkadaşlar ama ahlaksızız. Bu kadar basit. Bu ahlaksızlık ortada dolaşırken, binalarımızın yüzde 30’u belki daha fazlası risk altındayken, birde insanları asansör, yangın gibi düzeltmelerle, yapı güçlendirmeden uzaklaştırırsak vay halimize. Yangın yönetmeliğine uyamayacağım diye iki tarafından da bitişik nizam, yağın kaçış merdiveni ekleyemeyiz. Zaten 20 senelik bina. Hem depreme dayanıksız hem yangın hem bilmem ne bunlar varken, statiği eleyemiyor. Mimariden dolayı sorun çıkaracaklar, hiçbir şey yapamayacaklar. Yani birini güçlendirelim. Ama yangın söndürücüler, merdivenlere özel önlem yağmurlama farklı şeyle güçlendirmenin önü açılmalı. Birde güçlendirmemeye zorlamayalım insanları. Bari binaları depreme karşı güçlendirsinler." dedi.
Canbay, temiz bir derz görmediğine değinerek, "İzmarit, talaş, diğer pislikler var. Bu kadar pis yaparsak eski ile yeni betonun kaynaşmasını sağlayamayız. Biz temizliğini yapamıyoruz. Yedi katı bir seferde dökmediğinize göre temiz yapın" dedi. Canbay, L,U,C şeklinde tasarlanan yapılar yerine daha çok dikdörtgen kare yapılara geçilmesi gerektiğine değindi.
İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Alper İlki de katılımcıların sorularını cevapladı.
