Akdeniz Gerçek’in gündeme taşıdığı Antalya’yı besleyen su kaynaklarından Kırkgöz Göleti’ndeki kaçak yapılaşmalara karşı kamuoyundan sesler yükselmeye devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın komisyonu tarafından alanın eski haline döndürülmesi kararı aldığı bilinirken, CW Enerji’nin sahibi olan Tarzan Tarık Sarvan’a ait Bıyıklı Mahallesi 8567 ada 4 parsel ve kime ait olduğu bilinmeyen diğer parsellerde ki kaçak yapılaşmaların geri dönülemez sonuçlar doğuracağını belirten JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, yapılaşmaları halkın su hakkına saldırı olarak yorumladı.
Antalya’nın en önemli su kaynağı olan ve doğal sit alanı içerisinde yer alan Kırkgöz Göleti’ndeki kaçak yapılaşmaya karşı Döşemealtı Belediyesi suç duyurusunda bulunurken, Antalya 1 Numaralı Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu’nun da suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi. Yeniköy Muhtarı Ahmet Kıvrak konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı’na göletin korunması için başvurdu. Kıvrak, Akdeniz Gerçek’e yaptığı açıklamada bölge halkının bu insanları ‘güçlü olduğu için dokunulmaz’ olarak gördüğünü belirtmişti. Kamu kurumları tarafından tespit edilen suça karşı halkında tepkisi yükseliyor. Antalya’nın korunması gereken su kaynağı olan Kırkgöz Göleti’ne doğal koruma alanı sınırlarındaki parsellerdeki yapılaşmalar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Antalya 1 Numaralı Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu’nca tespit edildi. Sit alanı olan ve yapılaşma başlayan bölgede bulunan Bıyıklı Mahallesi 8567 ada 4 parselin CW Enerji’nin sahibi Tarzan Tarık Sarvan’a ait olduğu, kamu kurumlarından teyit edilirken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Antalya 1 Numaralı Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu’nca imzalanan kararda alanın eski haline getirilmesine karar verildi. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, kaçak yapılaşmaya tepki gösterdi.
"Hukuksuz Girişimlere Son Verin"
JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Bu alanda ki kaçak yapılar Antalya halkının en temel hakkı olan temiz suya erişimini tehdit eder. Su kaynaklarının kirlenmesi, telafisi mümkün olmayan felaketlere yol açar. Kirlenmiş bir su kaynağı, geri dönüşü olmayan bir yıkım demektir! Antalya’nın su kaynakları, şahısların menfaatine, insiyatifine ya da hobilerine kurban edilemez! Zaten iklim değişikliği, yağış rejimlerinin değişmesi, turizmin etkisi, artan nüfus ve kaçak sondajlar Kırkgözler’i olumsuz etkilerken, bir de kaynaklarımızın kirlenmesine sebep olacak yapılaşmayla mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Su kaynaklarımızın korunması, gelecek nesillere yaşanabilir bir Antalya bırakmak için hayati önemdedir. Antalya’nın temiz su kaynaklarını riske atan hukuksuz girişimlere, kaçak yapılaşmaya, çevre talanına derhal son verilmelidir! Yetkilileri, ilgili kurumları ve savcıları, yasal işlemleri en kısa sürede tamamlayarak, kim olursa olsun kaçak yapılaşma girişimlerini kalıcı olarak engelleyecek şekilde sonuçlandırmaya davet ediyoruz. Antalya halkının su hakkını korumak için tüm yasal haklarımızı kullanmaktan bugüne kadar çekinmedik, yine çekinmeyiz” dedi.
"Buna İzin Vermeyeceğiz"
Başkan Mustafa Karancı, “Antalya yıllardır betonlaşmaya ve doğa talanına kurban ediliyor! Falezlerin sınırına kadar yerleşildi, orman arazilerine oteller dikildi, dere yatakları imara açıldı, kıyı kenar çizgileri hiçe sayıldı, sahiller işgal edildi. Şimdi sıra da Antalya’nın en kritik su kaynağı, Kırkgözler mi var? Buna asla izin vermeyeceğiz! Kırkgözler, Antalya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan stratejik ve hayati öneme sahip su toplama havzasıdır. Ancak bazı şahıslar bu kritik bölgeyi kişisel kullanımları ve menfaatleri gereği hukuksuz girişimlerde bulunuyor. Kaçak yapılarla doğayı talan etmeye, milyonlarca insanın su hakkını gasp etmeye kalkışıyorlar! Bu alan sıradan bir arazi değil, Antalya’nın yaşam damarlarından biridir. Suyu kirletmek, Antalya’nın geleceğini karartmaktır! Burada yapılaşmaya izin vermek, milyonlarca insanın içme suyuna ihanet etmek demektir. Döşemealtı İlçesi, Bıyıklı Mahallesi’ndeki 8567 ada 2 ve 4 numaralı parsellerin tamamı ile 7 numaralı parselin bir kısmı, 04.10.2022 tarihli ve 6161 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilmiştir. 8567 ada 7 numaralı parselin bir kısmı ise 02.09.2022 tarihli ve 4478389 sayılı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak tescillenmiştir. Bu kararlar, Kırkgözler’in mutlak korunması gereken alan olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bölgede her türlü yapılaşma yasaktır ve kaçak yapılar derhal kaldırılmalıdır” dedi.
Bakanlığa Destek Talebinde Bulunuldu
Yeniköy Mahalle Muhtarı Ahmet Kıvrak ise, İçişleri Bakanlığı’na verdiği dilekçede, “İlçemizde bulunan Kırkgöz Gölü’nün varlığının Döşemealtı’na ve çevresindeki birçok bölge için tarımdan, sanayi ve doğal yaşam alanına kadar çok büyük önemi vardır. Şu an için kurumaya ramak kalan gölümüze maalesef dışarıdan da zengin iş insanları tarafından müdahaleler olmaktadır. Doğal sit alanı olan üzerlerinde daha başka şerhler olan birçok alanda ve Bıyıklı tapulama 8567 ada 4 parsel ve Yağca tapulama 8707 ada 1 parsellerde çok ciddi şekilde zemin dolgusu yapılmıştır. Bu arazilere elektrik alınmıştır. Kaçak ve ruhsatsız yapılaşmalar yapılmaktadır. Kendi arazilerinin suda kalmaması için yeni kanallar oluşturarak hatta DSİ’nin kanalını yararak kendilerince su tahliyesi yapmıştırlar. 2 zenginin keyfine göre yaptığı bu eylemler gölde su birikmesine engel olarak yazın birçok çiftçinin susuz kalmasına, canlı yaşamına ve tarım alanına çok büyük zarara sebep olmuştur. Devlet kurumları maalesef bu olayı görmezden gelmektedir. Halkın gözünde kanunlar zengine işlemiyor algısı oluşmuştur. Gölün çevresi tamamen şahsi tapu olup doğal sit alanıdır. Bu kişilerin yaptıkları diğerlerine de emsal olmaktadır. Batı Antalya Sulama Birliği'ne para ödemeden sulama yapan köylerin de birliğe katılması gerekmektedir. Ayrıca DSİ'nin göl alanını daraltarak etrafından yeni bir set yaparak güya suyu tutmak gibi bir planı olduğunu duyduk. Bu planın sonu hüsrandır, bu plan fuzulidir, bu plan yıllardır sorunsuz işleyen gölün doğal yapısını bozarak geri dönüşü olmayacak bir duruma getirecektir. Bununla beraber Kırkgöz Gölü’nün daha önceden pikniğe açık, halkın kullandığı ve sonrasında kapatılan alanın da tekrar açılması hususunda; gereğinin yapılmasını arz ederim” denildi.
Belediye Suç Duyurusunda Bulundu
Döşemealtı Belediyesi’nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, “Yağca Mahallesi 8707 ada 1 parselin doğal koruma alanı sınırları içerisinde kaldığını, ruhsatsız ve kaçak olarak yapılaşma faaliyetlerinde bulunduğu 29/11/2024 tarihinde Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü teknik personellerince tespit edilmiştir. Gerekli iş ve işlemler başlatılarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi gereği Yapı Tatil Zaptı düzenlenmiş, ardından İmar Kanunu’nun 42. maddesi ile 26/12/2024 tarih 536 sayılı encümen kararı ile idari para cezası uygulanmıştır. Bıyıklı Mahallesi 8567 ada 4 parselin 1 ve 2. grup doğal sit alanında bulunduğu ve dolgu işlemleri yapıldığı 27/12/2024 tarihinde Zabıta ve Fen İşleri Müdürlüğü teknik personellerince tespit edilmiş olup, müdürlüğümüze bildirilmiştir. Söz konusu iki parsel hakkında müdürlüğümüz 03.01.2025 yılında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur” denildi.
Alanın Eski Haline Getirilmesine Karar Verildi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Antalya 1 Numaralı Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu tarafından 10 Ocak 2025 tarihli 1233 nolu kararda, “Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Bıyıklı Mahallesi, 8567 ada 2 ve 4 nolu parsellerin kenarındaki DSİ'ye ait olan gölün doldurulduğu kendilerine ait olmayan 7 nolu parsele de (1.5 dönüme yakın alan) dolgu yapıldığı ifade edilerek konunun incelenmesi talep edilmiş olup alanı doğal sit alanı sınırları içinde kalması nedeniyle konu değerlendirilmek üzere Komisyonumuza iletilmiştir. Bahse konu Antalya ili. Döşemealtı ilçesi, Bıyıklı Mahallesi, 8567 ada 2 ve 4 nolu parsellerin tamamı ile 7 nolu parselin bir kısmı 04.10.2022 tarihli ve 6161 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tescil edilen Kesin Korunacak Hassas Alan sınırları içinde 8567 ada 7 parselin bir kısmı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 02.09.2022 tarihli ve 4478389 sayılı Makam Olur'u ile tescil edilen Nitelikli Doğal Koruma Alanı sınırları içinde kalmaktadır. Konuya ilişkin Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün (Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürlüğü) 06.01.2025 tarihli inceleme raporu okundu. İnceleme raporunda 11 Müdürlüğümüz teknik personellerince 06.01.2025 tarihinde yerinde yapılan incelemede; 2 ve 4 parseller de toprak dolgu yapılarak düzleme çalışması yapıldığı istinat duvarı yapıldığı, 4 parselde güneş enerjisi panelli kamera direği yerleştirildiği, tekerlekli konteyner konulduğu, 4 parselin önündeki tescil harici alanda taş döşenerek park alanı oluşturulduğu. 7 parselin kesin korunacak hassas alan kısmında kalan derenin taşlarla doldurulduğu görülmüştür..." ifadeleri yer almaktadır. Bahse konu alanda yapılan izinsiz uygulamalar, Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce yapılan incelemelerde tespit edilmiş olup sorumlular hakkında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 9’uncu ve 65’inci maddeleri ve ilgili diğer hükümleri uyarınca ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına ve alanın sorumlularca eski haline getirilerek sonucundan Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne bilgi verilmesine oy birliği ile karar verildi” denildi.
Önceki gün gazetecilik ilkelerinden olan objektiflik ilkesi adına konuya ilişkin açıklama almak istediğimiz Tarzan Tarık Sarvan, açıklamalarının habere yansımasını istemedi.