Konyaaltı’nda yıllardır süren sahil işgali devam ederken, ticari işletmelerin ihale projesine aykırı şekilde yapı alanını 25 kat büyüttüğü, Büyükşehir Belediyesi’nce Alkoçlar Grup ALGE’ye açılan davanın doğru şekilde açılmadığını ifade ileri sürülmüştü. Türel döneminde yapılan 1. Etap projesine ek olarak Böcek döneminde ise aynı şekilde yapılan 2. Etap projesine de tepkiler yağıyor. Son olarak toplantılardan çekilme kararı ile ilgili konuşan Başkan Akdoğan, “İşgallerin kaldırılmasıyla ilgili somut bir adım atılmadıkça yapılan toplantıların sahile yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Artık, ‘Şu kadar yeri temizledik. 8 bankı tamir ettik’ laflarını değil, ‘Şu kadar işgal alanını ortadan kaldırdık. Çevre temizliğine uymayan insana ceza kesti’ cümlelerini duymak istiyoruz” dedi.
TOPLANTILARDAN SONUÇ ÇIKMADI
Her yıl belirli dönemlerde yapılan Konyaaltı Sahili Alan Yönetim Denetleme Kurulu’nda ‘Konyaaltı Sahili’ni nasıl iyi şekilde planlarız’ toplantılarında kaçak işgaller ile ilgili bir sonuç çıkmaması ve daha basit sorunlar hakkında konuşulmasına devam edilirken, sahildeki işgallerde her yapılan toplantı ile daha da sağlamlaştı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ise konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Konyaaltı Sahili'nde ticari faaliyete konu alanlar Antalya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından belirlenmiş olup, bu tahsis alanlarının içerisinde ticari faaliyetlerini yürütmelerine izin verilmiştir. Ekiplerimizin kontrol ve denetimleri devam etmekte olup, uygunsuzluk görülen durumlarla yasal uyarı ve işlemler uygulanarak ilgili makamlara bilgi verilmektedir” ifadelerini kullanarak sorumluluk almaktan çekinmişti. Konuyla ilgili olarak son tepki ise İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Soner Akdoğan’dan geldi. Akdoğan, yaptığı paylaşımla, Antalya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm ilgili kurumların katıldığı Konyaaltı Sahili Alan Yönetim Denetleme Kurulu toplantılarından çekildiğini söyledi. Sahildeki işgallerin en büyük sorun olduğunu ifade eden Başkan Mehmet Soner Akdoğan, yapılan toplantılardan işgaller ile ilgili bir sonuç çıkmaması üzerine bundan sonra yapılacak toplantılara katılmayacaklarını belirtti.
“İŞGALLERE TEPKİ SÜRÜYOR”
AKP’li Menderes Türel döneminde 254 milyon TL’ye yapılan ve işletmesi ihale edilen Konyaaltı sahilindeki plaj işetmelerindeki büyük rant her geçen gün büyürken, görüntü ve gürültü kirliliği de tırmanıyor. Türel döneminde Alkoçlar Grup ALGE’ye verilen ve işletilen Konyaaltı sahilindeki plajların sahile verdiği tahribat sürüyor. Yaz sezonunun bitmesiyle birlikte plaj kısmından kaldırılan ama bant kısmında hala işletilen kafe tarzı kaçak yapılar ise büyük bir rant kapısı sağlıyor. Her yaz sezonunda daha da büyüyen işgallerle ilgili bir çok kez açıklama yaparak işgallerin kaldırılmasını isteyen kent kamuoyu ve meslek odalarının tepkisi de sürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 yılından sonra CHP’ye geçmesiyle alandaki işgaller hala yerli yerinde duruyor. CHP’li Büyükşehir Belediyesi alandaki işgallerin kaldırılmasıyla ilgili önemli bir adım atmazken sahildeki 2. Etap projesinin de Türel döneminde yapılan rant projesinden bir farkı olmadığı kamuoyunda sıkça konuşulmuştu.
“KONYAALTI SAHİLİ’NE BETON DÖKTÜK”
İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı sahili Alan Yönetimi isminde bir oluşumu var. Bu oluşum aslında Konyaaltı Sahili’nin daha planlı nasıl olur’ başlığıyla ilgili meslek odaları ve ilgili tüm kurumların içinde olduğu bir organizasyon. Konyaaltı Sahili’nin daha sağlıklı daha halka yönelik nasıl işletileceği ve alanın nasıl korunacağıyla ilgili görüş ve öneriler alıyor. İşgallerin kaldırılmasıyla ilgili somut bir adım atılmadıkça yapılan toplantıların sahile yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Büyükşehir Belediyesi ikinci etabın tamamen halkın taleplerine ve ihtiyaçlarına yönelik inşaa edildiğini söylüyor. Ben buna katılmıyorum. Orada 7 tane özel işletme var. Seyir terasları gibi altlarında lavaboların olduğu bölümler yapıldı. Sahile resmen beton döktük. Korunması gereken yerlere tuvalet yapacağız, özel işletmelerin mutfağı olacak diye sahile beton döktük. Orada 7 özel plaj var. Sahilin kenarında ise oteller var. Otellerinde plajları var. Bunları üst üste konulduğu zaman ikinci etabın birinci etaptan hiçbir farkı yok. Tek fark birini Menderes Türel’in diğerini ise Muhittin Böcek’in yapmasıdır” dedi.
“TOPLANTILAR FAYDA ETMİYOR”
Başkan Mehmet Soner Akdoğan, “Ben Antalya’ya 200 yılında geldim. Antalya’ya gelmek benim için büyük bir şans. Kader iyi ki beni Antalya’ya sürükledi. Yıllardır Antalya’da gözlemlediğim te k şey büyük bir talan olduğu söz konusudur. Bu duruma benim içim acıyor. Bu toplantılarla alana hiçbir şekilde bir faydamızın olmadığını düşünüyorum. Sadece toplantı yapmak için toplantı yapıldığını görüyorum. Bu yüzden de burada bizim olmamızın bir anlamı olmadığını görüyorum. Bugün Konyaaltı Sahili ve falezler başta olmak üzere Antalya’nın katledilmemiş bölgesi kalmadı. Konyaaltı Sahili’nde ise 2018 yılından itibaren işgaller ne boyutlara geldi. Bunla ilgili de herhangi bir irade göremiyoruz. Ben ilk bu toplantılara katıldığımda ‘turizm sezonu kapandığında buradaki kaçak yapılarla ilgili düzenlemeler yapılacak’ denildi. Ertesi yıl, ‘Turizm sezonu başlamadan kaçak yapılar ne olacak’ dedik. Yine hiçbir şey yapılmadı. Bu sene yine hiçbir şey yapılmıyor. Bugün projesinde bin metrekare olan özel kullanım alanları 26-27 bin metrekarelere kadar çıkmış. 25 bin metrekare halkın kullanımında olması gereken yerler işgal edilmiş. Amiyane tabirle halktan çalınmış. Bununla ilgili de hiç kimse sorumluluk almıyor” dedi.
“ARTIK BANK TAMİR ETTİK DEĞİL ‘İŞGALLERİ KALDIRDIK’ DENİLSİN İSTİYORUZ”
Başkan Akdoğan, “Büyükşehir Belediyesi buradaki sorumluluğu, özel işletmenin inisiyatifinde olduğunu söylüyor. ‘Biz dava açtık ama davaya cevap alamadık’ deniliyor. Biz İKK toplantısında konuştuğumuzda meslek odalarımız, Büyükşehir Belediyesi’nin davayı doğru noktadan açmadığını söylüyor. Biz burada kandırılan, eğlendirilen insanlar değiliz. Oraya gittiğimizde ‘8 bankı tamir ettik. Bu kadar zabıtayla görev yapıyoruz. Şu kadar yeri temizledik’ laflarını dinlemek istemiyoruz. Ben, ‘şu kadar işgal alanı vardı bunu ortadan kaldırdık. Burada çevre temizliğine dikkat edilmiyordu artık zabıtamız şu kadar çevre temizliğine uymayan insana ceza kesti’ cümlelerini duymak istiyoruz. Sigara izmaritinden sahile girilmiyor” ifadelerini kullandı.