Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, Ege Denizi'nde, Santorini Adası çevresinde son günlerde meydana gelen bin 500’ü aşkın depremle ilgili kapsamlı bir değerlendirme raporu yayımladı. Raporda, bölgedeki sismik hareketliliğin ve magma dinamiklerinin, geçmişte yaşanan büyük patlamalar ve depremlerle doğrudan ilişkili olduğu vurgulandı. Santorini-Amorgos fay hattının büyük yıkıcı depremler üretme potansiyeline sahip olduğu belirtilirken, tsunami tehlikesine karşı gerekli önlemlerin alınmasının hayati önem taşıdığı ifade edildi.

Santorini-Amorgos Fayı Büyük Depremler Üretebilir

Yapılan değerlendirmede, Santorini ve çevresindeki Hellenik Dalma-Batma Zonu’nun, yoğun volkanik aktivite, tektonik gerilmeler ve yüksek deprem riskiyle dikkat çeken karmaşık bir jeolojik bölge olduğu vurgulandı. Daha önce bölgede büyük tsunami ve yıkıma neden olan 1956 Amorgos Depremi (7.7-7.8) hatırlatılarak, yaşanan sismik hareketliliğin gelecekte benzer büyüklükte depremleri tetikleyebileceğine işaret edildi. Raporda, "Bölgede gözlemlenen sismik hareketlilik ve magma dinamikleri, geçmişte yaşanan büyük patlamalar ve depremlerle doğrudan ilişkilidir. Santorini-Amorgos fay hattı, büyük yıkıcı depremlere neden olabilecek potansiyele sahiptir" ifadelerine yer verildi. Ayrıca, Kolumbo Denizaltı Volkanı ve Santorini’deki magma sistemlerinin aktif hidrotermal süreçlerle beslendiği, bu durumun da yeni patlamalar için ciddi risk oluşturduğu kaydedildi.

Volkanik ve Sismik Hareketlilik Yakından Takip Edilmeli

Raporda, bölgenin hem volkanik hem de sismik açıdan oldukça aktif olduğu ve bu nedenle sürekli olarak gözlemlenmesi gerektiği belirtildi. "Gelecekte, hem sismik hem de volkanik olayların gerçekleşme olasılığı yüksek olduğundan, bu bölge çok disiplinli bir izleme sistemi ile sürekli gözlemlenmelidir" ifadeleriyle bölgenin sürekli izlenmesi gerektiği vurgulandı. Deprem ve volkanik tehlikelerin önceden tahmin edilebilmesi için daha fazla jeofizik, jeokimyasal ve jeodezik araştırmalara ihtiyaç duyulduğu belirtilirken, özellikle Santorini ve Kolumbo Denizaltı Volkanı’ndaki hidrotermal aktivitelerin dikkatle takip edilmesi gerektiği ifade edildi.

Tsunami Riski İçin Önlem Çağrısı

Santorini ve çevresinin tsunami riski taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, tarihsel kayıtlar ve modern gözlemlerin, bölgedeki aktif fay hatlarının ve heyelanların tsunami üretme potansiyeli taşıdığını ortaya koyduğu belirtildi. Kandilli Rasathanesi’nin değerlendirmesinde, "Bölgede meydana gelebilecek deprem, heyelan vb. kaynaklarla tetiklenebilecek tsunamiye karşı gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır" ifadelerine yer verildi. Bölgedeki sismik aktivitenin yanı sıra deniz seviyesi değişimlerinin de sürekli olarak izlendiği vurgulanarak, olası bir depremin denizaltı heyelanlarını tetikleyerek büyük bir tsunami yaratma ihtimalinin bulunduğu kaydedildi.

Ege'deki Deprem Fırtınası Turizmi Etkilemedi! Ege'deki Deprem Fırtınası Turizmi Etkilemedi!

Bilim İnsanlarından Yakın Takip Önerisi

Uzmanlar, Santorini ve çevresindeki deprem ve volkanik hareketliliğin izlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, erken uyarı sistemlerinin devreye alınmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Özellikle Kolumbo Denizaltı Volkanı’ndaki gelişmelerin takip edilmesi gerektiği belirtilirken, yerleşim yerlerinin korunması için bölgedeki jeolojik aktivitelerin yakından incelenmesi gerektiği ifade edildi.
 

Kaynak: Haber Merkezi