Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) iş birliğinde düzenlenen Tarım Gündem Programının konukları Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı ve Antalya Tarım Konseyi İcra Kurulu Üyesi Ali Top ile Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı oldu. Antalya Ticaret Borsası Basın Danışmanı Vahide Yanık’ın sunumuyla gerçekleşen programda, Dünya Su Günü öncesinde su varlığı ve tasarrufu konuşuldu.
“SUYUN YÜZDE 2,5’İ İÇİLEBİLİR”
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı dünya üzerinde içilebilen suyun düşük seviyede olduğunu belirterek, “İçilebilir suyun önemli bölümü buzullarda ve yer altı sularında hapis olduğu için kullanılabilen su miktarı daha düşük sevilerde. Bu nedenle su stratejiktir. Su olmadan yaşam olmaz” dedi.
“KADI KAÇIRAN YAĞMURLARI VARDI”
Karancı Antalya’da yağışların belirli bir bölgeye aşırı olduğunu ifade ederek, “Antalya’da eskiden ‘kadı kaçıran’ diye tabir edilen yağmur dönemi vardı. Yağmur 40 gün 40 gece aralıksız ve verimli şekilde yağardı. Artık uzun sürede yağan yağışlar birkaç saat içerisinde bir bölgeye aşırı derecede düşüyor ve o bölgede sel felaketlerine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
“SUYU YÖNETEMEYİZ”
Karancı Antalya’nın ana içme suyu kaynağı Kırkgöz’den geçmiş yıllarda saniyede 15 metreküp su alınırken, şimdi su veriminin saniyede 3 metreküpe kadar düştüğüne dikkat çekti. Kaçak sondajın su varlığını tehdit eden en önemli unsurlardan olduğunu kaydeden Karancı, “Antalya’da 100 bine yakın sondaj kuyusu var, bunun yüzde 90’ı kaçak. Ölçemediğimizi yönetemeyiz, sondajlardan ne kadar kaçak olduğunu bilmezsek suyu yönetemeyiz” şeklinde konuştu.
“SU YÖNETİMİNDE AKTİF ROL ALABİLİR”
Karancı susuzluk ile mücadele kapsamında sahada aktif görevde olmasını belirterek “Nasıl vergiler zayi olmasın diye vergi müfettişleri var, nasıl müfredata uygun eğitim alınsın diye okullara müfettiş gönderiliyor, jeoloji mühendisleri de su müfettişi unvanıyla sahada su yönetiminde aktif rol alabilir” diye konuştu.
“SU VARLIĞINA UYGUN TARIMSAL ÜRETİM YAPILMALI”
Mustafa Karancı, “1 kilogram muz yetiştirmek için 800 litre su kullanıyoruz. Biz tropikal iklimde yaşamıyorsak bölgeye uygun tarım yapmamalıyız. Suyun bitmez tükenmez kaynak olmadığını bilmeliyiz. Tarımın da imar planı yapılmalı. Tarımsal üretim yapılırken, toprak yapısı, iklimi, suyu hesap etmeliyiz. Su varlığına uygun tarımsal üretim yapılmalı” dedi.
“İÇME NOKTASINDA SU SIKINTI ÇEKERİZ”
Suyun, tarım, endüstri, sanayi, enerji üretimi için ihtiyaç olduğunu, bu ihtiyaçlarını karşılayamayan ülkenin rekabet gücünün kaybolacağını belirten Mustafa Karancı, “Nasıl ekonomiyi yönetemediğinizde fakir olursanız, suyu da doğru yönetemezseniz su fakiri olursunuz. Ekonomik verileri doğru politikalarla kısa sürede değiştirebilirsiniz ama suyu yönetmede geç kalırsanız, politikayı değiştirseniz bile suyu eski haline kavuşturmanız mümkün olmayabilir. Su siyaset üstüdür, suda doğru adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa 2050 yılında üretim ve içme noktasında su sıkıntı çekeriz” şeklinde konuştu.
“BİR TURİST GÜNDE 800 LİTRE SU TÜKETİYOR”
Karancı turistlerin bir günde 800 litre su tükettiğini ifade ederek, “Biz günde 220 litre su tüketirken, bir turist günde 800 litre su tüketiyor. Antalya turizmi önemli, ülkeye 17,5 milyar dolar döviz rezervi katkısı var ama suyumuz sınırsız değil. Suyun sürdürülebilir olması için adımlar atılmalı. Nasıl ki oteller enerji ile ilgili kısıtlamalara, tasarrufa gidiyorsa suyla ilgili de tasarruf tedbirleri alınmalı” diye konuştu.
“ANTALYA TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR KENT”
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı ve Antalya Tarım Konseyi İcra Kurulu Üyesi Ali Top, “Antalya bu konuda Türkiye’ye örnek bir kent. Seraların tamamında modern sulama sistemleri kullanılıyor. Bunun ülke geneline yaygınlaştırılması lazım” dedi. Ali Top modern sulama ile vahşi sulama sistemi arasında 3’te 2 oranında su tasarrufu sağlandığını vurguladı.
“SUYUN YÖNETİMİNİ DOĞRU YAPMALIYIZ”
Üretim planlamalarının su varlığı dikkate alınarak yapılması gerektiğini vurgulayan Ali Top, “Devlet planlama ve desteklemelerini artık suya göre yapmalı. Kurakçıl peyzaj ve üretim artık gündemimizde olmalı. Geleceğimiz suya bağlıysa, suyun yönetimini kontrollü ve doğru yapmalıyız” ifadelerini kullandı.