Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi'nde yapılmakta olan otel inşaatının temelinden çıkan temiz yeraltı suyu yaklaşık 7 aydır kanala tahliye ediliyor. İnşaat temelinin altında bulunan yeraltı sularının boşa akıtılması nedeniyle Arapsuyu ve Kuşkavağı'ndaki kuyular ve pınar kururken, çevrede yaşayan vatandaşlar, Arapsuyu Mahalle Muhtarı Fatma Gül Şahin ile birlikte yetkililere seslendi.
DSİ İnceleme Yaptı, Rapor Düzenledi
Arapsuyu Mahallesi Muhtarı Şahin'in, çevrede kuyuların kuruduğuna dair başvurusu üzerine, 21 Mayıs 2024 tarihinde Devlet Su İşleri'nin (DSİ) görevlendirdiği yetkili, muhtarlıktan bilgi aldıktan sonra Pınarlar AŞ'nin sahibi, LİV Global'in yapı müteahhidi olduğu inşaat alanına giderek incelemelerde bulundu. İnceleme sonucunda Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan 27 Haziran 2024 tarihli ve E-27203862-159-4644124 numaralı rapor; Antalya Valiliği, Konyaaltı Kaymakamlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Asat Genel Müdürlüğü Antalya Su ve Atık Su Genel Müdürlüğü, Antalya Çevre Ve Şehircilik Müdürlüğü İl Müdürlüğü, Konyaaltı Belediyesi Başkanlığı ve Jeoteknik Hizmetler Şube Müdürlüğü'ne iletildi.
DSİ Raporu: Su Seviyesi Azaldı, Tuzlanmanın Başlayacağı Öngörülüyor
Raporda; 'İnşaatın temel kazısının yeraltı suyu statik seviyesinin altına indiği ve temel inşaatının devam edebilmesi için yüksek debili pompalar kullanılarak yeraltı suyunun tahliye edildiği tespit edilmiştir. Deniz Kıyı Çizgisine yaklaşık 640 metre mesafede olan bu yeraltı suyu çekimi sonucunda çevre kuyularda su seviyesinde azalma olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, yeraltı suyu akışının kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda olduğu göz önüne alındığında, sahanın güneydoğusunda yeraltı suyu besleniminin olmayacağı ve bu nedenle sahanın tuzlanmaya başlayabileceği öngörülmektedir. Bölgede yapılan jeoteknik çalışmalarda yeraltı suyu seviyesi yüzeyden -4 metre civarındadır. Şifai olarak yapılan görüşmelerde tarafımızca durum bilinmekte olup subasman kotunun yüzeyden -7 metre olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.' denildi.
Su Stresi Yaşanan Antalya'da Konyaaltı'nın Yeratı Suları Tahliye Ediliyor
Küresel ısınmayla birlikte su sıkıntısının dünyanın birçok yerinde hissedilmeye başladığı ve Antalya'nın su stresi çekmekte olduğu bir dönemde, yeraltı su kaynaklarının aylardır su kanalı yoluyla denize akıtılmasına tepki gösteren Muhtar Şahin, Arapsuyu ve Kuşkavağı mahallelerinde 10 bine yakın insanı ve ekosistemdeki tüm canlıları etkileyen bu durumun sona erdirilmesi için yetkililerin harekete geçmesini ve sebep olanların da yaptırıma tabi tutulmasını istedi.
Arapsuyu Mahalle Muhtarı: 7 Aydır Yeraltı Suları Boşa Akıyor, Kuyular Kurudu
Yeraltı su kaynağından su çekilmesinin çevredeki kuyuları ve pınarı kuruttuğunu belirten Muhtar Fatma Gül Şahin, 'Arapsuyu Mahallesi deniz seviyesinin altında. Bu nedenle kazı yapılınca hemen yeraltı sularına ulaşılıyor. Bu yeraltı sularının ekosistemi çok geniş. Burada Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ile öğrencileri, 50 metre derinlikteki obruğa dalış yaptı ve bir insanın sığabileceği darlıktaki koridorlarında 15 metre ilerlemeyi başararak belgesel çekti. Şimdi Arapsuyu Mahallesi 640 Sokak 6723 ada 1 parselde yapılmakta olan otel inşaatı temelinden çıkan yeraltı sularını yüksek debili pompalar kullanarak dereye tahliye ediyor. Bu sular 7 aydır su kanalı aracılığıyla denize akıyor. Bu durum hem yeraltı su kaynaklarını tüketiyor, hem de hem de Arapsuyu ve Kuşkavağı mahallelerini etkiliyor. Çevredeki kuyuların hepsi kurudu.' dedi.
Mahalle Sakinleri İmza Topluyor
Yeraltı sularını boşa harcayan inşaat için önce CİMER'e başvurulduğunu belirten Fatma Gül Şahin, sonraki süreçte DSİ'den alınan raporun ilgili kurumlara gönderildiğini söyledi. Yeraltı suyunun şantiyeden su kanalına akmaya devam etmesi üzerine Muhtar Şahin ve mahalle sakinleri imza toplamaya başladı.
Otel İnşaatına -3 Kat Ruhsat Verilmiş
Toplanan imzaları dilekçeyle Konyaaltı Kaymakamlığı'na sunacaklarını ifade eden Muhtar Şahin, 'Ruhsatlı olduğu için inşaat durdurulamıyor. Yeraltı suyunun boşa harcanması bir an önce durdurulmalı. Arapsuyu'nda normalde -1 kata kadar ruhsat veriliyor ancak bu inşaata -3 kat ruhsatı verilmiş. Onlar da temeli kurutmak için aylardır suyu kanala oradan da denize boşaltıyor. Yeraltı suyunun bu şekilde akıtılması ve kuyuların kuruması herkesi rahatsız ediyor. Talebimiz kurumların bu konuda gereğini yapmaları. Yeraltı sularının boşaltılması durdurulmalı, bunun bir yaptırımı olmalı. Ayrıca emsal teşkil edecek bir karar alınarak bundan sonraki ruhsatların daha dikkatli verilmesini istiyoruz.' şeklinde konuştu.
Ne Kadar Su Tahliye Edildi?
Mahallelilerden Necdet Erol, Muhtar Şahin'in sosyal medya paylaşımına yaptığı yorumda şimdiye kadar su kanalına tahliye edilen yeraltı suyu miktarının hesabını şöyle yaptı: 'Dakikada 4 metreküpten 7 ayın sonunda; 1 milyon 209 bin metreküp içilebilir kaynak suyu yapıyor.'
Arapsuyu Mahalle Sakinleri İsyan Etti
Arapsuyu Mahalle Muhtarı Fatma Gül Şahin öncülüğünde mahalle sakinleri İzzet Engin, İbrahim Civili, Ömer Öztürk, İrfan Yalçın, Ülkü Öz ve Şükran Bilgili inşaata tepki gösterdi.
İzzet Engin: Kuşkavağı'ndaki Pınar da Kurudu
Otel inşaatına komşu olan İzzet Engin, şantiyenin yapılmaya başlandığı dönemde çevredeki ağaçların da söküldüğünü söyledi. Aylardır tahliye edilen su nedeniyle Arapsuyu ve Kuşkavağı mahallelerinin etkilendiğine dikkat çeken Engin, 'Kuyular kurudu, Kuşkavağı'nda bir pınar vardı orası da kurudu. İnşaata başlandığı dönemde çok uyardık ama etki etmedi.' diye konuştu.
Ömer Öztürk: Kaçak Kuyular da Denetimden Geçirilmeli
Mahalle sakinlerinden Ömer Öztürk, çevre ve mahalle sorunlarına ilgisi nedeniyle Muhtar Fatma Gül Şahin'e teşekkür ettikten sonra konuyla ilgili olarak şunları söyledi: 'Bir tehlike daha; genelde 3 katlı binaların olduğu Arapsuyu'nda 13 katlı siteler bulunuyor ve bu sitelerde yeraltı suları uzun süre kullanılmış. Yerin 10 metre altındaki sular kaçak sayılıyor. Yetkili kuruluşların bu sitelere denetim yapıp sayaç takması gerekiyor. Bu kuyuların tamamının denetimden geçmesi gerek çünkü bu durum 10 bin kişiyi ve ekolojik sistemdeki canlıları etkiliyor.'
Ülkü Öz: 10 Bin 495 Kişiyi Etkiliyor
Mahalleden Ülkü Öz, 'Konyaaltı Arapsuyu'nda 7 bin 233, Kuşkavağı'nda 3 bin 262 nüfus yaşıyor. Bu durum iki mahallede toplam 10 bin 495 kişiyi etkiliyor. Yeraltı suları şubat ayından bugüne dek 7/24 kesintisiz çalışan artezyenlerle kanala tahliye edilmekte. 100 yıldan bugüne dek bu iki mahalle sularını bu kaynaktan temin etmektedir. Lakin 6 aydır Arapsuyu Muhtarımız Fatma Gül Şahin, azalar ve mahalle sakinlerini hiç bir kurum dikkate almamakla birlikte, topu bir birlerine atmaktadır. Bizim mahalle genelde 2.5 kattan oluşuyor. Mahalledeki meyve ağaçları, yol kenarındaki ağaçlar 6 aydır susuzluktan çiçekleri dökülmekte, meyveler kurtlanmış, ağaçlar kurumaya başlamış. Yeraltı su kaynakların bir inşaat için yok edilmesine sessiz kalan tüm merciiler 2 mahallenin sakinlerinin sesini duymamakta kararlı. 2 mahallede yaşayan 10 bin 495 vatandaşını karşısına alacak kadar önemli bir inşaat mıdır? Tüm yetkililere soruyoruz. 10 bin 495 kişi mi, 1 kişin yaptığı inşaaat mı? DSİ'nin verdiği karara göre; su temiz, bu su kaynak suyu. Mahallemize, suyumuza sahip çıkıyoruz. Buna yetki verenler, sorumlular kim ise gereken cezayı almalı.' açıklamasını yaptı.
Mustafa Gencay: Yeraltı Suları Rant Kaynağı Olarak Kullanılıp Görmezden Gelindi
Aynı zamanda mahalle sakini olan Konyaaltı ve Köylerini Kalkındırma Derneği Başkanı Mustafa Gencay da bu duruma tepkisini dile getirdi. Gencay'ın açıklaması şu şekilde:
'Yeraltı suları toplumun temel ihtiyaçlarınım karşılanması için kullanılan tatlı su kaynaklarıdır. Bu tatlı su kaynaklarının bu şekilde dereye akıtıp, oradan denize tahliye etmek, insanların kullanması gereken tatlı suyun boşa harcanması, yok edilmesi, belli bir kurumun zenginleşmesi için yeraltı sularının rant kaynağı olarak kullanılıp görmezden gelinilmesi, üniversitelerin, belediyelerin, resmi kurumların ve basın mensuplarının bunu görmezden gelmesi, ısrarla çağırmamıza rağmen kimsenin gelmek istemeyişi, belli bir müteahhitlik firmasına sürekli imtiyazlar verilmesi toplumun zararınadır. Bu zararın giderilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekir. Adli, idari ve medya kanalıyla birçok girişim yapılması gerekir ki toplum, su ihtiyacını karşılayabilsin. Ekolojik kriz diye bir şey var gündemde. Ekolojik krizin temel nedenlerinden bir tanesi su kıtlığı ve su kıtlığı varken biz yeraltı sularımızı neden boşa akıtıyoruz? Neden aylardır, insanların kullanması gereken bir yıllık, iki yıllık su ihtiyacını yok ettik? Neden birileri otel yapsın diye bunu görmezden geldik? Bunun derinlemesine incelenmesini, gerekli kişiler hakkında adli soruşturma yapılmasını ve bu işin çözülmesini istiyoruz. Sonuçta gelecek nesillerin suya ihtiyacı var ve bu su ihtiyacını buradan karşılayacağız biz.'