Mimarlar Odası Kahramanmaraş ve Kayseri Şubeleri ile Abdullah Gül Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen "Yeniden Gelişen Kahramanmaraş Konferansı", EXPO Kelebek Müzesi’nde gerçekleşti. Etkinliğe Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, TBMM Tarım ve Orman Komisyonu Başkanı Vahit Kirişci, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve çok sayıda ilçe belediye başkanı katıldı.
“Yanlış İmar Politikaları Ağır Sonuçlar Doğuruyor”
Konferansta konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Zeynep Eres Özdoğan, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen büyük depremin ardından yaşanan yıkımın nedenlerini değerlendirdi. Özdoğan, imar politikalarının bilimden uzak şekilde yürütüldüğünü belirterek şunları söyledi: "Her şeyden önce bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Gerek bu deprem gerek onun öncesinde aslında ülkemizin pek çok yerinde yaşadığımız depremler, Van'da olsun, İzmir'de olsun, Marmara Bölgesi'nde olsun bütün bunlara baktığımızda; mimarlık ve planlamanın bir bilim olarak görülmediği, yanlış imar politikalarının nelere mal olduğunu gördük. Depremselliği incelenmemiş zeminlerde çok yoğun yapılaşmaların olması, o yoğun yapılaşmaların yıllar içinde kat artırımlarıyla daha da yoğunlaşması, planlamanın yanı sıra bir de plansız yapılaşmanın olması ve tüm bunlar bize çok ağır bedeller oluşturdu. Bir diğer boyutsa yapı denetimi. Aslında 1999 Marmara depremi yıkımların ne kadar ağır olabileceğini, yanlış planlamanın, yanlış imar politikalarının nelere mal olabileceğini göstermişti. Ama sonrasında yapı denetiminin kamu tarafından değil de özel sektör tarafından yürütülmesi, bu süreçlerin sağlıklı yürütülememesinin yine ağır bedellerini 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde bir kez daha gördük" diye konuştu.
"Kamu Biraz Geri Çekildi"
Konferansın ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan Mimarlar Odası Genel Başkanı Özdoğan, 1999 Marmara depremini hatırlatarak, "O dönemde aslında bizim bu depremle ilgili inşaat yönetmeliğimiz de henüz yeni çıkmıştı, bütün bunlar tartışıldı sonrasında. Bir yapının inşaat uygulama sürecinde adım adım yaşanacak bütün denetim süreçlerinin özel sektör üzerinden yürütülmesine yönelik bir irade oluşturuldu. Kamu dolayısıyla burada biraz geri çekildi. Halbuki denetimin kamu tarafından, devlet tarafından yapılması gerekir. Doğru, sağlıklı şekilde yapılması gerekir. Denetimi doğru yapmadığımız zaman bu sorunları yaşıyoruz bütün toplum olarak. O yüzden de altını çizdim, yapı denetimin mutlaka kamucu bir bakış açısıyla kamu tarafından yapılması gerekir, doğru yapılması gerekir. Denetim doğru olduğunu tüm toplum idrak ederse zaten herkes de görevini ona göre doğru şekilde yürütür" dedi.
