4. Yargı paketi görüşmeleri sırasında yöneltilen “Meclis kendi üyelerini kurtaracak bir düzenlemeyi niçin yapmıyor?” sorusunu cevaplayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Bireysel olarak benim bir değerlendirme yapma şansım yok, Meclisin iradesidir” dedi.

CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, bazı illerde okullara Atatürk resimli kıyafetlerle gelen öğrencilerin okullara alınmamasını TBMM gündemine taşırken, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Gardırop Atatürkçülüğünü kabul etmiyoruz” yanıtını verdi. 

CHP’li Acar, 4. Yargı paketi görüşmeleri sırasında tutuklu milletvekilleri ve okullarda Atatürk resimli kıyafetlere getirilen yasakları gündeme getirdi. TBMM tutanaklarından:

“GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Bakan, bu Meclis kendi üyelerinin tutukluk hâlini ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi getirmekten aciz midir? Dört yargı paketine rağmen çözümlenmiyorsa başka bir hesap var demektir. Bir genel af için bunları PKK'lılara rehin olarak kullanmayı mı düşüyorsunuz?

İkinci sorum da şudur: Bu ülkenin kurucusu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Atatürk'e karşı bir düşmanlık Hükûmet eliyle yürütülüyor. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti kurumlardan siliniyor. Millî Eğitim Bakanlığı mevzuatından, ders kitaplarından Atatürk'ün adını çıkarıyor. Atatürklü kaşkol takanlar, tişört giyenler Büyük Millet Meclisi’ne alınmıyor. Şimdi sıra okullara gelmiş görünüyor. Serbest kıyafete geçildi ama Atatürk tişörtü giydiği için okula alınmayan, dersten atılan öğrenciler var. Antalya'da böyle bir olay yaşanmıştır. Buradan sormak istiyorum: Kıyafette serbestlik Atatürk tişörtü için geçerli değil midir?

 

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Gürkut Acar'ın sorusu; ‘Meclis kendi üyelerini kurtaracak bir düzenlemeyi niçin yapmıyor?’ TBMM’nin çalışma yöntemi, usulleri bellidir. Şu aşamaya kadar böyle bir Hükümet tasarısı olarak getirilmiş bir düzenleme yok. Muhalefet partilerinden milletvekillerimizin teklifleri var ama böyle bir ihtiyaç ya da bu teklifler yasama organı tarafından yasama faaliyetiyle yasa hâline getirilmesi şeklinde bir düşünce oluşur ise bunun prosedürleri bellidir. Bu açıdan bireysel olarak benim bir değerlendirme yapma şansım yok, Meclisin iradesidir.

İkinci sorusu: ‘Atatürk'e karşı bir düşmanlık mı var?’ dedi Sayın Acar. Gardırop Atatürkçülüğünü kabul etmiyoruz ya da Atatürk'ün istismarına dönük uygulamaları da tasvip etmiyoruz, kabul etmiyoruz. Ben hatırlıyorum, 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra Hatay merkezde, Uzun Çarşı'da iş yerimiz vardı, dükkânımız vardı. Şimdi, 12 Eylül 1980 tarihine kadar oraya Atatürk'ün resmini asmayan teneke tamircisi, 13 Eylül sabahı o resmi asma ihtiyacı duyuyorsa ben o kişinin Atatürk'e sevgi ve saygısından dolayı bunu astığına inanmam. Konjonktüre uygun olarak yapılan bir tasarruftur.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim