1998 yılında tamamlanan Yenidoğan Mahallesi 27775 ada 2 parsel, 27775 ada 4 parsel, 27776ada 3 parsel, 27776 ada 2 parsel, 27774 ada 6 parsel, 27775 ada 3 parsel, 27775 ada 1 parsel, 27774 ada 5 parsel, 27776 ada 1 parselden oluşan toplam 23 bin 611 metrekare büyüklüğündeki Menzil Sitesi’nden geçtiğimiz günlerde karot örneği alınmaya başlandı. Duruma tepki gösteren ev sahipleri ise yönetimi şikayet ederek, binaların yıkılmamasını istedi.
BİNALAR YIKILIRSA 40 METREKARE ARSA PAYI DÜŞÜYOR
1998 yılında tamamlanan, 2013 yılında ise Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğu anlaşılan 9 bloktan oluşan Menzil Sitesi’nden 2013 yılında karot örnekleri alınmış ve standart olarak değerlendirilmişti. 2010 yılından beri aynı yönetimin devam ettiği Menzil Kooperatifi yönetiminin 9 bloğu yıkarak yerine lüks rezidans yaptırmak istediği, bunun için de bazı kişiler ile anlaştığı iddia edildi. 600 konutun olduğu sitede eğer binalar yıkılırsa ev başına 40 metrekare arsa payı düşeceği ve ev sahiplerini evlerini kaybetme riski olduğu ifade edilirken, yönetimin bazı kişiler ile iş yürüttüğü ve yönetime özgü teklif alındığı iddia edildi. Bina yıkımı için binalardan karot örneklerinin alınmaya başlandığı gözlenirken, site sakinleri Akdeniz Gerçek’e yaptığı açıklamada, ev sahiplerinin müteahhittin insafına bırakılacağını ifade etti.
YÖNETİM KİMİNLE ANLAŞTI?
2013 yılında yapılan karot testinde standardın üstünde çıkan bloklara yeniden karot istemi ile başvuru yapılmasının ardından 2024 yönetmeliğine göre yapılacak değerlendirme sonucu riskli çıkabileceğini ifade eden site sakinleri, kentsel dönüşüm ile yapılacak olan bir projede ilk önce müteahhit ile anlaşılması daha sonra binaların yıkılması ve projeye başlanması usulünü belirterek, yıkımdan sonra müteahhit ile masaya oturmanın, ev sahiplerini müteahhittin insafına bırakmak olduğunu belirtti. 600 konutun olduğu sitede her ev sahibine düşecek olan 40 metrekare arsa payının bir evi karşılamayacağı ve müteahhittin verdiği bedele razı olacaklarını dile getiren site sakinleri, yönetimin birileri ile işbirliği içerisinde olduklarını iddia etti.
“YÜRÜTMEYİ DURDURMA HALA YÜRÜRLÜKTE”
Site sakinin Akdeniz Gerçek’e yaptığı açıklamada, “Kooperatif 2013 yılında binaların genel iskanını istiyor. Tapu alınıyor ve kat irtifakına geçiliyor. 2023 yılında binanın karotları alınıyor. Alınan karotlar o günün kriterlerine göre çok sağlam çıkıyor. 2013 tarihinde sanki binalar yeniden ruhsatlandırılmış gibi gösteriliyor. Birilerine burayı rant çekmek için binalar çürük dedikodularıyla konuşuluyor. 6306 sayılı yasada, ‘Riskli yapı, kat maliklerinden birinin müracaatı halinde, bakanlığın yetkilendirdiği firmalar buradan karot alabilir diyor. 6306 sayılı yasanın açıklarını bularak iş yapılmaya çalışıyor. Yasada, ‘herhangi bir binada oturan ve tapu sakinlerinin birinin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkilendirilmiş olduğu firmaya başvurusunu yapar ve tüm maliyeti öder’ diyor. Bunlarda her bloktan bir kişiyi bulmuş ve karot alımı için başvuruda bulunmuş. Yürütmeyi durdurma kararı var. Bu binaların karot alınması için 2023 yılında bir girişim oldu. Bizde mahkemeye 2012 yılında buranın karot testinin alındığını söyledik. ve yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yönetim ise istinafa itiraz etti ve değişik bir karar verdi. En son alınan kararlarda, yürütmeyi durdurma kararı hala yürürlükte” dedi.
“EV SAHİPLERİ MÜTEAHHİTİN VİCDANINA BIRAKILACAK”
Site sakini açıklamasının devamında, “Bu arsalar Büyükşehir Belediyesi’nden alınıyor, daha sonra bu arsaların Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğu öğreniliyor. Vakıflar bunu öğrenince, üyeler kişi başı 2013 yılında kişi başı 25 bin TL olmak üzere vakıflara bedel ödüyor. Bütün Türkiye’de kentsel dönüşüme girecek binalar için ilk önce evleri yapabilecek güçlü bir müteahhit bulunuyor, tapu sahipleri ile anlaşılıyor ve proje sürdürülüyor. Buradaki site yönetimi ortada herhangi bir müteahhit yokken, tapu sahiplerinin imzası yokken, ‘Önce yıkarız, sonra bakarız’ mantığıyla iş çeviriyorlar. Eğer anlaşma yapılmadan burası yıkılırsa tapu sahipleri müteahhittin kucağına oturur. Yıkıldıktan sonra ev niteliğine de girmiyor. Tapu sahipleri kucağına atılıyor. Bundan 10 yıl önce alınmış karot sağlam. Bunu alamazsınız denildi. 2024’ün Ocak ayında verilmiş yürütmeyi durdurma kararından 6 ay sonra mahkemelerin adli tatile girildiği fırsat biliniliyor. Mal sahiplerinin birçoğu da yaylaya gidiyor, tam da fırsatını buluyorlar. Burada yönetim kiminle anlaştıysa binalar yıkılacak ve rezidans yapılacak. Ortada hiçbir şey yok. Yönetim kimsenin bilmediği birileriyle anlaşmış. Birtakım vaatlerde bulunmuşlar. Sadece yönetime özgü vaatler. Tapu sahipleri müteahhidin vicdanına bırakılacak. Burası Konyaaltı’ndan daha fazla rantı olan bir alan. Mülk sakinlerinin burada arsa payları 35-40 metrekare, müteahhit bu arsa payına ne verecek?” diye konuştu.
